dangerously - English Turkish Sentences
English Turkish
dangerously tehlikeli bir şekilde adv.
  • At the same time, the tension between Israel and Syria is again rising dangerously.
  • Aynı zamanda İsrail ve Suriye arasındaki gerginlik yeniden tehlikeli bir şekilde yükseliyor.
  • Do you enjoy living dangerously?
  • Tehlikeli bir şekilde yaşamaktan zevk alır mısın?
  • We came dangerously close to freezing to death.
  • Donarak ölmeye tehlikeli bir şekilde yaklaştık.
Show More (2)
dangerously tehlikeli bir biçimde adv.
  • Our plane was dangerously approaching the Turkish Airlines airliner.
  • Uçağımız tehlikeli bir biçimde Türk Hava Yolları uçağına yaklaşıyordu.
  • The hurricane is coming dangerously close.
  • Kasırga tehlikeli bir biçimde yaklaşıyor.
Show More (-1)