mindful - English Turkish Sentences
English Turkish
mindful dikkatli adj.
  • We are very mindful, Minister, of the practical side.
  • İşin pratik yönü konusunda çok dikkatliyiz Sayın Bakan.
  • I wasn't being mindful and got on a wrong bus by mistake.
  • Dikkatli değildim ve kazara yanlış otobüse bindim.
  • Béla takes his son to school every day, because he is a mindful father.
  • Béla oğlunu her gün okula götürür, çünkü o dikkatli bir baba.
Show More (1)
mindful dikkat eden adj.
  • I'm very mindful of that.
  • Buna çok dikkat ediyorum.
Show More (-2)