|
- Dad, clearly the idea of personal space is lost on you.
- Baba, kişisel alan anlayışının sende olmadığı açık.
- And your dad seems like a nice guy.
- Ve baban iyi bir adama benziyor.
- Did you tell Gene you're staying at your dad's starting tonight?
- Gene'e bu geceden itibaren babanda kalacağını söyledin mi?
- He's a kid, Dad, and Freddie's things don't matter.
- O daha küçük, baba, ve Freddie'nin eşyaları önemli değil.
- Dad, clearly the idea of personal space is lost on you.
- Baba, belli ki kişisel alan fikri sana çok uzak.
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babası ile geçirecek.
- Did you tell Gene you're staying at your dad's starting tonight?
- Gene'e bu geceden itibaren babanda kalacağını mı söyledin?
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babasıyla geçirecek.
- And your dad seems like a nice guy.
- Baban da hoş birine benziyor.
- I don't even know what a good dad looks like.
- İyi bir babanın neye benzediğini bile bilmiyorum.
- Peter Pan can't have a cold, Dad.
- Peter Pan üşütüp hasta olamaz baba.
- If you really want to be a dad, maybe you can adopt.
- Eğer gerçekten baba olmak istiyorsan belki evlat edinebilirsin.
- Peter Pan can't have a cold, Dad.
- Peter Pan nezle olamaz, baba.
- Dad, clearly the idea of personal space is lost on you.
- Baba, belli ki kişisel alan fikrini anlamamışsın.
- If you really want to be a dad, maybe you can adopt.
- Eğer gerçekten baba olmak istiyorsan, belki evlat edinebilirsin.
- Everyone loves you and your dad's like famous, or something.
- Herkes seni seviyor ve baban ünlü falan.
- He's a kid, Dad, and Freddie's things don't matter.
- O bir çocuk, baba, ve Freddie'nin eşyalarının hiçbir önemi yok.
- I don't even know what a good dad looks like.
- İyi bir baba nasıl olur onu bile bilmiyorum.
- Ava's going to be spending tonight with her dad.
- Ava bu geceyi babasının yanında geçirecek.
- Did you tell Gene you're staying at your dad's starting tonight?
- Gene'e bu akşamdan itibaren babanda kalacağını söyledin mi?
- Dad, what is the difference between the mafia and the government?
- Baba, mafya ile hükümet arasındaki fark nedir?
- Both mom and dad went to work.
- Hem annem hem de babam işe gittiler.
- If you don't stop, I'll tell Dad!
- Eğer durmazsan, babama söyleyeceğim!
- Mom, Dad, I'm addicted to meth and I owe Big Jim a hundred million dollars.
- Anne, baba, ben met bağımlısıyım ve Büyük Jim'e yüz milyon dolar borçluyum.
- I want to see your dad.
- Ben babanı görmek istiyorum.
- When I asked Dad for more money, he really blew up and started to yell at me.
- Babamdan daha fazla para istediğimde gerçekten öfkelendi ve bana bağırmaya başladı.
- Dad says the most important thing is that I'm alive.
- Babam, hayatta olmamın en önemli şey olduğunu söylüyor.
- Tell Dad to come.
- Babama gelmesini söyle.
- Tom became a car salesman, just like his dad.
- Tom tıpkı babası gibi bir araba satıcısı oldu.
- Tom wanted to go live with his dad.
- Tom gidip babasıyla yaşamak istiyordu.
- Tom's dad is named Jean.
- Tom'un babasının adı Jean.
- Dad came home early.
- Babam eve erken geldi.
- Who do you like better, your mom or your dad?
- Kimi daha çok seviyorsun, anneni mi babanı mı?
- Tom was a single dad.
- Tom bekar bir babaydı.
- How did you and Dad meet?
- Babamla nasıl tanıştınız?
- Dad will return in a few days.
- Babam birkaç gün içinde geri dönecek.
- Dad instructed me to stay silent.
- Babam bana sessiz kalmamı söyledi.
- Dad, what are you doing?
- Baba, ne yapıyorsun?
- He went instead of his dad.
- Babasının yerine o gitti.
- Tom didn't want to become an architect like his dad.
- Tom babası gibi bir mimar olmak istemedi.
- Were you close to your dad?
- Babanla yakın mıydınız?
- But I don't think Dad would like me to.
- Ama babamın yapmamı istediğini sanmıyorum.
- Dad, I'm taking the car out for a drive.
- Baba, sürmek için arabayı alıyorum.
