|
- What can I add in a minute?
- Bir dakika içinde ne ekleyebilirim?
- I'm checking out from the supermarket right now, so I'll be out to the car in a minute.
- Şu anda süpermarkette kasada ödeme yapıp çıkıyorum, bir dakika içinde arabaya gideceğim.
- I'll be all right in a minute.
- Bir dakika içinde iyi olacağım.
- I'll be along in a minute.
- Bir dakika içinde geliyorum.
- I'll help you in a minute.
- Bir dakika içinde size yardım edeceğim.
- We'll see about that in a minute.
- Bunu bir dakika içinde göreceğiz.
- I'll put your call through in a minute.
- Bir dakika içinde telefonunuzu bağlayacağım.
- I'll be over in a minute.
- Bir dakikaya oradayım.
- He'll be back in a minute.
- O bir dakika içinde dönecek.
- In a minute, I'm going to tell you my life story.
- Bir dakika içinde size hayat hikâyemi anlatacağım.
- They should be out in a minute.
- Onlar bir dakika içinde dışarıda olmalı.
- Fresh coffee will be ready in a minute.
- Taze kahve bir dakika içinde hazır olacak.
- Tom will be down in a minute.
- Tom bir dakika içinde aşağıda olacak.
- The doctor will be here in a minute.
- Doktor bir dakika içinde burada olacak.
- The doctor will be with you in a minute.
- Bir dakika içinde doktor sizinle olacak.
- I'll be there in a minute.
- Bir dakika içerisinde orada olacağım.
- It's going to be over in a minute.
- Bir dakika içinde sona erecek.
- Tom is going to be down in a minute.
- Tom bir dakika içinde aşağıda olacak.
- I will be with you in a minute.
- Bir dakika içinde seninle olacağım.
- I'll help you in a minute.
- Bir dakika içinde sana yardım edeceğim.
- He'll be back in a minute.
- Bir dakika içinde dönecek.
- I'll help you out in a minute.
- Bir dakika içinde sana yardım edeceğim.
- I'll be out in a minute.
- Bir dakika içinde çıkacağım.
- I'll be back in a minute.
- Bir dakika içinde döneceğim.
- I think I'll be OK in a minute.
- Sanırım bir dakika içinde iyi olacağım.
- I'll be down in a minute.
- Bir dakika içinde aşağıda olacağım.
- They should be out in a minute.
- Bir dakika içinde çıkacaklardır.
- Tom will be out here in a minute.
- Tom bir dakika içinde burada olacak.
- Tom is going to be back in a minute.
- Tom bir dakika içinde geri dönecek.
- I'll be along in a minute.
- Bir dakika içinde geleceğim.
- Tom is going to be down in a minute.
- Tom bir dakika içinde aşağı inecek.
- We'll be there in a minute.
- Bir dakika içinde orada olacağız.
- It'll be over in a minute.
- Bir dakika içinde bitecek.
- We'll see about that in a minute.
- Bir dakika içinde onunla ilgileneceğiz.
- Coffee will be ready in a minute.
- Kahve bir dakika içinde hazır olacak.
- Tell Tom I'll be there in a minute.
- Tom'a bir dakika içinde orada olacağımı söyle.
- I'll go in a minute.
- Bir dakika içinde gideceğim.
- I'll be better in a minute.
- Bir dakika içinde daha iyi olacağım.
- Let me call you back in a minute.
- Bir dakika içinde seni tekrar arayayım.
- Tom is going to be here in a minute.
- Tom bir dakika içinde burada olacak.
- Could you come back in a minute, please?
- Bir dakika sonra geri gelir misin, lütfen?
- I'll be down in a minute.
- Bir dakika içinde ineceğim.
- It's going to be over in a minute.
- Bir dakika içinde bitecek.
- I'll be back in a minute.
- Bir dakika içinde dönerim.
- See you in a minute.
- Bir dakika sonra görüşürüz.
- Yes, she'll be with you in a minute.
- Evet, bir dakika içinde sizinle olacak.
- I'll join you guys in a minute.
- Bir dakika içinde size katılacağım çocuklar.
- We'll go in a minute.
- Bir dakika içinde gideceğiz.
- Tom is going to be back in a minute.
- Tom bir dakika içinde dönecek.
- Could you come back in a minute, please?
- Bir dakika sonra gelebilir misiniz, lütfen?
- In a minute, I'm going to tell you my life story.
- Bir dakika içinde sana hayat hikayemi anlatacağım.
- Let me call you back in a minute.
- Sizi bir dakika sonra arayayım.
- There are sixty seconds in a minute.
- Bir dakikada altmış saniye var.
- We'll go in a minute.
- Bir dakika içinde gideriz.
- Tom will be back in a minute.
- Tom bir dakika içinde dönecek.
- I'll be there in a minute.
- Bir dakika içinde orada olacağım.
- Tom will be here in a minute.
- Tom bir dakika içinde burada olacak.
- There are sixty seconds in a minute.
- Bir dakikada altmış saniye vardır.
- Yes, she'll be with you in a minute.
- Evet, bir dakika içerisinde yanına gelecek.
- The doctor will be with you in a minute.
- Doktor bir dakika içinde sizinle olacak.
- See you in a minute.
- Bir dakika içinde görüşürüz.
- I'll be with you in a minute.
- Bir dakika içinde seninle olacağım.
- I'll be in there in a minute.
- Bir dakika içinde orada olacağım.
- I'll be over in a minute.
- Bir dakika içinde orada olacağım.
Show More (61)
|