|
- I am one of those who value it highly, although some may disagree with me.
- Bazıları benimle aynı fikirde olmasa da ben bu konuya büyük önem verenlerden biriyim.
- There are two significant points on which we disagree with the Council, however.
- Ancak Konsey ile aynı fikirde olmadığımız iki önemli nokta var.
- Some of my colleagues, who like me will be voting against this report, might disagree with me on that.
- Benim gibi bu rapora karşı oy kullanacak olan bazı meslektaşlarım bu konuda benimle aynı fikirde olmayabilir.
- Did anybody disagree with you?
- Seninle aynı fikirde olmayan var mıydı?
- You should tell Tom why you disagree with him.
- Neden onunla aynı fikirde olmadığını Tom'a söylemelisin.
- You may disagree with me.
- Benimle aynı fikirde olmayabilirsin.
- I think Tom would probably disagree with you.
- Sanırım Tom büyük olasılıkla seninle aynı fikirde olmayacaktı.
- You may disagree with and venture to question me, but remember, the feeling's mutual.
- Benimle aynı fikirde olmayabilir ve beni sorgulayabilirsiniz ama unutmayın, hislerimiz karşılıklı.
- Tom said he disagreed with Mary.
- Tom, Mary ile aynı fikirde olmadığını söyledi.
- You should tell Tom why you disagree with Mary.
- Tom'a Mary ile neden aynı fikirde olmadığını söylemelisin.
- Tom is angry that Mary disagrees with him.
- Tom, Mary onunla aynı fikirde olmadığı için kızgın.
- You should tell Tom why you disagree with him.
- Tom'a neden onunla aynı fikirde olmadığını söylemelisin.
Show More (9)
|