Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
edge leading
edge leading
History
Sentences
Meanings of
"edge leading"
with other terms in English Turkish Dictionary : 67 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
leading edge
n.
önde gelen kenar
2
General
leading edge technologies
n.
son teknolojiler
3
General
leading edge spar
n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta
4
General
leading-edge technology
n.
gelişmiş teknoloji
5
General
leading-edge technology
n.
ileri teknoloji
6
General
leading edge
n.
ön tarafa gelen kenar
7
General
leading-edge spar
n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıtası
8
General
leading-edge
adj.
modern
9
General
leading-edge
adj.
çığır açan
Idioms
10
Idioms
on the leading edge
n.
en ileri
11
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken teknoloji
12
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken uygulama/faaliyet
13
Idioms
leading edge
n.
alanında başı çeken çalışma
14
Idioms
leading edge
n.
alanında lider teknoloji
15
Idioms
leading edge
n.
alanında lider uygulama/faaliyet
16
Idioms
leading edge
n.
alanında lider çalışma
17
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen teknoloji
18
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen uygulama/faaliyet
19
Idioms
leading edge
n.
alanında önde gelen çalışma
20
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş teknoloji
21
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş uygulama
22
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş faaliyet
23
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en ileri/gelişmiş çalışma
24
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek konum
25
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek teknoloji
26
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek uygulama/faaliyet
27
Idioms
leading edge
n.
alanındaki en yüksek çalışma
28
Idioms
leading edge
adj.
alanında başı çeken
29
Idioms
leading edge
adj.
alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama)
30
Idioms
leading edge
adj.
alanında önde gelen (konum, teknoloji, uygulama)
31
Idioms
leading edge
adj.
alanındaki en ileri/gelişmiş (konum, teknoloji, uygulama)
32
Idioms
leading edge
adj.
alanındaki en yüksek (konum, teknoloji, uygulama)
33
Idioms
on the leading edge
expr.
en modern
34
Idioms
on the leading edge
expr.
en son teknolojiyle hazırlanmış
35
Idioms
on the leading edge
expr.
ileri teknoloji
36
Idioms
on the leading edge
expr.
(teknolojinin) en ileri noktasında
Technical
37
Technical
leading edge of the apron cradle
n.
apron kafesinin dönüş kenarı
38
Technical
leading edge of a pulse
n.
darbenin ön kenarı
39
Technical
leading edge
n.
hücum kenarı
40
Technical
leading edge
n.
hücüm kenarı
41
Technical
card leading edge
n.
kart ön kenarı
42
Technical
card leading edge
n.
kart girişi kenarı
43
Technical
blade leading edge
n.
kanat giriş kenarı
44
Technical
card leading edge
n.
kart giriş kenarı
45
Technical
leading edge
n.
ön kenar
46
Technical
leading edge flap
n.
ön kenar flapı
47
Technical
leading edge tank
n.
ön kıyı yakıt tankı
48
Technical
leading edge radiator
n.
ön kenar soğutucusu
Computer
49
Computer
card leading edge
n.
kart girişi kenarı
50
Computer
card leading edge
n.
kart ön kenarı
Automotive
51
Automotive
double leading edge
n.
çift öncü kenarlı fren pabucu
52
Automotive
leading edge
n.
hücum kenarı
53
Automotive
vane leading edge
n.
kanatçık basınç kenarı
54
Automotive
leading edge
n.
ön kenar
55
Automotive
single leading edge brake shoe
n.
tek öncü kenarlı fren pabucu
Aeronautic
56
Aeronautic
leading edge
n.
en ön kısım
57
Aeronautic
leading edge flap
n.
hücum kenar flabı
58
Aeronautic
leading edge tank
n.
hücum kenar yakıt deposu
59
Aeronautic
leading edge
n.
hücum kenarı
60
Aeronautic
aileron leading edge
n.
kanatçık hücum kenarı
61
Aeronautic
leading edge flap
n.
ön kıyı flabı
62
Aeronautic
leading edge
n.
ön cephe
63
Aeronautic
leading edge tank
n.
ön kıyı yakıt deposu
64
Aeronautic
leading edge radiator
n.
ön kenar soğutucusu
65
Aeronautic
leading-edge
n.
uçağın hareket ettiği yöne bakan kanadı
66
Aeronautic
leading edge
n.
(yamaç paraşütünde) hücum kenarı
Military
67
Military
leading edge sweep
n.
kanat hücum açısı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of edge leading
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy