falsity - English Turkish Sentences
English Turkish
falsity asılsız olma n.
  • The evidence proved the falsity of the witness's statement.
  • Kanıtlar, tanığın ifadesinin asılsız olduğunu gösteriyordu.
Show More (-2)
falsity yalan n.
  • I would ask him to withdraw his falsities and slurs.
  • Yalanlarını ve iftiralarını geri çekmesini rica ediyorum.
Show More (-2)