- Tom didn't grow up with a dad.
- Tom bir baba ile büyümedi.
- I managed to convince Dad that we organize the reception at home.
- Resepsiyonu evde düzenlememiz için babamı ikna etmeyi başardım.
- I wonder why Dad wants to buy that house.
- Babamın o evi neden almak istediğini merak ediyorum.
- His dad is a senator in the USA.
- Babası ABD'de senatör.
- Dad went out to get postcards.
- Babam kartpostal almaya gitti.
- Dad, are you still upset with me?
- Baba, hâlâ bana kızgın mısın?
- Tom looks just like his dad.
- Tom tıpkı babasına benziyor.
- His dad is a senator in the USA.
- Onun babası ABD'de senatör.
- Dad instructed me to stay silent.
- Babam bana sessiz kalmayı öğretti.
- Tom wanted to be just like his dad.
- Tom tıpkı babası gibi olmak istiyordu.
- Dad, I beg you to admit for once that you may be wrong!
- Baba, bir kez olsun yanılıyor olabileceğini kabul etmen için yalvarıyorum!
- Tom's dad is very strict.
- Tom'un babası çok sıkıdır.
- What did dad say?
- Baba ne dedi?
- Mary's dad hugged her and said that he loved her.
- Mary'nin babası ona sarıldı ve onu sevdiğini söyledi.
- Dad, what is the difference between the mafia and the government?
- Baba, mafya ve hükümet arasındaki fark nedir?
- What's your dad's name?
- Senin babanın adı ne?
- Tom is a dad, too.
- Tom da bir baba.
- Tom is a friend of my dad's.
- Tom babamın bir arkadaşı.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- What did dad say?
- Babam ne dedi?
- Tom went instead of his dad.
- Tom babasının yerine gitti.
- Tom's dad has just died.
- Tom'un babası yeni öldü.
- Sami's dad was a lawyer.
- Sami'nin babası bir avukattı.
- Dad came home a few minutes ago.
- Babam birkaç dakika önce eve geldi.
- Dad just now went out.
- Babam demin dışarı çıktı.
- Tom became a car salesman, just like his dad.
- Tom araba satıcısı oldu, tıpkı babası gibi.
- Mom is older than Dad.
- Annem babamdan daha yaşlı.
- While she is writing, her dad will supervise.
- O yazarken, babası denetleyecek.
- I still live at my dad's place.
- Ben hâlâ babamın evinde yaşıyorum.
- My dad's name is Tom.
- Babamın adı Tom.
- The mischievous little boy loved his dad very much.
- Yaramaz küçük çocuk babasını çok severdi.
- Who do you like better, your mom or your dad?
- Anneni mi, yoksa babanı mı daha çok seviyorsun?
- Dad went out to get postcards.
- Babam kartpostal almak için dışarı çıktı.
- Did he go to Hangzhou with his dad?
- O, babasıyla birlikte Hangzhou'ya gitti mi?
- Why is dad in the kitchen?
- Baba niçin mutfakta?
- Where are you going, Dad?
- Nereye gidiyorsun, baba?
- Dad knows what he's doing.
- Babam ne yaptığını biliyor.
- Is your dad here?
- Baban burada mı?
- Do you think Dad will change his mind?
- Sence babam fikrini değiştirir mi?
- Mary's dad hugged her and said that he loved her.
- Mary'nin babası onu kucakladı ve onu sevdiğini söyledi.
- Dad, are you still upset with me?
- Baba, hala bana kızgın mısın?
- Her dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Tom helped his dad shovel the driveway.
- Tom babasına garaj yolunu küremesinde yardım etti.
- What were you doing, Dad?
- Ne yapıyordun, baba?
- Oh boy, what's Dad going to do to you when he gets home?
- Tanrım, babam eve geldiğinde sana ne yapacak?
- Who's your dad?
- Baban kim?
- Which car's your dad's?
- Hangi araba babanınki?
- Who's your dad?
- Senin baban kim?
- I often went to the movies with dad.
- Ben sık sık babamla sinemaya gittim.
- Dad bought me books.
- Babam bana kitap aldı.
- Tom's dad hugged him and said that he loved him.
- Tom'un babası ona sarıldı ve onu sevdiğini söyledi.
- I love you, Dad.
- Seni seviyorum, baba.
- He is three years younger than dad.
- Babamızdan üç yaş küçük.
- Where's your dad?
- Baban nerede?
- Dad, I beg you to admit for once that you may be wrong!
