ebb - English Turkish Sentences
English Turkish
ebb çekilmek v.
  • I walked along the beach when the tide ebbed.
  • Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm.
Show More (-2)
ebb zayıflamak v.
  • Relations between us seem to be on the ebb.
  • Aramızdaki ilişkiler zayıflıyor gibi görünüyor.
Show More (-2)