dally - English Turkish Sentences
English Turkish
dally oyalanmak v.
  • They dallied a bit at the park before continuing their journey.
  • Yolculuklarına devam etmeden önce parkta biraz oyalandılar.
Show More (-2)
dally ertelemek v.
  • Don't dally too long; we need to make a decision soon.
  • Çok fazla da ertelemeyin; bizim yakında bir karar vermemiz gerek.
Show More (-2)