devastate - English Turkish Sentences
English Turkish
devastate mahvetmek v.
  • This devastated me.
  • Bu beni mahvetti.
  • Water devastated the whole city.
  • Su bütün şehri mahvetti.
  • Logging has devastated the country's forests.
  • Ağaç kesimi ülkenin ormanlarını mahvetti.
Show More (4)
devastate yıkmak v.
  • The news of Fadil's death devastated the hospital staff.
  • Fadıl'ın ölüm haberi hastane personelini yıktı.
  • Tom's unexpected death devastated his work colleagues.
  • Tom'un beklenmedik ölümü iş arkadaşlarını yıktı.
  • The news will certainly devastate him.
  • Bu haber onu kesinlikle yıkacaktır.
Show More (0)
devastate harap etmek v.
  • The news will certainly devastate him.
  • Haber onu kesinlikle harap edecektir.
  • The flood waters will devastate the nearby town.
  • Sel suları, kasaba civarını harap edecektir.
  • The flood waters will devastate the nearby town.
  • Sel suları yakındaki kasabayı harap edecek.
Show More (0)
devastate perişan etmek v.
  • Logging has devastated the country's forests.
  • Ağaç kesme ülkenin ormanlarını perişan etti.
  • Families have been devastated.
  • Aileler perişan edildi.
Show More (-1)