dusk - English Turkish Sentences
English Turkish
dusk alacakaranlık n.
  • Whenever night begins in Düsseldorf, we in the Netherlands only fly at dawn and dusk.
  • Düsseldorf'ta ne zaman gece başlasa, biz Hollanda'da sadece şafak ve alacakaranlıkta uçuyoruz.
  • Whenever night begins in Düsseldorf, we in the Netherlands only fly at dawn and dusk.
  • Düsseldorf'ta gece başladığında, biz Hollanda'da sadece şafak vakti ve alacakaranlıkta uçarız.
  • The sky at dusk is red.
  • Alacakaranlıkta gökyüzü kırmızıdır.
Show More (4)
dusk akşam karanlığı n.
  • The average citizen will not venture into certain areas of our big cities after dusk.
  • Ortalama bir vatandaş büyük şehirlerimizin belirli bölgelerine akşam karanlığından sonra girmeye cesaret edemez.
  • I like doing stretching exercises at dusk.
  • Akşam karanlığında gerinme egzersizleri yapmayı seviyorum.
Show More (-1)