bloody - English Turkish Sentences
English Turkish
bloody kanlı adj.
  • We Communists have no time for Saddam Hussein's bloody dictatorship.
  • Biz Komünistlerin Saddam Hüseyin'in kanlı diktatörlüğüne ayıracak zamanı yoktur.
  • The decisions taken in Copenhagen closed one of the darkest and bloodiest chapters in the history of Europe.
  • Kopenhag'da alınan kararlar Avrupa tarihinin en karanlık ve en kanlı sayfalarından birini kapatmıştır.
  • The decisions taken in Copenhagen closed one of the darkest and bloodiest chapters in the history of Europe.
  • Kopenhag'da alınan kararlar Avrupa tarihinin en karanlık ve en kanlı bölümlerinden birini kapatmıştır.
Show More (19)
bloody lanet adj.
  • Close the bloody door.
  • Kapat şu lanet kapıyı.
  • Shut that bloody door!
  • O lanet kapıyı kapat!
  • Shut that bloody door!
  • Kapat şu lanet kapıyı!
Show More (0)
bloody lanet olası adj.
  • If you drink and drive, you're a bloody idiot.
  • Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.
  • Close the bloody door.
  • Lanet olası kapıyı kapat.
Show More (-1)
bloody kanayan adj.
  • Tom has a bloody nose.
  • Tom'un kanayan bir burnu var.
Show More (-2)