- Baba yalvarırım bir kere de yanılıyor olabileceğini kabul et.
- Can I go out to play, Dad?
- Oynamak için dışarı çıkabilir miyim, baba?
- His dad calls him Tom.
- Babası ona Tom diyor.
- Her dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- What does your dad do?
- Baban ne iş yapıyor?
- Dad painted the walls white.
- Babam duvarları beyaza boyadı.
- May I use your car, Dad?
- Arabanı kullanabilir miyim, baba?
- Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Where did dad go?
- Babam nereye gitti?
- Tom wants to follow in his dad's footsteps.
- Tom babasının izinden gitmek istiyor.
- There's a bird on my dad's head.
- Orada babamın başında bir kuş var.
- The mischievous son loved his dad.
- Yaramaz oğul babasını severdi.
- Tom's dad hugged him and said that he loved him.
- Tom'un babası onu kucakladı ve onu sevdiğini söyledi.
- I want to be a stay at home dad.
- Evde oturan bir baba olmak istiyorum.
- So, what did your dad say?
- Peki, baban ne dedi?
- Tom's dad is very strict.
- Tom'un babası çok katıdır.
- You don't look like your dad.
- Babana benzemiyorsun.
- His dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Dad told me to help you, Mom.
- Babam sana yardım etmemi söyledi, Anne.
- What's your dad's name?
- Babanın adı ne?
- Dad, can I go and play outside?
- Baba, gidip dışarıda oynayabilir miyim?
- Dad looked at Mom shyly.
- Babam utangaç bir şekilde anneme baktı.
- Dad is shaving in the bathroom.
- Babam banyoda tıraş oluyor.
- There's a bird on my dad's head.
- Babamın kafasında bir kuş var.
- Why is dad in the kitchen?
- Babam neden mutfakta?
- You're the best dad ever.
- Sen gelmiş geçmiş en iyi babasın.
- Dad is taking a walk in the park.
- Babam parkta yürüyüş yapıyor.
- Sami is Layla's dad.
- Sami, Layla'nın babası.
- Do your mum and dad have the same surname?
- Annenle babanın soyadı aynı mı?
- I lost the watch dad gave me.
- Babamın bana verdiği saati kaybettim.
- When Dad came home, I was watching TV.
- Babam eve geldiğinde ben televizyon izliyordum.
- Tom's dad is a university professor.
- Tom'un babası üniversite hocası.
- Tom and his dad built this.
- Tom ve babası bunu inşa etti.
- Tom's dad is a university professor.
- Tom'un babası bir üniversite profesörü.
- Layla's dad left when she was three years of age.
- Layla üç yaşındayken babası onu terk etti.
- She loves her dad.
- Babasını seviyordu.
- When Dad came home, I was watching TV.
- Babam eve geldiğinde, TV izliyordum.
- Dad's always encouraging him.
- Babam onu hep cesaretlendiriyor.
- Dad stretched after dinner.
- Babam yemekten sonra gerindi.
- His dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Tom didn't want to become an architect like his dad.
- Tom babası gibi mimar olmak istemiyordu.
- How's your dad?
- Baban nasıl?
- I don't see why I should tell Dad.
- Babama neden söylemem gerektiğini anlamıyorum.
- Tom doesn't have a dad.
- Tom'un babası yok.
- Dad, can I go and play outside?
- Baba, dışarı gidip oynayabilir miyim?
- You should apologize to Dad for not coming home in time for supper.
- Akşam yemeği için eve zamanında gelmediğinden dolayı babandan özür dilemelisin.
- Mom and also dad went to work.
- Annem de babam da işe gitti.
- Mom and Dad are very nervous.
- Annem ve babam çok sinirlidir.
- What's your dad's name?
- Babanızın adı ne?
- Dad bought a book for me.
- Babam benim için bir kitap aldı.
- Your dad is having an affair with that slut.
- Babanın bu fahişe ile ilişkisi var.
- I still think we should've told your dad where we're going tonight.
- Hâlâ bu gece nereye gideceğimizi babana söylememiz gerektiğini düşünüyorum.
- Why don't you answer your dad?
- Neden babana cevap vermiyorsun?
- Ask your dad to help you.
- Babanın sana yardım etmesini rica et.
- Dad bought a camera.
- Babam bir fotoğraf makinesi aldı.
- The plane landed on my dad's farm.
- Uçak babamın çiftliğine indi.
- Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Dad says the most important thing is that I'm alive.
- Babam en önemli şeyin benim hayatta olmam olduğunu söylüyor.
