|
- Listening to music can be a powerful way of relieving stress.
- Müzik dinlemek stresten kurtulmanın etkili bir yolu olabilir.
- Everyone listens to music, but it's hard to make.
- Herkes müzik dinler ama müziği yapması zordur.
- Listening to music can be a powerful way of relieving stress.
- Müzik dinlemek, stresle baş etmenin etkili bir yolu olabilir.
- Listening to music can be a powerful way of relieving stress.
- Müzik dinlemek stresi azaltmanın etkili bir yolu olabilir.
- Everyone listens to music, but it's hard to make.
- Herkes müzik dinler ama müzik yapmak zordur.
- Before I go to sleep, I listen to music.
- Yatmaya gitmeden önce müzik dinlerim.
- I love listening to music.
- Müzik dinlemeyi severim.
- He didn't listen to music.
- O müzik dinlemedi.
- I listen to music.
- Ben müzik dinlerim.
- Linda went to the park to listen to music.
- Linda müzik dinlemek için parka gitti.
- I listen to music while I work.
- Çalışırken müzik dinlerim.
- He often sits by me and listens to music.
- Sıklıkla yanımda oturur ve müzik dinlerdi.
- I cheered myself up by listening to music.
- Müzik dinleyerek neşemi yerine getirdim.
- Some people listen to music when writing, but others say it hampers their productivity.
- Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri verimliliklerini engellediğini söylüyor.
- Tom likes to listen to music while he's studying.
- Tom ders çalışırken müzik dinlemeyi seviyor.
- He wrote a letter, listening to music.
- Müzik dinleyerek bir mektup yazdı.
- She always studies while listening to music.
- Her zaman müzik dinlerken çalışır.
- I'd like to listen to music.
- Müzik dinlemek istiyorum.
- He drove the car, listening to music on the radio.
- Radyoda müzik dinleyerek arabayı sürdü.
- Tom likes to listen to music.
- Tom müzik dinlemeyi seviyor.
- Tom was listening to music.
- Tom müzik dinliyordu.
- I listened to music.
- Ben müzik dinledim.
- I'll spend all afternoon listening to music.
- Tüm öğleden sonrayı müzik dinleyerek geçireceğim.
- Tom likes to listen to music while he's doing his homework.
- Tom ödevini yaparken müzik dinlemeyi seviyor.
- Tom is listening to music in his room.
- Tom odasında müzik dinliyor.
- Close your eyes when you listen to music.
- Müzik dinlerken gözlerini kapat.
- He listened to music in his room.
- Odasında müzik dinliyordu.
- She listened to music for hours.
- O, saatlerce müzik dinledi.
- I'm always listening to music; I can't live without it.
- Her zaman müzik dinliyorum; onsuz yaşayamam.
- Listening to music is lots of fun.
- Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Tom likes to listen to music.
- Tom müzik dinlemeyi sever.
- He drinks tea and listens to music.
- Çay içiyor ve müzik dinliyor.
- I listen to music while I work.
- Çalışırken müzik dinliyorum.
- They were not listening to music.
- Müzik dinlemiyorlardı.
- She doesn't listen to music at all.
- Hiç müzik dinlemiyor.
- Before I go to sleep I listen to music.
- Uyumadan önce müzik dinlerim.
- In my free time, I like listening to music.
- Boş zamanlarımda müzik dinlemeyi severim.
- Tom listened to music in his room until late at night.
- Tom gece geç saatlere kadar odasında müzik dinledi.
- Tom likes to listen to music from the eighties.
- Tom seksenlerin müziğini dinlemekten hoşlanır.
- She likes to listen to music.
- O, müzik dinlemeyi sever.
- Is anyone interested in listening to music?
- Müzik dinlemek isteyen var mı?
- Listening to music is my favourite relaxation.
- Müzik dinlemek benim favori istirahatimdir.
- It is a lot of fun to listen to music.
- Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- I can't listen to music at night anymore because my headphones broke.
- Kulaklığım bozulduğu için artık geceleri müzik dinleyemiyorum.
- He was listening to music.
- O müzik dinliyordu.
- We listen to music.
- Müzik dinleyeceğiz.
- Do you listen to music while you're studying?
- Ders çalışırken müzik dinler misin?
- Do you like listening to music or singing songs?
- Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkı söylemeyi mi seviyorsunuz?
- Tom can't listen to music without tapping his foot.
- Tom ayağını yere vurmadan müzik dinleyemez.
- I like listening to music while I'm translating something.
- Bir şey çevirirken müzik dinlemekten hoşlanırım.
- He listened to music in his own room.
- Kendi odasında müzik dinledi.
- He often sits by me and listens to music.
- Sık sık benim yanıma oturur ve müzik dinler.
- We're listening to music, and you?
- Biz müzik dinliyoruz, ya sen?
- Listening to music is lots of fun.
- Müzik dinlemek çok eğlencelidir.
- Listening to music in that moment relaxed me.
- O anda müzik dinlemek beni rahatlattı.
- When do you usually listen to music?
- Genelde ne zaman müzik dinlersin?
- Aimee is listening to music now.
- Aimee şu anda müzik dinliyor.
