|
- When Tom was four, he had measles.
- Tom dört yaşındayken kızamık geçirdi.
- Tom doesn't have the measles.
- Tom kızamık değil.
- The twins have come down with measles.
- İkizler kızamıktan dolayı yatağa düştü.
- Love is like measles - everyone should experience it.
- Aşk kızamık gibidir; herkesin onu yaşaması gerekir.
- There's a measles outbreak in Europe.
- Avrupa'da kızamık salgını var.
- Tom has the measles.
- Tom kızamık olmuş.
- Have there been many outbreaks of the measles?
- Çok fazla kızamık salgını oldu mu?
- I don't have the measles.
- Bende kızamık yok.
- Have there been many outbreaks of the measles?
- Çok kızamık salgını oldu mu?
- Measles can be quite dangerous.
- Kızamık oldukça tehlikeli olabilir.
- She has the measles.
- O kızamık oldu.
- The measles virus is super contagious.
- Kızamık virüsü çok bulaşıcıdır.
- The measles virus is very contagious.
- Kızamık virüsü çok bulaşıcıdır.
- I don't have the measles.
- Kızamıklarım yok.
- Tom doesn't have the measles.
- Tom'un kızamığı yok.
- This is the worst case of the measles I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü kızamık vakası.
- The twins have come down with measles.
- İkizler kızamığa yakalandı.
- She has the measles.
- Kızamık olmuş.
- I have the measles.
- Bende kızamık var.
- Love is like measles - everyone should experience it.
- Aşk kızamık gibidir, onu herkes yaşamalıdır.
Show More (17)
|