fluffy - English Turkish Sentences
English Turkish
fluffy kabarık adj.
  • When the mixture is fluffy, it is time to pour it into the tray.
  • Kabardıktan sonra, karışımı tepsiye dökün.
  • The snow was soft and fluffy.
  • Kar yumuşak ve kabarıktı.
  • The clouds are white and fairly fluffy.
  • Bulutlar beyazdır ve oldukça kabarıktır.
Show More (3)
fluffy pofuduk adj.
  • Simone loves hugging fluffy animals.
  • Simone pofuduk hayvanlara sarılmaya bayılıyor.
Show More (-2)
fluffy derinliksiz adj.
  • Such fluffy thinking has no intellectual weight.
  • Bu tür derinliksiz düşüncelerin entelektüel bir ağırlığı yoktur.
Show More (-2)