| 1 |
hop |
atlamak |
v. |
|
- You can hop in my car if you need a ride.
- Seni bırakmamı istersen arabama atlayabilirsin.
- Don't waste time hopping between different servers.
- Farklı sunucular arasında atlayarak zaman kaybetmeyin.
- He put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
- Çantalarını bagaja koyup arabasına atladı ve gitti.
- Tom hopped in the backseat.
- Tom arka koltuğa atladı.
- Tom hopped in his car and drove off.
- Tom arabasına atladı ve uzaklaştı.
- Tom hopped in the driver seat.
- Tom sürücü koltuğuna atladı.
- Tom hopped in his car and drove off.
- Tom arabasına atladı ve gitti.
- Tom hopped in the front seat.
- Tom ön koltuğa atladı.
Show More (5)
|
| 2 |
hop |
zıplamak |
v. |
|
- Over the weekend the boys were jumping on the trampoline.
- Hafta sonu çocuklar trambolinde zıpladılar.
- A squirrel is hopping over the mossy logs.
- Bir sincap yosunlu kütüklerin üzerinde zıplıyordu.
- An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
- Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
- Sami hopped from the bed.
- Sami yataktan zıpladı.
- An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
- Kül rengi bir tavşan belirdi ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koşmaya başladı.
Show More (2)
|
| 3 |
hop |
hoplamak |
v. |
|
- When the team scored all the fans started to hop and jump.
- Takım gol attığında tüm taraftarlar hoplayıp zıplamaya başladı.
Show More (-2)
|
| 4 |
hop |
zıplama |
n. |
|
- The gymnast started with hops for the warm-up.
- Jimnastikçi ısınmaya zıplayarak başladı.
Show More (-2)
|
| 5 |
hop |
şerbetçiotu |
n. |
|
- It was a nice weekend here and so I finally planted the hops today.
- Burada güzel bir hafta sonuydu ve ben de nihayet bugün şerbetçiotlarını ektim.
Show More (-2)
|
| 6 |
hop |
uçuş |
n. |
|
- Rose is afraid of flying, so even an hour of a hop is too much for her.
- Rose uçağa binmekten korkuyor, o yüzden de bir saatlik uçuş bile onun için çok fazla.
Show More (-2)
|
| 7 |
hop |
dans partisi |
n. |
|
- This weekend's hop at Jason's house will be a big event.
- Bu hafta sonu Jason'ın evinde yapılacak olan dans partisi büyük bir etkinlik olacak.
Show More (-2)
|
