|
- Next time when we have a formal opportunity, we should bring out the champagne.
- Bir dahaki sefere resmi bir fırsatımız olduğunda şampanya getirmeliyiz.
- Let's have a glass of champagne.
- Bir bardak şampanya içelim.
- Tom offered Mary a glass of champagne.
- Tom Mary'ye bir bardak şampanya verdi.
- Tom uncorked the champagne.
- Tom şampanyanın tıpasını açtı.
- Don't break out the champagne yet.
- Henüz şampanyayı patlatma.
- I'll take a glass of champagne.
- Bir bardak şampanya alacağım.
- Tom poured champagne for himself and Mary.
- Tom kendisi ve Mary için şampanya doldurdu.
- Sami enjoyed the champagne.
- Sami şampanyanın tadını çıkardı.
- Tom ordered a bottle of champagne.
- Tom bir şişe şampanya sipariş etti.
- On the table were a bottle of champagne and two glasses.
- Masada bir şişe şampanya ve iki bardak vardı.
- Tom bought a bottle of champagne.
- Tom bir şişe şampanya aldı.
- Champagne, please.
- Şampanya, lütfen.
- Could we get a bottle of your best champagne?
- En iyi şampanyandan bir şişe alabilir miyiz?
- Tom uncorked the champagne.
- Tom şampanyanın mantarını açtı.
- What's the champagne for?
- Şampanya ne için?
- Champagne is imported from France.
- Şampanya Fransa'dan ithal edilmektedir.
- I'll take a glass of champagne.
- Bir kadeh şampanya alacağım.
- Tom handed Mary a glass of champagne.
- Tom Mary'ye bir bardak şampanya verdi.
- Break out the champagne.
- Şampanyayı patlat.
- Champagne is the drink of the angels.
- Şampanya meleklerin içkisidir.
- Last night, we celebrated a friend's birthday with cases of Champagne, we ended up completely wasted.
- Dün gece bir arkadaşımızın doğum gününü şampanya kutularıyla kutladık, tamamen sarhoş olduk.
- Tom brought a bottle of champagne to the party.
- Tom partiye bir şişe şampanya getirdi.
- Break out the champagne.
- Şampanyayı patlatın.
- Tom bought a bottle of champagne.
- Tom bir şişe şampanya satın aldı.
- Let's have a glass of champagne.
- Bir kadeh şampanya içelim.
- Champagne is an alcoholic beverage.
- Şampanya alkollü bir içkidir.
- Could we get a bottle of your best champagne?
- En iyi şampanyanızdan bir şişe alabilir miyiz?
- Don't drink too much champagne.
- Çok fazla şampanya içme.
- I ordered dinner to my room, but I was brought only champagne and fruit.
- Odama akşam yemeği istedim ama bana sadece şampanya ve meyve getirildi.
- Champagne is imported from France.
- Şampanya Fransa'dan ithal ediliyor.
- He will drink the champagne at midnight.
- Şampanyayı gece yarısı içecek.
- Tom handed Mary a glass of champagne.
- Tom, Mary'ye bir kadeh şampanya uzattı.
- Tom bought a bottle of champagne for the party.
- Tom parti için bir şişe şampanya aldı.
- Sami bought some expensive champagne.
- Sami pahalı bir şampanya aldı.
- Sami enjoyed the champagne.
- Sami şampanyadan hoşlandı.
- Tom brought a bottle of champagne.
- Tom bir şişe şampanya getirdi.
- How about a bottle of champagne?
- Bir şişe şampanyaya ne dersin?
- Tom wants to drink champagne.
- Tom şampanya içmek istiyor.
- Tom doesn't want to drink champagne.
- Tom şampanya içmek istemiyor.
- Tom bought a bottle of champagne for the party.
- Tom parti için bir şişe şampanya satın aldı.
- Tom wanted to drink champagne.
- Tom şampanya içmek istedi.
- Sami bought a bottle of champagne.
- Sami bir şişe şampanya aldı.
- I'd love to have champagne.
- Şampanya içmeyi çok isterim.
- I want to drink champagne.
- Şampanya içmek istiyorum.
- Tom offered Mary a glass of champagne.
- Tom, Mary'ye bir kadeh şampanya ikram etti.
- Would you like some champagne?
- Şampanya ister misiniz?
- I'd love to have champagne.
- Şampanya içmek istiyorum.
- Sami bought a bottle of champagne.
- Sami bir şişe şampanya satın aldı.
- He wants to drink champagne.
- Şampanya içmek istiyor.
- Orange juice or champagne?
- Portakal suyu mu şampanya mı?
- Please, I would like some champagne.
- Lütfen, biraz şampanya istiyorum.
- Would you like some champagne?
- Biraz şampanya ister misin?
- As long as the champagne is flowing, Tom is happy.
- Şampanya aktığı sürece Tom mutludur.
Show More (50)
|