cup - English Turkish Sentences
English Turkish
cup bardak n.
  • Do little things, like bring her a cup of coffee in bed.
  • Küçük şeyler yap, mesela yatağına bir bardak kahve getir.
  • He wants only one cup of tea.
  • O sadece bir bardak çay istiyor.
  • Could you put your cup on a coaster?
  • Bardağını bardak altlığının üzerine koyabilir misin?
Show More (43)
cup fincan n.
  • The handle of the cup is broken.
  • Fincanın sapı kırılmış.
  • There is a cup on the table.
  • Masanın üstünde bir fincan var.
  • Tom handed a cup to Mary.
  • Tom, Mary'ye bir fincan uzattı.
Show More (30)
cup kupa n.
  • This is like going to the football World Cup in Korea and saying that you want to watch hockey.
  • Bu, Kore'deki Dünya Futbol Kupası'na gidip hokey izlemek istediğinizi söylemeye benziyor.
  • We will stage the 2002 World Cup successfully as befits one of the greatest festivals for humankind.
  • İnsanlık için en büyük festivallerden birine yakışır şekilde 2002 Dünya Kupasını başarıyla düzenleyeceğiz.
  • Who, for example, had expected the French team to be out of the World Cup so early on?
  • Örneğin, Fransız takımının Dünya Kupası'ndan bu kadar erken elenmesini kim beklerdi?
Show More (18)