|
- This again goes to show just how important a role regional advisory councils can play.
- Bu da bölgesel danışma konseylerinin ne kadar önemli bir rol oynayabileceğini bir kez daha göstermektedir.
- This goes to show that nothing is simple.
- Bu da gösteriyor ki hiçbir şey basit değildir.
- This goes to show that one disaster can trigger off the next.
- Bu, bir felaketin diğerini tetikleyebileceğini göstermektedir.
- This goes to show that nothing is simple.
- Bu da hiçbir şeyin basit olmadığını gösteriyor.
- Tom is going to show us the documents this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra bize evrakları gösterecek.
- Tom is going to show us the documents this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra bize belgeleri gösterecek.
- I'm not going to show any fear.
- Korktuğumu göstermeyeceğim.
- I'm not going to show you how to do it.
- Sana nasıl yapılacağını göstermeyeceğim.
- Tom is going to show you what to do.
- Tom size ne yapacağınızı gösterecek.
- I'm not going to show you how to do it.
- Nasıl yapıldığını sana göstermeyeceğim.
- Tom is going to show you what to do.
- Tom sana ne yapacağını gösterecek.
- I'm not going to show you how to do that.
- Bunu nasıl yapacağını sana göstermeyeceğim.
- I'm not going to show you this.
- Sana bunu göstermeyeceğim.
- I'm going to show Tom how to do it.
- Onu nasıl yapacağını Tom'a göstereceğim.
- Are you going to show me that secret hiding place of yours?
- Bana şu gizli saklanma yerini gösterecek misin?
- Tom isn't going to show it to anyone else.
- Tom başka kimseye göstermeyecektir.
- They're going to show us the documents.
- Bize belgeleri gösterecekler.
- I'm not going to show any fear.
- Ben hiç korku göstermeyeceğim.
- Tom is going to show me the ropes.
- Tom bana halatları gösterecek.
- Today we are going to show you something of our country and introduce you to some very interesting people.
- Bugün size ülkemizle ilgili bir şeyler göstereceğiz ve sizi bazı çok ilginç insanlarla tanıştıracağız.
- I'm only going to show you once.
- Sana sadece bir kez göstereceğim.
- Tom isn't going to show it to anyone else.
- Tom bunu kimseye göstermeyecek.
- Are you going to show me that secret hiding place of yours?
- Bana o gizli saklanma yerini gösterecek misin?
- Tom told Mary that he was going to show her how to do that.
- Tom Mary'ye onu nasıl yapacağını göstereceğini söyledi.
- Weren't you going to show me something?
- Bana bir şey göstermeyecek miydin?
- I'm going to show you something.
- Sana bir şey göstereceğim.
- I'm not going to show you.
- Sana göstermeyeceğim.
- Tom told Mary that he was going to show her some old pictures.
- Tom Mary'ye ona bazı eski resimleri göstereceğini söyledi.
- I'm not going to show you how to do that.
- Sana bunu nasıl yapacağını göstermeyeceğim.
- Tom is going to show Mary how to do that.
- Tom, Mary'e bunu nasıl yapacağını gösterecek.
- Today I'm going to show you another side of me.
- Bugün sana başka bir yönümü göstereceğim.
- I'm not going to show you this.
- Bunu sana göstermeyeceğim.
- I'm going to show you something amazing.
- Sana şaşırtıcı bir şey göstereceğim.
- Tom told Mary that he was going to show her how to do that.
- Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstereceğini söyledi.
- I'm going to show you the photo.
- Sana fotoğrafı göstereceğim.
- I'm going to show you something amazing.
- Sana harika bir şey göstereceğim.
- Tom is not going to show it to anyone else.
- Tom başka kimseye göstermeyecektir.
- Are you going to show me where you work?
- Bana nerede çalıştığını gösterecek misin?
- Tom is not going to show it to anyone else.
- Tom bunu başka kimseye göstermeyecek.
- He's going to show them the documents.
- Onlara belgeleri gösterecek.
- Tom is going to show Mary how to do that.
- Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını gösterecek.
- Today we are going to show you something of our country and introduce you to some very interesting people.
- Bugün size ülkemizden bir şeyler göstereceğiz ve sizi çok ilginç insanlarla tanıştıracağız.
- Today I'm going to show you another side of me.
- Bugün size başka bir yönümü göstereceğim.
- I'm going to show you some pictures.
- Sana bazı resimler göstereceğim.
- They're going to show us the documents.
- Onlar bize belgeleri gösterecek.
- Tom is going to show me the ropes.
- Tom bana ipleri gösterecek.
- Tom is going to show you how to do that.
- Tom sana bunu nasıl yapacağını gösterecek.
- I'm going to show this to Tom.
- Bunu Tom'a göstereceğim.
Show More (45)
|
