die out - English Turkish Sentences
English Turkish
die out nesli tükenmek v.
  • Elephants are in danger of dying out.
  • Filler nesilleri tükenme tehlikesi içindeler.
  • Dinosaurs died out a very long time ago.
  • Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükendi.
  • That species of bird is said to be in danger of dying out.
  • Bu kuş türünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söyleniyor.
Show More (3)
die out yok olmak v.
  • We all know that without fish, the fishing industry will die out.
  • Balık olmazsa balıkçılık sektörünün yok olacağını hepimiz biliyoruz.
  • We all know that without fish, the fishing industry will die out.
  • Balık olmazsa balıkçılık endüstrisinin yok olacağını hepimiz biliyoruz.
Show More (-1)
die out tükenmek v.
  • The crocodile, which produces only male young in hotter weather, might die out too because there will be no females to breed.
  • Sıcak havalarda sadece erkek yavru üreten timsahın nesli de, üreyecek dişi kalmayacağı için, tükenebilir.
  • Dinosaurs died out a very long time ago.
  • Dinozorların soyu çok uzun zaman önce tükendi.
Show More (-1)
die out ortadan kaybolmak v.
  • Many old customs are gradually dying out.
  • Birçok eski gelenekler yavaş yavaş ortadan kayboluyorlar.
Show More (-2)
die out soyu tükenmek v.
  • Elephants are in danger of dying out.
  • Fil soyu, tükenme tehlikesi altındadır.
Show More (-2)
die out ortadan kalkmak v.
  • Many old customs are gradually dying out.
  • Çok sayıda eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Show More (-2)