- The mischievous son loved his dad.
- Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- My dad's pastime is skydiving.
- Babamın eğlencesi gökyüzü dalışıdır.
- Dad just now went out.
- Babam az önce dışarı çıktı.
- Which car's your dad's?
- Babanın arabası hangisi?
- You better not tell Dad.
- Babama söylemesen iyi olacak.
- She loves her dad.
- O, babasını seviyor.
- Tom is a friend of my dad's.
- Tom, babamın bir arkadaşıdır.
- Did he go to Hangzhou with his dad?
- Hangzhou'ya babasıyla mı gitti?
- When did your dad come home?
- Baban ne zaman eve geldi?
- Ask your dad to help you.
- Babandan sana yardım etmesini iste.
- Tom built this with his dad.
- Tom bunu babasıyla birlikte inşa etti.
- I'm Tom's dad.
- Tom'un babasıyım.
- Sami didn't want to disappoint his dad.
- Sami babasını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
- I wonder why Dad wants to buy that house.
- Babamın o evi neden satın almak istediğini merak ediyorum.
- I miss my mom and dad.
- Annemi ve babamı özlüyorum.
- Dad bought me a camera.
- Babam bana bir kamera aldı.
- Who is your dad?
- Baban kim?
- So, what did your dad say?
- Ee, baban ne dedi?
- Dad, do you believe in ghosts?
- Baba, hayaletlere inanır mısın?
- I wish my mom and dad were alive today to see this happen.
- Keşke bunun olduğunu görmeleri için annem ve babam bugün hayatta olsalardı.
- Tell me, is Mom going to go to the station to wait for Dad?
- Söyle bana, annem babamı beklemek için istasyona gidecek mi?
- I bumped into your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanıza rastladım.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- Both mom and dad went to work.
- Anne ve babamın her ikisi de işe gittiler.
- Dad bought a book for me.
- Babam benim için bir kitap satın aldı.
- I became acquainted with your dad yesterday.
- Dün babanla tanıştım.
- How is your dad?
- Baban nasıl?
- I want to thank my mom and dad for always helping me.
- Bana her zaman yardım ettikleri için anneme ve babama teşekkür etmek istiyorum.
- Mom and dad came back home.
- Annem ve babam eve geri geldiler.
- I don't like your dad.
- Babanı sevmiyorum.
- I wish my mom and dad were alive today to see this happen.
- Keşke annem ve babam bugün hayatta olsalardı da bunu görebilselerdi.
- Dad is tall.
- Babam uzun boylu.
- Dad gave me a watch, but I lost it.
- Babam bana bir saat vermişti ama kaybettim.
- I met your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Tom is a stay-at-home dad.
- Tom evde oturan bir baba.
- Dad will return in a few days.
- Babam birkaç gün içinde dönecek.
- Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
- Sami tıp fakültesinde babasının izinden gitmeyi düşünüyordu.
- Tom and Mary live with their dad in Boston.
- Tom ve Mary babalarıyla Boston'da yaşıyorlar.
- Tom now lives with his dad.
- Tom şimdi babasıyla yaşıyor.
- I'm not your dad.
- Ben senin baban değilim.
- Layla wanted to be a winner, just like Dad.
- Layla tıpkı babası gibi kazanan olmak istiyordu.
- Dad isn't home.
- Babam evde değil.
- You don't look like your dad.
- Babanıza benzemiyorsunuz.
- Tom and Mary live with their dad in Boston.
- Tom ve Mary Boston'da babalarıyla yaşıyorlar.
- Who do you love more, your mom or your dad?
- Kimi daha çok seviyorsun, anneni mi yoksa babanı mı?
- Dad's working.
- Babam çalışıyor.
- Both mom and dad went to work.
- Hem annem hem de babam işe gitti.
- I went to school with your dad.
- Okula babanla gittim.
- Your dad will be proud of you.
- Baban seninle gurur duyacak.
- Don't tell your dad.
- Babana söyleme.
- Dad and Mom went to the market.
- Babam ve annem pazara gittiler.
- Sami went to visit his dad.
- Sami babasını ziyarete gitti.
- Dad rarely gets back home before midnight.
- Babam nadiren gece yarısından önce eve döner.
- Tom ran and hugged his mom and dad.
- Tom koştu ve annesine ve babasına sarıldı.
- His dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, çok meşgul.
- I want to see your dad.
- Babanı görmek istiyorum.
- I love you dad.
- Seni seviyorum baba.
- The dad treated his adoptive son cruelly.
