|
- We must insist, loudly and clearly, that human rights are a universal value and do not depend on circumstances.
- İnsan haklarının evrensel bir değer olduğu ve koşullara bağlı olmadığı konusunda yüksek sesle ve açıkça ısrar etmeliyiz.
- Tom and Mary tried not to laugh too loudly.
- Tom ve Mary yüksek sesle gülmemeye çalıştılar.
- He snores loudly while sleeping.
- Uyurken yüksek sesle horlar.
- He snored loudly during his sleep.
- O, uykusu sırasında yüksek sesle horladı.
- They shouted as loudly as they could.
- Olabildiğince yüksek sesle bağırdılar.
- When the rock singer appeared on the stage, the audience at the concert clapped loudly.
- Rock şarkıcısı sahneye çıktığında, konserindeki izleyici yüksek sesle alkışladı.
- Fadil and Dania were arguing loudly.
- Fadıl ve Dania yüksek sesle tartışıyorlardı.
- Tom could hear Mary snoring loudly in the next room.
- Tom yan odada Mary'nin yüksek sesle horladığını duyabiliyordu.
- He greets everyone loudly.
- Herkesi yüksek sesle selamlıyor.
- Tom spoke very loudly.
- Tom çok yüksek sesle konuştu.
- She was snoring loudly.
- O yüksek sesle horluyordu.
- Tom screamed loudly.
- Tom yüksek sesle çığlık attı.
- Please speak more loudly so everybody can hear you.
- Herkes sizi duyabilmesi için daha yüksek sesle konuşun.
- Tom was snoring loudly while he slept.
- Tom uyurken yüksek sesle horluyordu.
- Please speak more loudly so that everybody can hear you.
- Lütfen daha yüksek sesle konuşun ki, herkes sizi duyabilsin.
- My younger brother is yelling loudly.
- Küçük kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
- He was snoring loudly while he slept.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.
- John was beating the drums loudly.
- John yüksek sesle davul çalıyordu.
- Tom was talking very loudly.
- Tom çok yüksek sesle konuşuyordu.
- I told Tom he didn't have to talk so loudly.
- Tom'a bu kadar yüksek sesle konuşmak zorunda olmadığını söyledim.
- People have the tendency to speak more loudly when they get excited.
- İnsanlar heyecanlandıklarında daha yüksek sesle konuşma eğilimleri vardır.
- The teacher fell asleep in class and started snoring loudly.
- Öğretmen derste uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.
- Tom began to cry loudly.
- Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
- It rang loudly.
- Yüksek sesle çalıyor.
- People have the tendency to speak more loudly when they get excited.
- İnsanlar heyecanlandıklarında daha yüksek sesle konuşma eğilimindedirler.
- While sleeping, he snored loudly.
- Uyurken yüksek sesle horladı.
- It rang loudly.
- Yüksek sesle çalıyordu.
- She cursed loudly.
- O yüksek sesle küfretti.
- He snored loudly while he slept.
- O uyurken yüksek sesle horladı.
- Tom burped loudly.
- Tom yüksek sesle geğirdi.
- He snores loudly while sleeping.
- Uyurken yüksek sesle horluyor.
- Tom and I both shouted as loudly as we could.
- Tom ve ben ikimiz de olabildiğince yüksek sesle bağırdık.
- Tom snores loudly.
- Tom yüksek sesle horluyor.
- He snored loudly while he slept.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.
- The cat purred loudly.
- Kedi yüksek sesle mırıldadı.
- Tom blew his nose loudly during the oboe solo.
- Tom obua solosu sırasında burnunu yüksek sesle üfledi.
- He snored loudly during his sleep.
- Uykusunda yüksek sesle horluyordu.
- She cursed loudly.
- Yüksek sesle lanet okudu.
- Tom coughed loudly.
- Tom yüksek sesle öksürdü.
- Why are you speaking so loudly?
- Neden bu kadar yüksek sesle konuşuyorsun?
- Tom applauded loudly.
- Tom yüksek sesle alkışladı.
- The teacher fell asleep in class and started snoring loudly.
- Öğretmen sınıfta uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.
- Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
- Siktir, uyuyamıyorum çünkü o kahrolası baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
- They cheered loudly.
- Yüksek sesle tezahürat yaptılar.
- Tom and I both shouted as loudly as we could.
- Tom ve ben olabildiğince yüksek sesle bağırdık.
- Fuck, I can't sleep because those damn owls are screeching so loudly.
- Kahretsin, uyuyamıyorum çünkü şu lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
- Please say it more loudly.
- Lütfen daha yüksek sesle söyleyin.
- My younger brother is yelling loudly.
- Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
- The birds chirp loudly while flying rapidly.
- Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıldarlar.
- Please speak more loudly so that everybody can hear you.
- Herkes seni duyabilsin diye lütfen daha yüksek sesle konuş.
- Tom often speaks a little too loudly.
- Tom genellikle biraz fazla yüksek sesle konuşur.
- Tom and Mary both snore loudly.
- Tom ve Mary yüksek sesle horluyor.
- He spoke very loudly.
