|
- Conversely, the policy of damage limitation is precisely what makes a convincing approach to drugs crime possible.
- Tam tersine, zarar sınırlama politikası tam da uyuşturucu suçlarına karşı ikna edici bir yaklaşımı mümkün kılan şeydir.
- The Commission has tried to give me explanations during the debate, but they are not convincing.
- Komisyon tartışma sırasında bana açıklamalar yapmaya çalıştı, ancak bunlar ikna edici değil.
- These advantages become all the more convincing if we succeed in involving other countries in the project.
- Diğer ülkeleri de projeye dahil etmeyi başarırsak bu avantajlar daha da ikna edici hale gelecektir.
- The report underpins this frank conclusion in a convincing manner.
- Rapor, bu samimi sonucun ikna edici bir şekilde altını çizmektedir.
- The Council was quite convincing.
- Konsey oldukça ikna ediciydi.
- It depends on a great deal, on information, on presentation, on our ability to give convincing answers.
- Bu büyük ölçüde bilgiye, sunuma ve ikna edici cevaplar verme yeteneğimize bağlı.
- Mr Lehne's argument that it would have complicated the decision-making process is not convincing.
- Sayın Lehne'nin bunun karar alma sürecini karmaşıklaştıracağı yönündeki argümanı ikna edici değildir.
- It depends on a great deal, on information, on presentation, on our ability to give convincing answers.
- Bu çok şeye, bilgiye, sunuma ve ikna edici cevaplar verme yeteneğimize bağlıdır.
- This model is not convincing because it lacks sufficient justification.
- Bu model ikna edici değildir çünkü yeterli gerekçelendirmeden yoksundur.
- They have not yet seen any convincing evidence.
- Henüz ikna edici bir kanıt görmediler.
- The proposals for measures to be taken are not at all convincing.
- Alınacak tedbirlere ilişkin öneriler hiç de ikna edici değildir.
- Does that sound convincing?
- Bu ikna edici mi?
- Tom was very convincing.
- Tom çok ikna ediciydi.
- That's a convincing explanation.
- Bu ikna edici bir açıklama.
- Maybe it was a convincing argument after all.
- Belki de neticede ikna edici bir argümandı.
- That's a very convincing argument.
- O çok ikna edici bir iddia.
- That doesn't sound very convincing.
- Bu çok ikna edici görünmüyor.
- That's a very convincing argument.
- Bu çok ikna edici bir argüman.
- Tom was very convincing, wasn't he?
- Tom çok ikna ediciydi, değil mi?
- Tom was apparently very convincing.
- Tom görünüşe göre çok ikna ediciydi.
- Perhaps it was a convincing idea overall.
- Belki de genel olarak ikna edici bir fikirdi.
- It was convincing.
- İkna ediciydi.
- Does that sound convincing?
- O ikna edici geliyor mu?
- Perhaps the words you said are convincing.
- Belki de söylediğiniz sözler ikna edici.
- Tom's explanation sounded convincing.
- Tom'un açıklaması ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
- Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- This is not a convincing argument.
- Bu ikna edici bir argüman değil.
- Perhaps the advice you gave was convincing and thorough.
- Belki de verdiğiniz tavsiye ikna edici ve eksiksizdi.
- This is pretty convincing stuff.
- Bunlar oldukça ikna edici şeyler.
- That's not very convincing.
- O çok ikna edici değil.
Show More (27)
|
|
- That, in fact, is what the right has continually repeated in Europe over previous centuries and it is not convincing.
- Aslında bu, sağın önceki yüzyıllarda Avrupa'da sürekli olarak tekrarladığı şeydir ve inandırıcı değildir.
- The most convincing lies are based on a morsel of truth.
- En inandırıcı yalanlar bir parça gerçeğe dayanır.
- The most convincing lies are based on a morsel of truth.
- En inandırıcı yalanlar dürüstlük üzerine kuruludur.
- Tom was very convincing.
- Tom çok inandırıcıydı.
- That's not very convincing.
- Bu pek inandırıcı değil.
- That wasn't very convincing, was it?
- O çok inandırıcı değildi, değil mi?
- It's pretty convincing.
- O oldukça inandırıcı.
- That doesn't sound very convincing.
- Kulağa pek inandırıcı gelmiyor.
- That wasn't very convincing.
- Bu çok inandırıcı değildi.
- Does that sound convincing?
- O inandırıcı geliyor mu?
- It doesn't look too convincing.
- Çok inandırıcı görünmüyor.
- That wasn't very convincing, was it?
- Pek inandırıcı değildi, değil mi?
- Does that sound convincing?
- Kulağa inandırıcı geliyor mu?
- It doesn't look too convincing.
- Pek inandırıcı görünmüyor.
- It was convincing.
- O inandırıcıydı.
- Tom was very convincing, wasn't he?
- Tom çok inandırıcıydı, değil mi?
- That wasn't very convincing.
- Bu pek inandırıcı değildi.
- Tom's explanation sounded convincing.
- Tom'un açıklaması inandırıcı geldi.
- It's pretty convincing.
- Oldukça inandırıcı.
Show More (16)
|