- Baba evlatlık oğluna acımasızca davrandı.
- Mom wants to go there, but Dad wants to watch TV at home.
- Annem oraya gitmek istiyor ama babam evde televizyon izlemek istiyor.
- If you miss this flight, you'd never get to see Dad.
- Eğer bu uçuşu kaçırırsan, babamı asla göremezsin.
- If you don't stop, I'll tell Dad!
- Eğer durmazsan, babama söylerim!
- Dad gave me a computer game.
- Babam bana bir bilgisayar oyunu verdi.
- Mom wants to go there, but Dad wants to watch TV at home.
- Annem oraya gitmek istiyor ama babam evde TV izlemek istiyor.
- Dad just now went out.
- Babam daha şimdi dışarı çıktı.
- I ran into your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanıza rastladım.
- When I asked Dad for more money, he really blew up and started to yell at me.
- Babamdan daha fazla para istediğimde çok sinirlendi ve bana bağırmaya başladı.
- I went to school with your dad.
- Babanla aynı okula gittim.
- Dad, can I take the car out for a drive?
- Baba, sürmek için arabayı alabilir miyim?
- Dad built me a model of a ship.
- Babam bana bir gemi maketi yapmıştı.
- Happy birthday, Dad.
- Doğum günün kutlu olsun, baba.
- The dad treated his adoptive son cruelly.
- Baba, evlatlık oğluna zalimce davranıyordu.
- Dad bought me a book.
- Babam bana bir kitap satın aldı.
- But Dad won't like it.
- Fakat babam bundan hoşlanmayacak.
- Was your dad in the military?
- Baban orduda mıydı?
- Sami's dad passed away.
- Sami'nin babası öldü.
- Dad went to the bank because he was short of money.
- Babam bankaya gitti çünkü parası yoktu.
- I'll take good care of Dad.
- Babama iyi bakacağım.
- His dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Dad, what are you going to get me for Christmas?
- Baba, Noel için bana ne alacaksın?
- Dad bought me a camera.
- Babam bana bir fotoğraf makinesi aldı.
- Dad uses fire to roast a chicken.
- Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
- How can I be a better dad and a better husband?
- Nasıl daha iyi bir baba ve daha iyi bir koca olabilirim?
- Do you know where your dad went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
- Dad wouldn't let me read books in bed.
- Babam yatakta kitap okumama izin vermezdi.
- Tom wanted to be just like his dad.
- Tom babası gibi olmak istedi.
- Dad, can I take the car out for a drive?
- Baba, gezmek için arabayı alabilir miyim?
- Dad and I are sixty years apart.
- Babamla aramızda 60 yaş var.
- Mom remained in the car while Dad shopped.
- Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.
- Tom built this with his dad.
- Tom bunu babasıyla inşa etti.
- Dad, here's the coffee.
- Baba, işte kahve.
- I often went to the movies with dad.
- Babamla sık sık sinemaya giderdik.
- Mum, dad, I've got something to tell you.
- Anne, baba, size söylemem gereken bir şey var.
- I met your dad yesterday.
- Dün babanla tanıştım.
- Tom stole his dad's credit card.
- Tom babasının kredi kartını çaldı.
- Tom doesn't have a dad.
- Tom'un bir babası yoktur.
- What did dad do?
- Baba ne yaptı?
- Sami's dad passed away.
- Sami'nin babası vefat etti.
- Dad bought me books.
- Babam kitaplarımı satın aldı.
- Dad, I'm taking the car out for a drive.
- Baba, ben gezmek için arabayı alıyorum.
- Mom and Dad are very nervous.
- Annem ve babam çok gergin.
- Were you close to your dad?
- Babana yakın mıydın?
- I don't like your dad.
- Babanı beğenmiyorum.
- Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
- You're the best dad in the world.
- Dünyadaki en iyi babasın.
- Dad told me to keep quiet.
- Babam sessiz kalmamı söyledi.
- What did dad do?
- Babam ne yaptı?
- I ran into your dad yesterday.
- Dün babanla karşılaştım.
- I became acquainted with your dad yesterday.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Who do you love more, your mom or your dad?
- Kimi daha çok seviyorsun, anneni mi babanı mı?
- Tom helped his dad shovel the driveway.
- Tom babasının araba yolunu kürekle kürümesine yardım etti.
- Dad isn't home.
- Baba evde değil.
- When Dad finds out what you've done, he's going to hit the roof.
- Babam ne yaptığını öğrendiğinde, çılgına dönecek.