- Çok yüksek sesle konuştu.
- Her husband was snoring loudly.
- Kocası yüksek sesle horluyordu.
- Why are you speaking so loudly?
- Neden bu kadar yüksek sesle konuşuyorsunuz?
- Please speak more loudly.
- Lütfen daha yüksek sesle konuşun.
- While sleeping, he snored loudly.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.
- You must not speak so loudly here.
- Burada yüksek sesle konuşmamalısınız.
- Tom exhaled loudly.
- Tom yüksek sesle nefes verdi.
- Tom was snoring loudly.
- Tom yüksek sesle horluyordu.
- Please say it more loudly.
- Lütfen onu daha yüksek sesle söyle.
- Tom has a tendency to talk too loudly.
- Tom'un çok yüksek sesle konuşma eğilimi var.
- The musician beat his drums loudly.
- Müzisyen davulunu yüksek sesle çaldı.
- You speak so loudly I can even hear you on the first floor.
- O kadar yüksek sesle konuşuyorsun ki seni birinci kattan bile duyabiliyorum.
- Tom and Mary were arguing loudly.
- Tom ve Mary yüksek sesle tartışıyorlardı.
- Tom told Mary not to laugh so loudly.
- Tom Mary'ye yüksek sesle gülmemesini söyledi.
- I told Tom not to talk so loudly.
- Tom'a yüksek sesle konuşmamasını söyledim.
- He was snoring loudly.
- Yüksek sesle horluyordu.
- The audience clapped loudly after his speech.
- Seyirciler konuşmasından sonra yüksek sesle alkışladılar.
- He spoke more and more loudly.
- O gittikçe daha yüksek sesle konuştu.
- Tom cursed loudly.
- Tom yüksek sesle küfretti.
- Tom laughed loudly and inappropriately.
- Tom yüksek sesle ve uygunsuz bir şekilde güldü.
- They shouted as loudly as they could.
- Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
- The baby cried loudly.
- Bebek yüksek sesle ağladı.
- I felt like singing loudly when the exam was over.
- Sınav bittiğinde yüksek sesle şarkı söylemek istedim.
- The cat purred loudly.
- Kedi yüksek sesle mırıldandı.
- He exhaled loudly.
- Yüksek sesle nefes verdi.
- He spoke more and more loudly.
- Gittikçe daha yüksek sesle konuşuyordu.
- Tom and Mary both snore loudly.
- Tom ve Mary ikisi de yüksek sesle horladı.
- Can you stop chewing gum so loudly?
- Bu kadar yüksek sesle sakız çiğnemeyi keser misin?
- They cheered loudly.
- Onlar yüksek sesle tezahürat yaptı.
- He greets everyone loudly.
- O herkesi yüksek sesle selamlar.
- The crowd booed loudly.
- Kalabalık yüksek sesle yuhaladı.
- Tom was snoring loudly while he slept.
- Tom, uyurken yüksek sesle horluyordu.
- Tom giggled loudly.
- Tom yüksek sesle kıkırdadı.
- You speak so loudly I can even hear you on the first floor.
- O kadar yüksek sesle sesle konuşuyorsun ki seni birinci katta bile duyabiliyorum.
- Tom cursed loudly.
- Tom yüksek sesle lanetledi.
- I wish Tom wouldn't sing so loudly late at night.
- Keşke Tom gece geç saatlerde bu kadar yüksek sesle şarkı söylemese.
- You must not speak so loudly here.
- Burada öyle yüksek sesle konuşmamalısınız.
- Don't speak so loudly.
- Bu kadar yüksek sesle konuşma.
- Please speak more loudly so everybody can hear you.
- Lütfen daha yüksek sesle konuşun ki herkes sizi duyabilsin.
- He began to cry loudly.
- Yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Tom often speaks a little too loudly.
- Tom çoğunlukla biraz yüksek sesle konuşur.
- She was snoring loudly.
- Yüksek sesle horluyordu.
- When the rock singer appeared on the stage, the audience at the concert clapped loudly.
- Rock şarkıcısı sahneye çıktığında, konserdeki seyirciler yüksek sesle alkışladı.
- Tom groaned loudly.
- Tom yüksek sesle inledi.
- You don't need to speak so loudly, I can hear you.
- Bu kadar yüksek sesle konuşmana gerek yok, seni duyabiliyorum.
- Can you stop chewing gum so loudly?
- Bu kadar yüksek sesle sakız çiğnemeyi kesebilir misin?
- Tom laughed loudly and inappropriately.
- Tom yüksek sesle ve uygunsuz bir biçimde güldü.
- Tom knocked loudly.
- Tom yüksek sesle çaldı.
- There's no need to speak so loudly.
- Yüksek sesle konuşmanıza gerek yok.
- Someone is knocking loudly at the door.
- Birisi yüksek sesle kapıyı çalıyor.
- Tom and Mary both shouted as loudly as they could.
- Tom ve Mary bağırabildikleri kadar yüksek sesle bağırdılar.
- The tiger growled loudly!
- Kaplan yüksek sesle hırladı!
Show More (101)
|