|
- Half of the village's grain fields were hit by a flood.
- Köyün tahıl tarlalarının yarısı selden zarar gördü.
- India has 65 million tonnes of grain available immediately.
- Hindistan'ın şu anda 65 milyon ton tahılı var.
- A banned carcinogenic herbicide was found in grain fed to organic chickens in Germany in June.
- Haziran ayında Almanya'da organik tavuklara yedirilen tahılda yasaklı kanserojen bir herbisit bulundu.
- Worst of all is the loss of animal fodder, mainly as the result of the grain lost.
- En kötüsü de kaybedilen tahılın bir sonucu olarak hayvan yemi kaybıdır.
- That is why US grain companies like Cargill cannot believe their luck.
- Bu yüzden Cargill gibi ABD'li tahıl şirketleri şanslarına inanamıyorlar.
- In fact, Spain accounts for 90% of all EU grain legume production.
- Aslında, İspanya, tüm AB tahıl baklagil üretiminin %90'ını gerçekleştirmektedir.
- The second measure decided was to provide grain for fodder from intervention stocks in Austria.
- Kararlaştırılan ikinci önlem ise Avusturya'daki müdahale stoklarından yemlik tahıl sağlanmasıydı.
- Even the milling of genetically modified grain is not a watertight solution.
- Genetiği değiştirilmiş tahılların öğütülmesi bile su geçirmez bir çözüm değil.
- As you have already heard, set-aside areas have been provided, together with cheap grain for animal fodder.
- Daha önce de duyduğunuz gibi, hayvan yemi için ucuz tahıl ile birlikte ekim alanları sağlanmıştır.
- The grain food group contains both whole and refined grains.
- Tahıl besin grubu hem tam hem de rafine edilmiş tahılları içerir.
- The grain food group contains both whole and refined grains.
- Tahıllı gıda grubu hem tam hem de rafine tahılları içerir.
- The grain food group contains both whole and refined grains.
- Tahıl gıda grubu hem tam hem de rafine edilmiş tahılları içerir.
- Does Germany export grain?
- Almanya tahıl ihraç ediyor mu?
- We import grain from the United States.
- ABD'den tahıl ithal ederiz.
- Farmers sow grain seeds in spring.
- Çiftçiler ilkbaharda tahıl tohumları ekerler.
- They export grain to many countries.
- Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
- We import grain from Canada every year.
- Biz Kanada'dan her sene tahıl ithal ediyoruz.
- Farmers sow grain seeds in spring.
- Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.
- Rye was called the grain of poverty.
- Çavdara yoksulluk tahılı denirdi.
- They export grain to many countries.
- Birçok ülkeye tahıl ihraç ediyorlar.
- He deals in grain.
- Tahıl ticareti yapıyor.
- We import grain from the United States.
- Amerika Birleşik Devletleri'nden tahıl ithal ediyoruz.
- The barns are full of grain.
- Ambarlar tahılla dolu.
- The barns are full of grain.
- Ahırlar tahıl dolu.
- Rice is a grain that feeds billions of people.
- Pirinç milyarlarca insanı besleyen bir tahıldır.
- He deals in grain.
- O tahıl ticareti yapar.
- We import grain from Canada every year.
- Her yıl Kanada'dan tahıl ithal ederiz.
Show More (24)
|