- Sami is Layla's dad.
- Sami, Leyla'nın babasıdır.
- You're the best dad ever.
- Sen en iyi babasın.
- She lives with her dad.
- Babasıyla yaşıyor.
- Dad goes fishing whenever he's free.
- Babam boş olduğunda balık tutmaya gider.
- I still live at my dad's place.
- Hâlâ babamın evinde yaşıyorum.
- Fadil, Layla, and Rami all live with their dad in Cairo.
- Fadıl, Leyla ve Rami'nin hepsi babalarıyla birlikte Kahire'de yaşıyorlar.
- Your dad is really cool.
- Baban gerçekten harika biri.
- Dad is a hard worker.
- Babam çok çalışkandır.
- I don't like seeing Dad drunk.
- Babamı sarhoş görmekten hoşlanmıyorum.
- Dad bought me a book.
- Babam bana bir kitap aldı.
- I bumped into your dad yesterday.
- Dün babanla karşılaştım.
- You're the best dad in the world.
- Sen dünyanın en iyi babasısın.
- Dad, will you please let me borrow the car?
- Baba, lütfen arabayı ödünç almama izin verir misin?
- Your dad is having an affair with that slut.
- Babanın o sürtükle bir ilişkisi var.
- Mom and dad came back home.
- Annem ve babam eve döndüler.
- You better not tell Dad.
- Babama söylemesen iyi edersin.
- What are you doing, Dad?
- Ne yapıyorsun baba?
- Dad goes fishing whenever he's free.
- Babam ne zaman boş olsa balığa çıkar.
- Tom ran and hugged his mom and dad.
- Tom koşup anne ve babasına sarıldı.
- Tom and his dad built this.
- Bunu Tom ve babası inşa etti.
- Dad looked at Mom shyly.
- Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.
- I don't see why I should tell Dad.
- Neden babama anlatmam gerektiğini anlamıyorum.
- Happy birthday, Dad.
- Mutlu yıllar, baba.
- Tom has been like a dad to me.
- Tom benim için bir baba gibiydi.
- This was my dad's favorite tie.
- Bu babamın en sevdiği kravattı.
- Fadil, Layla, and Rami all live with their dad in Cairo.
- Fadıl, Layla ve Rami babalarıyla birlikte Kahire'de yaşıyorlar.
- Mom, Dad, I'm addicted to meth and I owe Big Jim a hundred million dollars.
- Anne, baba, meth bağımlısıyım ve Koca Jim'e 100 milyon dolar borcum var.
- Dad wouldn't let me read books in bed.
- Babam kitapları yatakta okumama izin vermedi.
- Dad and Mom went to the market.
- Babam ve annem markete gittiler.
- Sami's dad is very upset.
- Sami'nin babası çok üzgün.
- Dad came home a few minutes ago.
- Babam eve birkaç dakika önce geldi.
- Dad extended his legs on the sofa.
- Babam bacaklarını kanepeye uzattı.
- Tom was like a dad to me.
- Tom benim için bir baba gibiydi.
- Tom didn't grow up with a dad.
- Tom bir babayla büyümedi.
- Tom wants to follow in his dad's footsteps.
- Tom, babasının ayak izlerini izlemek istiyor.
- Sami did his part as a dad.
- Sami bir baba olarak üzerine düşeni yaptı.
- Dad gave me a watch, but I lost it.
- Baba bana bir saat verdi ama onu kaybettim.
- Layla wanted to be a winner, just like Dad.
- Leyla tıpkı babam gibi kazanan olmak istiyordu.
- What were you doing, Dad?
- Ne yapıyordun baba?
- Is dad in the kitchen?
- Babam mutfakta mı?
- My dad's pastime is skydiving.
- Babamın eğlencesi serbest paraşüt.
- Your dad is really cool.
- Baban gerçekten harika.
- Dad bought a camera.
- Babam bir kamera satın aldı.
- Sami went to visit his dad.
- Sami babasını ziyaret etmeye gitti.
- But Dad won't like it.
- Ama babam bundan hoşlanmayacak.
- Layla's dad left when she was three years of age.
- Leyla'nın babası 3 yaşındayken ayrıldı.
- Mom and Dad went to a party.
- Annem ve babam bir partiye gittiler.
- Your dad wants you to play soccer.
- Baban futbol oynamanı istiyor.
- I still think we should've told your dad where we're going tonight.
- Hala babana bu gece nereye gideceğimizi söylememiz gerektiğini düşünüyorum.
Show More (316)
|