- Tom is in his room, listening to music.
- Tom odasında müzik dinliyor.
- I seldom listen to music at home.
- Ben nadiren evde müzik dinlerim.
- Susan enjoys listening to music.
- Susan müzik dinlemekten hoşlanır.
- She listened to music in her own room.
- Kendi odasında müzik dinledi.
- I wish I could relax listening to music.
- Keşke müzik dinleyerek rahatlayabilsem.
- Her only pleasure is listening to music.
- Onun tek zevki müzik dinlemektir.
- Close your eyes when you listen to music.
- Müzik dinlerken gözlerinizi kapatın.
- Tom likes to listen to music while he's studying.
- Tom ders çalışırken müzik dinlemeyi sever.
- I listen to music.
- Müzik dinlerim.
- Laurie is listening to music.
- Laurie müzik dinliyor.
- Personally, I relax listening to music.
- Şahsen ben müzik dinleyerek rahatlıyorum.
- I often spend my free time listening to music.
- Boş zamanlarımı genellikle müzik dinleyerek geçiririm.
- Tom is listening to music.
- Tom müzik dinliyor.
- Let's listen to music.
- Müzik dinleyelim.
- Tom seldom listens to music at home.
- Tom evde nadiren müzik dinler.
- He listened to music by himself.
- Tek başına müzik dinledi.
- Tom can't listen to music without tapping his foot.
- Tom ayağını vurmadan müzik dinleyemez.
- I listened to music.
- Müzik dinledim.
- We listened to music yesterday.
- Dün müzik dinledik.
- My hobby is listening to music.
- Hobim müzik dinlemektir.
- He didn't listen to music.
- Müzik dinlemezdi.
- Listening to music is a great way to relax.
- Müzik dinlemek rahatlamak için harika bir yol.
- Do you listen to music when you are driving?
- Araba sürerken müzik dinliyor musun?
- He was writing a letter while listening to music.
- O, müzik dinlerken bir mektup yazıyordu.
- Tell her that I am listening to music.
- Ona müzik dinlediğimi söyle.
- He wrote a letter while listening to music.
- O müzik dinlerken bir mektup yazdı.
- Before I go to sleep I listen to music.
- Yatmadan önce müzik dinlerim.
- It's a lot of fun to listen to music.
- Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Do you listen to music while driving?
- Araba kullanırken müzik dinler misin?
- I love listening to music.
- Müzik dinlemeyi seviyorum.
- We were listening to music.
- Müzik dinliyorduk.
- She prepares the meal while listening to music.
- Müzik dinlerken yemek hazırlıyor.
- Tom and Mary weren't listening to music.
- Tom ve Mary müzik dinlemiyorlardı.
- She always studies while listening to music.
- Her zaman müzik dinlerken ders çalışır.
- Do you listen to music while you drive?
- Araba kullanırken müzik dinler misin?
- I listen to music while I'm jogging.
- Koşarken müzik dinliyorum.
- I seldom listen to music at home.
- Evde nadiren müzik dinlerim.
- We didn't listen to music.
- Müzik dinlemedik.
- When I study, I listen to music with earphones.
- Ders çalışırken kulaklıkla müzik dinliyorum.
- Aimee is listening to music now.
- Aimee şimdi müzik dinliyor.
- She listened to music for hours.
- Saatlerce müzik dinledi.
- He is listening to music in his room.
- O, odasında müzik dinliyor.
- Tom likes to listen to music while he's studying.
- Tom çalışırken müzik dinlemeyi sever.
- Tom likes to listen to music from the eighties.
- Tom seksenli yılların müziklerini dinlemeyi seviyor.
- Emily was listening to music.
- Emily müzik dinliyordu.
- Tom doesn't often listen to music.
- Tom sık sık müzik dinlemez.
- Tell her that I am listening to music.
- Ona müzik dinlediğimi söyleyin.
- I am interested in listening to music.
- Müzik dinlemekle ilgileniyorum.
- He was writing a letter while listening to music.
- Müzik dinlerken mektup yazıyordu.
- In his spare time, Tom loves to play soccer, hang out with his friends, and listen to music.
- Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.
- He listened to music in his room until late at night.
- Gece geç saatlere kadar odasında müzik dinledi.
- The boy is listening to music.
- Çocuk, müzik dinliyor.
- Do you like listening to music or singing songs?
- Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?
- I often listen to music while I'm studying.
- Ben ders çalışırken sık sık müzik dinlerim.
- Do you listen to music while you drive?
- Siz araba kullanırken müzik dinler misiniz?
- He was listening to music in his room.
- O, odasında müzik dinliyordu.
- She was listening to music.
- Müzik dinliyordu.
- I'm not listening to music now.
- Şu anda müzik dinlemiyorum.
- Personally, I relax listening to music.
- Şahsen, müzik dinleyerek rahatlıyorum.
- Let's listen to music.
- Hadi müzik dinleyelim.
- She doesn't listen to music at all.
- O hiç müzik dinlemez.
- He listened to music in his room.
- O, odasında müzik dinledi.
- I listened to music yesterday.
- Dün müzik dinledim.
- Susan enjoys listening to music.
- Susan müzik dinlemekten hoşlanıyor.
- We were listening to music.
- Biz müzik dinliyorduk.
- I'm not listening to music.
- Müzik dinlemiyorum.
- Tom likes to listen to music while he's doing his homework.
- Tom ev ödevini yaparken müzik dinlemekten hoşlanıyor.
- I'm not listening to music now.
- Şimdi müzik dinlemiyorum.
- He diverted himself by listening to music.
- O müzik dinleyerek dikkatini dağıttı.
- Do you listen to music when you are driving?
- Araba kullanırken müzik dinler misin?
- I cheered myself up by listening to music.
- Müzik dinleyerek moralimi düzelttim.
- When do you usually listen to music?
- Genellikle ne zaman müzik dinlersin?
- We spent the afternoon listening to music.
- Öğleden sonrayı müzik dinleyerek geçirdik.
- He's listening to music.
- O müzik dinliyor.
- In his spare time, Tom loves to play soccer, hang out with his friends, and listen to music.
- Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi seviyor.
- I listen to music all day long.
- Ben bütün gün müzik dinlerim.
- I listen to music all day long.
- Bütün gün müzik dinliyorum.
- Some people listen to music when writing, but others say it hampers their productivity.
- Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri bunun üretkenliklerini engellediğini söyler.
- He listened to music by himself.
- O tek başına müzik dinledi.
- We listen to music.
- Biz müzik dinleriz.
- She prepares the meal while listening to music.
- Müziği dinlerken yemeği hazırlar.
- I'm listening to music, and you?
- Ben müzik dinliyorum, ya sen?
- He wrote a letter while listening to music.
- Müzik dinlerken bir mektup yazdı.
- I listen to music while I'm jogging.
- Koşarken müzik dinlerim.
- I like listening to music while I'm translating something.
- Bir şey çevirirken müzik dinlemeyi severim.
- Tom likes to read and to listen to music.
- Tom okumayı ve müzik dinlemeyi sever.
- I like to listen to music.
- Ben müzik dinlemekten hoşlanırım.
- He wrote a letter, listening to music.
- O, müzik dinleyerek, bir mektup yazdı.
- Listening to music is a great way to relax.
- Müzik dinlemek rahatlamak için harika bir yoldur.
- Tom found it pretty enjoyable just to sit in the sun and listen to music.
- Tom güneşte oturup müzik dinlemeyi oldukça keyifli buluyordu.
- Tom likes to read and to listen to music.
- Tom okumayı ve müzik dinlemeyi seviyor.
- I'm listening to music.
- Müzik dinliyorum.
- He is listening to music in his room.
- Odasında müzik dinliyor.
- I fell asleep listening to music.
- Müzik dinlerken uyuyakaldım.
- The boy is listening to music.
- Çocuk müzik dinliyor.
- I spent a lot of time listening to music.
- Müzik dinlemeye çok zaman harcadım.
- I like listening to music.
- Müzik dinlemeyi severim.
- Tom and Mary weren't listening to music.
- Tom ve Mary müzik dinlemiyordu.
- I'll spend all afternoon listening to music.
- Bütün öğleden sonrayı müzik dinleyerek geçireceğim.
- He drove the car, listening to music on the radio.
- Radyoda müzik dinlerken araba kullandı.
- Tom hardly ever listens to music.
- Tom neredeyse hiç müzik dinlemez.
- Did you listen to music last night?
- Dün gece müzik dinledin mi?
- Listening to music is my favourite relaxation.
- Müzik dinlemek en sevdiğim rahatlama yöntemidir.
- I like to listen to music.
- Müzik dinlemeyi severim.
- She likes to listen to music.
- Müzik dinlemeyi seviyor.
- He was listening to music in his room.
- Odasında müzik dinliyordu.
- He diverted himself by listening to music.
- Müzik dinleyerek kendini oyalıyor.
- He was listening to music.
- Müzik dinliyordu.
- She was listening to music.
- O, müzik dinliyordu.
- He drinks tea and listens to music.
- O, çay içer ve müzik dinler.
- Millie is listening to music.
- Millie müzik dinliyor.
- Close your eyes when you listen to music!
- Müzik dinlerken gözlerini kapat!
- Her only pleasure is listening to music.
- Tek zevki müzik dinlemek.
- When I study, I listen to music with earphones.
- Çalıştığım zaman kulaklıkla müzik dinlerim.
- I spent a lot of time listening to music.
- Müzik dinleyerek çok zaman geçirdim.
- I often listen to music while I'm studying.
- Ders çalışırken sık sık müzik dinlerim.
- I fell asleep listening to music.
- Müzik dinlerken uyuyakalmışım.
- Are you listening to music?
- Müzik dinliyor musunuz?
- He's listening to music.
- Müzik dinliyor.
- My hobby is listening to music.
- Benim hobim müzik dinlemektir.
- Close your eyes when you listen to music!
- Müzik dinlerken gözlerini kapa!
- Did you listen to music last night?
- Dün gece müzik dinlediniz mi?
- Before I go to sleep, I listen to music.
- Uyumadan önce müzik dinlerim.
Show More (177)
|