feel obliged to - English Turkish Sentences
English Turkish
feel obliged to zorunda hissetmek v.
  • The International Maritime Organisation did not feel obliged to appear before the European Parliament either.
  • Uluslararası Denizcilik Örgütü de kendisini Avrupa Parlamentosu'nun huzuruna çıkmak zorunda hissetmemiştir.
  • The International Maritime Organisation did not feel obliged to appear before the European Parliament either.
  • Uluslararası Denizcilik Örgütü de kendisini Avrupa Parlamentosunun huzuruna çıkmak zorunda hissetmemiştir.
  • I rose only because others have now risen and I then feel obliged to do so as well.
  • Ben sadece başkaları yükseldiği ve ben de yükselmek zorunda hissettiğim için yükseldim.
Show More (3)