1 |
cut in |
araya girmek |
v. |
|
- While I was talking on the telephone with John, the operator cut in.
- John'la telefonda konuşurken operatör araya girdi.
- You should not cut in when someone else is talking.
- Başkası konuşurken araya girmemelisiniz.
- Don't cut in when others are talking.
- Başkaları konuşurken araya girmeyin.
- Don't cut in while others are talking.
- Başkaları konuşurken araya girme.
- A car cut in.
- Bir araba araya girdi.
- Please don't cut in while I'm talking with him.
- Lütfen ben onunla konuşurken araya girmeyin.
- Don't cut in while we're talking.
- Biz konuşurken araya girme.
- May I cut in?
- Araya girebilir miyim?
- She had scarcely finished speaking when he cut in.
- Adam araya girdiğinde konuşmasını henüz bitirmemişti.
- She cut in when we were talking.
- Biz konuşurken araya girdi.
Show More (7)
|
2 |
cut in |
kesmek |
v. |
|
- She cut in when we were talking.
- Biz konuşurken sözümüzü kesti.
- It's rude for people to cut in line.
- İnsanların kuyruğu kesmesi kabalıktır.
- May I cut in?
- Sözünüzü kesebilir miyim?
- Please don't cut in while I'm talking with him.
- Onunla konuşurken lütfen sözümü kesmeyin.
Show More (1)
|
3 |
cut in |
sözünü kesmek |
v. |
|
- You should not cut in when someone else is talking.
- Başka biri konuşurken sözünü kesmemelisin.
Show More (-2)
|