bug - English Turkish Sentences
English Turkish
bug böcek n.
  • Aya's been gone since the bugs showed up.
  • Böcekler ortaya çıktıktan sonra Aya gitti.
  • Aya's been gone since the bugs showed up.
  • Aya, bu böceklerin ortaya çıkmasından sonra kayboldu.
  • Aya's been gone since the bugs showed up.
  • Aya böcekler ortaya çıktığından beri ortalıkta yok.
Show More (39)
bug rahatsız etmek v.
  • Do you think that bugged Tom?
  • Sence bu Tom'u rahatsız etti mi?
  • Tom is bugging me.
  • Tom beni rahatsız ediyor.
  • What's bugging them?
  • Onları ne rahatsız ediyor?
Show More (22)
bug hata n.
  • The programmer fixed the bug.
  • Programcı hatayı düzeltti.
  • The developers quickly fixed the bug.
  • Geliştiriciler hatayı çabucak düzeltti.
  • It's a feature, not a bug.
  • Bu bir özellik, bir hata değil.
Show More (15)
bug canını sıkmak v.
  • It really bugged me.
  • O gerçekten canımı sıktı.
  • Do you think that bugged Tom?
  • Bunun Tom'un canını sıktığını düşünüyor musun?
  • What's bugging Tom?
  • Tom'un canını sıkan ne?
Show More (2)
bug telefon dinlemek v.
  • I think my phone is bugged.
  • Sanırım telefonum dinleniyor.
  • Your phone is bugged.
  • Telefonunuz dinleniyor.
  • Tom found out that his phone had been bugged.
  • Tom telefonunun dinlendiğini öğrendi.
Show More (1)
bug arıza n.
  • The programmer fixed the bug.
  • Programcı arızayı düzeltti.
Show More (-2)
bug dinleme cihazı yerleştirmek v.
  • Your phone is bugged.
  • Telefonuna dinleme cihazı yerleştirilmiş.
Show More (-2)
bug kızdırmak v.
  • Can I tell you what bugs me?
  • Beni neyin kızdırdığını sana söyleyebilir miyim?
Show More (-2)
bug yanlış n.
  • Some bugs were fixed.
  • Bazı yanlışlar düzeltildi.
Show More (-2)