controlled - English Turkish Sentences
English Turkish
controlled kontrollü adj.
  • I think that the third way of tackling the rail sector is that of opening it up in a controlled way.
  • Demiryolu sektörünü ele almanın üçüncü yolunun sektörü kontrollü bir şekilde açmak olduğunu düşünüyorum.
  • My final two points are again on the language items, firstly regarding full controlled multilingualism.
  • Değinmek istediğim son iki nokta ise yine dille ilgili; ilk olarak da tam kontrollü çok dillilikle ilgili.
  • I think that the third way of tackling the rail sector is that of opening it up in a controlled way.
  • Demiryolu sektörünü ele almanın üçüncü yolunun, sektörü kontrollü bir şekilde açmak olduğunu düşünüyorum.
Show More (17)
controlled kontrol altına alınmış adj.
  • These bacteria can be controlled by chemicals, such as methyl bromide, which is toxic.
  • Bu bakteriler, zehirli olan metil bromür gibi kimyasallarla kontrol altına alınabilir.
  • These bacteria can be controlled by chemicals, such as methyl bromide, which is toxic.
  • Bu bakteriler, zehirli olan metil bromid gibi kimyasallarla kontrol altına alınabilir.
  • Various diseases can be controlled effectively by means of relatively few resources.
  • Çeşitli hastalıklar nispeten az kaynakla etkin bir şekilde kontrol altına alınabilir.
Show More (3)
controlled kontrol edilmiş adj.
  • Tom is easily controlled.
  • Tom kolayca kontrol edilir.
  • Tom is easily controlled.
  • Tom kolaylıkla kontrol edilir.
  • This is an easily controlled epidemic.
  • Bu kolay kontrol edilebilir bir salgın.
Show More (1)