impression - English Turkish Sentences
English Turkish
impression izlenim n.
  • Canceling the meeting made a very bad impression.
  • Toplantıyı iptal etmeniz çok kötü bir izlenim bıraktı.
  • If this does not work, it will create a negative impression.
  • Bu işe yaramazsa, olumsuz bir izlenim yaratacaktır.
  • As a parliamentarian, I can confirm the accuracy of this impression.
  • Bir parlamenter olarak bu izlenimin doğruluğunu teyit edebilirim.
Show More (82)
impression etki n.
  • We cannot avoid thinking about the tragic outcome, which has made such a deep impression on our minds.
  • Zihinlerimizde bu kadar derin bir etki bırakan trajik sonucu düşünmekten kaçınamayız.
  • We cannot avoid thinking about the tragic outcome, which has made such a deep impression on our minds.
  • Zihinlerimizde böylesine derin bir etki bırakan trajik sonucu düşünmeden edemiyoruz.
  • The scenery of the Alps left a lasting impression on me.
  • Alplerin manzarası üzerimde kalıcı bir etki bıraktı.
Show More (7)
impression kabataslak çizim n.
  • We received the architect's impression of the new bridge.
  • Mimarın yeni köprü için yaptığı kabataslak çizimler elimize ulaştı.
Show More (-2)
impression taklit n.
  • She did a brilliant impression of the prime minister.
  • Başbakanın mükemmel bir taklidini yaptı.
Show More (-2)
impression baskı n.
  • She made minor additions to the third impression of the book.
  • Kitabın üçüncü baskısına ufak eklemeler yaptı.
Show More (-2)
impression iz n.
  • The tires left an impression on the muddy road.
  • Tekerlekler çamurlu yolda iz bırakıyordu.
Show More (-2)
impression intiba n.
  • Tom's impeccable manners made a big impression on Mary's parents.
  • Tom'un mükemmel ahlakı, Meryem'in anne babasında büyük bir intiba bıraktı.
Show More (-2)