independence - English Turkish Sentences
English Turkish
independence bağımsızlık n.
  • It is important to ensure that these authorities have the effective capacity and independence to carry out their tasks.
  • Bu makamların, görevlerini yerine getirmek için etkili kapasiteye ve bağımsızlığa sahip olmalarını sağlamak önemlidir.
  • We want to strengthen the Commission's independence.
  • Biz Komisyonun bağımsızlığını güçlendirmek istiyoruz.
  • After all, that is where the call for independence is louder.
  • Ne de olsa bağımsızlık çağrısının en yüksek olduğu yer burası.
Show More (104)
independence özgürlük n.
  • Media freedom and independence do not go well with accumulated economic power, not to mention monopolies.
  • Medya özgürlüğü ve bağımsızlığı, tekellerden bahsetmiyorum bile, birikmiş ekonomik güçle iyi gitmiyor.
  • The proposals would have an adverse impact on media freedom and on journalistic independence.
  • Tekliflerin basın özgürlüğü ve gazetecilik bağımsızlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır.
  • Freedom and independence incite nations into action.
  • Özgürlük ve bağımsızlık ulusları harekete geçirir.
Show More (4)
independence hürriyet n.
  • The horse figure is a symbol of both freedom and independence.
  • At figürü hem hürriyetin hem de bağımsızlığın sembolüdür.
Show More (-2)