|
- Outside the school, she saw people with no homes living in cardboard boxes.
- Okulun dışında, evi olmayan ve karton kutularda yaşayan insanlar gördü.
- Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.
- Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.
- Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılır.
- These cardboard boxes are fragile.
- Bu karton kutular kırılgan.
- Tom filled the room with cardboard boxes.
- Tom karton kutularla odayı doldurdu.
- Do you have any empty cardboard boxes I could use?
- Kullanabileceğim boş karton kutunuz var mı?
- Let's get rid of all these cardboard boxes.
- Bütün bu karton kutulardan kurtulalım.
- Tom filled the room with cardboard boxes.
- Tom odayı karton kutularla doldurdu.
- Do you have any empty cardboard boxes I could use?
- Hiç kullanabileceğim boş karton kutuların var mı?
- Tom crushed the cardboard box with his foot.
- Tom ayağı ile karton kutuyu ezdi.
- Tom crushed the cardboard box with his foot.
- Tom karton kutuyu ayağıyla ezdi.
- Tom looked in the cardboard box.
- Tom karton kutuya baktı.
- There were three hundred cardboard boxes filled with old clothes ready to be sent to the disaster area.
- Felaket bölgesine gönderilmek üzere eski giysilerle dolu üç yüz karton kutu vardı.
- Tom carried the injured bat back to his house in a cardboard box.
- Tom yaralı yarasayı bir karton kutu içinde evine taşıdı.
- Tom put the chicks in a cardboard box.
- Tom civcivleri bir karton kutuya koydu.
- Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılırlar.
- These cardboard boxes are fragile.
- Bu karton kutular narindir.
- Tom put the chicks in a cardboard box.
- Tom kızları bir karton kutuya koydu.
Show More (15)
|
