1 |
devastate |
mahvetmek |
v. |
|
- This devastated me.
- Bu beni mahvetti.
- Water devastated the whole city.
- Su bütün şehri mahvetti.
- Logging has devastated the country's forests.
- Ağaç kesimi ülkenin ormanlarını mahvetti.
- Tom must be absolutely devastated.
- Tom kesinlikle mahvedilmeli.
- The plague has devastated entire cities.
- Veba bütün şehri mahvetti.
- The whole city was devastated by water.
- Bütün şehir su tarafından mahvedildi.
- Tom's unexpected death devastated his work colleagues.
- Tom'un beklenmedik ölümü çalışma arkadaşları mahvetti.
Show More (4)
|
2 |
devastate |
yıkmak |
v. |
|
- The news of Fadil's death devastated the hospital staff.
- Fadıl'ın ölüm haberi hastane personelini yıktı.
- Tom's unexpected death devastated his work colleagues.
- Tom'un beklenmedik ölümü iş arkadaşlarını yıktı.
- The news will certainly devastate him.
- Bu haber onu kesinlikle yıkacaktır.
Show More (0)
|
3 |
devastate |
harap etmek |
v. |
|
- The news will certainly devastate him.
- Haber onu kesinlikle harap edecektir.
- The flood waters will devastate the nearby town.
- Sel suları, kasaba civarını harap edecektir.
- The flood waters will devastate the nearby town.
- Sel suları yakındaki kasabayı harap edecek.
Show More (0)
|
4 |
devastate |
perişan etmek |
v. |
|
- Logging has devastated the country's forests.
- Ağaç kesme ülkenin ormanlarını perişan etti.
- Families have been devastated.
- Aileler perişan edildi.
Show More (-1)
|