enlightenment - English Turkish Sentences
English Turkish
enlightenment aydınlanma n.
  • What this country needs now is enlightenment.
  • Bu ülkenin şu anda ihtiyacı olan şey aydınlanmadır.
  • Enlightenment is man's emergence from his self-incurred immaturity.
  • Aydınlanma, insanın kendi yarattığı olgunlaşmamışlıktan çıkmasıdır.
  • The Buddha attained enlightenment under a Bodhi tree.
  • Buda, Bodhi ağacının altında aydınlanmaya erişti.
Show More (4)
enlightenment aydınlatma n.
  • Joseph Goebbels was the Nazi minister of Public Enlightenment and Propaganda.
  • Joseph Goebbels Nazi Halkı Aydınlatma ve Propaganda bakanıydı.
  • Joseph Goebbels was the Nazi minister of Public Enlightenment and Propaganda.
  • Joseph Goebbels Kamu Aydınlatma ve Propaganda Nazi bakanıydı.
Show More (-1)