kidnap - English Turkish Sentences
English Turkish
kidnap (adam/çocuk) kaçırmak v.
  • It was a miracle the man couldn't escape after he kidnapped his son.
  • Adamın oğlunu kaçırdıktan sonra kaçamaması bir mucizeydi.
  • It is still a precarious peace, which is demonstrated by this kidnapping.
  • Bu kaçırma olayının da gösterdiği gibi, bu barış hala istikrarsız bir barıştır.
  • People disappear, people are tortured and relief workers are kidnapped.
  • İnsanlar kayboluyor, işkence görüyor ve yardım görevlileri kaçırılıyor.
Show More (47)
kidnap çocuk kaçırmak v.
  • You thought you were going to kidnap the kid, didn't you?
  • Aklın sıra çocuğu kaçıracaktın değil mi?
  • You thought you were going to kidnap the kid, didn't you?
  • Çocuğu kaçıracağını sanıyordun, değil mi?
Show More (-1)
kidnap kız kaçırmak v.
  • Sami kidnapped Layla's daughter.
  • Sami, Layla'nın kızını kaçırdı.
  • Sami kidnapped another girl.
  • Sami başka bir kızı kaçırdı.
Show More (-1)