cozy - English Turkish Sentences
English Turkish
cozy rahat adj.
  • If only my family was as nice and cozy as yours.
  • Keşke benim ailem de seninki kadar sevimli ve rahat olsaydı.
  • If only my family was as nice and cozy as yours.
  • Keşke benim ailem de sizinki gibi sevimli ve rahat olsaydı.
  • And weary winter comin' fast and cozy here beneath the blast.
  • Ve yorucu kış hızla geliyor ve burada fırtınanın gölgesinde rahat.
Show More (20)
cozy konforlu adj.
  • Tom's apartment is small, but it's very cozy.
  • Tom'un dairesi küçük ama çok konforludur.
  • His home is furnished in a very cozy way.
  • Evi çok konforlu bir şekilde döşenmiş.
Show More (-1)
cozy yakınlaşmaya çalışmak v.
  • They are trying to cozy up to imperialist forces in order to achieve their political aims.
  • Siyasi amaçlarına ulaşmak için emperyalist güçlerle yakınlaşmaya çalışıyorlar.
Show More (-2)
cozy sıcacık adj.
  • The room had a nice cozy feel.
  • Odanın sıcacık bir havası vardı.
Show More (-2)