|
- Sami gave cops incomplete and inaccurate information.
- Sami polislere eksik ve yanlış bilgi verdi.
- Sami allowed the cops to search his house.
- Sami polislerin evini aramasına izin verdi.
- Were you the one who called the cops?
- Polisleri arayan sen miydin?
- The cops threw tear-gas bombs into the building.
- Polisler binaya göz yaşartıcı bomba attılar.
- Just go tell the cops the truth.
- Gerçeği sadece polislere gidip anlat.
- Tell the cops the truth.
- Polislere gerçeği söyle.
- The cops fired back.
- Polisler geri ateş etti.
- Tom doesn't like cops.
- Tom polisleri sevmez.
- Cops are asking me questions.
- Polisler bana sorular soruyor.
- Some of my best friends are cops.
- En iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.
- Cops can't be everywhere.
- Polisler her yerde olamaz.
- I'm not afraid of cops.
- Polislerden korkmuyorum.
- The cops didn't find anyone's traces.
- Polisler kimsenin izini bulamadı.
- Cops are everywhere.
- Polisler her yerdeler.
- Cops can't be everywhere.
- Polisler her yerde olamazlar.
- Tom didn't call the cops.
- Tom polisleri aramadı.
- I have a feeling that Tom wants to call the cops.
- Tom'un polisi aramak istediğine dair içimde bir his var.
- Sami showed the cops this video.
- Sami polislere bu videoyu gösterdi.
- I told the cops the same thing.
- Polislere de aynı şeyi söyledim.
- I can't go to the cops.
- Polise gidemem.
- Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.
- Ev sahibiyle telefonda konuşurken polisler silahlarını çekip geldiler.
- Who called the cops?
- Polisleri kim aradı?
- Sami thought the cops were going to bust him.
- Sami polislerin onu yakalayacağını düşündü.
- Please don't call the cops.
- Lütfen polisi arama.
- It's the cops!
- Polisler geldi!
- The cops are gone.
- Polisler gitmiş.
- Sami is calling the cops.
- Sami polisleri arıyor.
- The cops won't find you there.
- Polisler seni orada bulamaz.
- The cops are here.
- Polisler burada.
- The cops want you.
- Polisler seni istiyor.
- Just go tell the cops the truth.
- Git polislere gerçeği söyle.
- Sami hoped to cut a deal with the cops.
- Sami polislerle bir anlaşma yapmayı umdu.
- Please don't call the cops.
- Lütfen polisleri arama.
- The cops are searching for the missing documents.
- Polisler, kayıp belgeleri arıyor.
- Tell it to the cops.
- Bunu polislere anlat.
- The cops threw tear-gas bombs into the building.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Tom knows the cops are everywhere.
- Tom polislerin her yerde olduğunu biliyor.
- Did Tom tell the cops what happened?
- Tom polislere olanları anlattı mı?
- Tom is going to call the cops.
- Tom polisleri arayacak.
- They must be cops.
- Onlar polis olmalılar.
- The cops are gone.
- Polisler gitti.
- Sami was pulled over by the cops.
- Sami polisler tarafından kenara çekildi.
- I don't like cops.
- Polisleri sevmiyorum.
- Tell the cops the truth.
- Polislere doğruyu söyle.
- Some of my best friends are cops.
- Benim en iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.
- Sami hoped to cut a deal with the cops.
- Sami polislerle anlaşma yapmayı umuyordu.
- Sami showed the cops this video.
- Sami bu videoyu polislere gösterdi.
- Are you cops?
- Siz polis misiniz?
- I'm calling the cops.
- Polisleri arıyorum.
- Cops are everywhere.
- Polisler her yerde.
- Tom and Mary are playing cops and robbers.
- Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.
- You should've called the cops.
- Polisleri aramalıydın.
- Tom and Mary are playing cops and robbers.
- Tom ve Mary polis ve soyguncu oynuyorlar.
- Tom called the cops.
- Tom polisleri aradı.
- Tom lied to the cops.
- Tom polislere yalan söyledi.
- I can't go to the cops.
- Ben polise gidemem.
- We finally decided to hand him over to the cops.
- Biz sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
- I've already told this to the cops.
- Zaten bunu polislere söyledim.
- Sami confessed to the cops.
- Sami polislere itirafta bulundu.
- Tom got pinched by the cops.
- Tom polisler tarafından sıkıştırıldı.
- I have a feeling that Tom wants to call the cops.
- İçimde Tom'un polisleri aramak istediğine dair bir his var.
- Were you the one who called the cops?
- Polisleri arayan kişi sen miydin?
- Did Tom tell the cops what happened?
- Tom ne olduğunu polislere söyledi mi?
- Tom got pinched by the cops.
- Tom polisler tarafından kıstırıldı.
- Sami was waiting for the cops to come.
- Sami polislerin gelmesini bekliyordu.
- Don't call the cops, man.
- Polisleri arama, dostum.
- I don't like cops.
- Polisleri sevmem.
- Let's get out of here before the cops get here.
- Polisler buraya gelmeden buradan çıkalım.
- Don't call the cops.
- Polisleri arama.
- I told the cops the same thing.
- Polislere aynı şeyi söyledim.
- Don't call the cops.
- Polise haber verme.
- There are no cops around.
- Etrafta hiç polis yok.
