blood-curdling - English Turkish Sentences
English Turkish
blood-curdling kan donduran adj.
  • We have received blood-curdling accounts and testimonies on this score.
  • Bu konuda kan dondurucu ifadeler ve tanıklıklar aldık.
  • The banshee let out a blood-curdling scream.
  • Banshee kan dondurucu bir çığlık attı.
  • The banshee let out a blood-curdling scream.
  • Ölüm perisi kan donduran bir çığlık sesi çıkardı.
Show More (0)