fossil - English Turkish Sentences
English Turkish
fossil fosil n.
  • Finally, EUR 350 billion in subsidies currently go to fossil and nuclear energies.
  • Son olarak, halihazırda fosil ve nükleer enerjiye 350 milyar Euro sübvansiyon verilmektedir.
  • Fossils such as these have subsequently been found throughout the world.
  • Daha sonra dünyanın her yerinde buna benzer fosiller bulundu.
  • I'm just saying the black market is rife with fake fossils like this.
  • Karaborsanın bunun gibi sahte fosillerle dolu olduğunu söylüyorum.
Show More (14)