kid - English Turkish Sentences
English Turkish
kid çocuk n.
  • I don't have time to deal with another kid.
  • Başka bir çocukla ilgilenecek zamanım yok benim.
  • This kid's making all the same mistakes.
  • Bu çocuk da hep aynı hataları yapıyor.
  • This time around, the system had placed me with another kid.
  • Bu sefer sistem beni başka bir çocukla bir araya koymuştu.
Show More (608)
kid küçük n.
  • Get me a glass of water, kid.
  • Biraz su getir bana küçük kız.
  • Like I said, kid, small world.
  • Dediğim gibi evladım, dünya küçük.
  • Like I said, kid, small world.
  • Dediğim gibi evlat, dünya çok küçük.
Show More (26)
kid dalga geçmek v.
  • Tom wasn't kidding.
  • Tom dalga geçmiyordu.
  • They're kidding.
  • Onlar dalga geçiyor.
  • You are kidding me, aren't you?
  • Benimle dalga geçiyorsun, değil mi?
Show More (20)
kid ufaklık n.
  • Listen, kid, we're not fighting a war out there.
  • Dinle, ufaklık, biz orada savaşmıyoruz.
  • So keep your nose clean, kid.
  • Bu yüzden beladan uzak dur, ufaklık.
  • You know what, kid, maybe I'll stay the night.
  • Biliyor musun, ufaklık, belki gece kalırım.
Show More (14)
kid küçük çocuk n.
  • Ever since that little kid called up everyone wants to call and tell me to kill myself.
  • O küçük çocuk aradığından beri herkes beni arayıp kendimi öldürmemi istiyor.
  • Ever since that little kid called up everyone wants to call and tell me to kill myself.
  • O küçük çocuk aradığından beri herkes telefon edip kendimi öldürmemi söylüyor.
  • I hope this little kid know what he's doing.
  • Umarım bu küçük çocuk ne yaptığını biliyordur.
Show More (13)
kid kandırmak v.
  • Who is he trying to kid?
  • Kimi kandırmaya çalışıyor?
  • Are we not kidding ourselves and the sector with this attitude?
  • Bu tutumumuzla kendimizi ve sektörü kandırmıyor muyuz?
  • Would I kid you?
  • Seni kandırabilir miyim?
Show More (10)
kid velet n.
  • That kid doesn't seem like he can even hold a chicken firmly.
  • Bu velet bir tavuğu bile tutamaz gibi görünüyor.
  • This kid will work here from today.
  • Bu velet bundan sonra burada çalışacak.
  • That ungrateful kid did not deserve this place.
  • O nankör velet bu mekanı hak etmiyordu.
Show More (9)
kid delikanlı n.
  • We are here listening to you kid.
  • Seni dinlemek için buradayız, delikanlı.
  • Take it, kid, or my friend will take offence.
  • Alsana, delikanlı, yoksa arkadaşım gücenecek.
  • Okay, kid, you can turn around now.
  • Tamam, delikanlı, şimdi dönebilirsin.
Show More (6)
kid takılmak v.
  • Tom often kids me about that.
  • Tom bu konuda bana sık sık takılır.
Show More (-2)
kid şaka yapmak v.
  • I kid you not.
  • Şaka yapmıyorum.
Show More (-2)