|
- Tom baked three dozen cookies for Mary's party.
- Tom, Mary'nin partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- It's six of one and a half dozen of another.
- Birinin altısı, diğerinin yarım düzinesi.
- Tom bought three dozen eggs.
- Tom üç düzine yumurta aldı.
- Tom baked three dozen cookies for Mary's party.
- Tom Mary'nin partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- How many dozen pencils do you have?
- Kaç düzine kurşun kalemin var?
- I only made three dozen cookies.
- Sadece üç düzine kurabiye yaptım.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary, Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Several dozen mountaineers die each year in the Austrian Alps.
- Her yıl Avusturya Alp'lerinde birkaç düzine dağcı ölmektedir.
- Several dozen mountaineers die each year in the Austrian Alps.
- Avusturya Alpleri'nde her yıl birkaç düzine dağcı ölüyor.
- Tom baked three dozen cookies.
- Tom üç düzine kurabiye pişirdi.
- I bought a dozen spoons and two dozen forks.
- Bir düzine kaşık ve iki düzine çatal aldım.
- For the party I bought a dozen wine glasses and two dozen cups for juice.
- Parti için bir düzine şarap bardağı ve meyve suyu için iki düzine bardak aldım.
- Dan can speak six languages and understand at least another dozen.
- Dan altı dil konuşabilir ve en az bir düzine dili anlayabilir.
- How many dozen pencils do you have?
- Kaç düzine kalemin var?
- He gave me a half dozen linen handkerchiefs.
- Bana yarım düzine keten mendil verdi.
- He gave me a half dozen linen handkerchiefs.
- O bana yarım düzine keten mendil verdi.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- For the party I bought a dozen wine glasses and two dozen cups for juice.
- Parti için bir düzine şarap kadehi ve meyve suyu için iki düzine bardak aldım.
- Tom bought three dozen eggs.
- Tom üç düzine yumurta satın aldı.
Show More (16)
|