- I'm going to call the cops.
- Polisleri arayacağım.
- Sami told the cops Layla was dead.
- Sami polislere Layla'nın öldüğünü söyledi.
- The cops threw tear-gas bombs into the building.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.
- Tom will call the cops.
- Tom polisleri arayacak.
- Get out of here before I call the cops.
- Ben polisi aramadan önce git buradan.
- I already talked to the cops.
- Zaten polislerle konuştum.
- The cops fired back.
- Polisler ateşle karşılık verdiler.
- I didn't call the cops.
- Polisleri ben çağırmadım.
- I hate cops.
- Polislerden nefret ediyorum.
- The place is surrounded by cops.
- Burası polislerle çevrili.
- Tom told the cops everything.
- Tom polislere her şeyi anlattı.
- Dan noticed that there were cops all around him at the petrol station.
- Dan benzin istasyonunda etrafında polislerin olduğunu fark etti.
- Where are the cops?
- Polisler nerede?
- Tell it to the cops.
- Onu polislere söyle.
- The cops won't find you there.
- Polisler seni orada bulmayacak.
- Sami was waiting for the cops to come.
- Sami, polislerin gelmesini bekliyordu.
- Sami told cops a complete fake story.
- Sami polislere tamamen sahte bir hikaye anlattı.
- I didn't call the cops.
- Ben polisleri aramadım.
- Sami was in an interrogation room with two cops.
- Sami iki polisle birlikte sorgu odasındaydı.
- I'll call the cops.
- Polisleri arayacağım.
- The cops are keeping tabs on him.
- Polisler onu gözetliyor.
- The cops are keeping tabs on him.
- Polisler onu takip ediyor.
- I hate cops like him.
- Onun gibi polislerden nefret ediyorum.
- Let's get out of here before the cops get here.
- Polisler gelmeden buradan gidelim.
- They must be cops.
- Polis olmalılar.
- Sami has been working with the cops all along.
- Sami başından beri polislerle çalışıyordu.
- The cops are everywhere.
- Polisler her yerde.
- They're cops.
- Onlar polis.
- The cops caught the bad guy.
- Polisler kötü adamı yakaladı.
- It's the cops!
- Bunlar polisler!
- Sami hoped to cut a deal with the cops.
- Sami polislerle bir anlaşma yapmayı umuyordu.
- I hate cops.
- Polislerden nefret ederim.
- I hate cops like him.
- Onun gibi polislerden nefret ederim.
- If you don't leave, I'm calling the cops.
- Eğer gitmezsen, polisleri arayacağım.
- The cops know who Tom is.
- Polisler Tom'un kim olduğunu biliyor.
- Call the cops.
- Polisi ara.
- Call the cops.
- Polisi arayın.
- If you don't leave, I'm going to call the cops.
- Eğer gitmezsen polisleri arayacağım.
- The cops are searching for the missing documents.
- Polisler, eksik belgeleri arıyor.
- Layla waited for the cops.
- Leyla polisleri bekledi.
- Are they cops?
- Onlar polis mi?
- I already talked to the cops.
- Polislerle konuştum bile.
- I'm calling the cops unless you leave right now.
- Hemen gitmezsen polisleri arayacağım.
- How many cops are there?
- Kaç tane polis var?
- Get out of here before I call the cops.
- Polisi aramadan önce defol buradan.
- I'm afraid of the cops.
- Ben polislerden korkuyorum.
- They know we're cops.
- Polis olduğumuzu biliyorlar.
- Sami confessed to the cops.
- Sami polislere itiraf etti.
- Sami's lawyer told the jurors that cops arrested the wrong person.
- Sami'nin avukatı jüri üyelerine polislerin yanlış kişiyi tutukladığını söyledi.
- How many cops are there?
- Orada kaç polis var?
- I've already told this to the cops.
- Bunu çoktan polislere anlattım.
- Are they cops?
- Polisler mi?
- Don't call the cops.
- Polisi arama.
- The boys played cops and robbers.
- Çocuklar hırsız polis oynadılar.
- They know we're cops.
- Onlar bizim polis olduğumuzu biliyor.
- Dan heard the cops yelling at Linda.
- Dan polislerin Linda'ya bağırdığını duydu.
- I'm afraid of the cops.
- Polislerden korkuyorum.
- All cops are bastards.
- Bütün polisler piçtir.
- Don't call the cops.
- Polisleri aramayın.
- Sami was in an interrogation room with two cops.
- Sami iki polisle sorgu odasındaydı.
- Layla waited for the cops.
- Layla polisleri bekledi.
- The cops didn't find anyone's traces.
- Polisler hiç kimsenin izini bulamadı.
- We finally decided to hand him over to the cops.
- Sonunda onu polislere teslim etmeye karar verdik.
- We're not cops.
- Polis değiliz.
- Sami didn't see any cops in the neighborhood.
- Sami mahallede hiç polis görmedi.
- The cops are on their way.
- Polisler yolda.
- I lied to the cops.
- Polislere yalan söyledim.
- Sami is helping the cops.
- Sami polislere yardım ediyor.
- I'm friends with a lot of cops.
- Bir sürü polisle arkadaşım var.
- I called the cops.
- Polisleri aradım.
- Who called the cops?
- Polisleri kim çağırdı?
Show More (140)
|
