mislead - English Turkish Sentences
English Turkish
mislead yanıltmak v.
  • Much worse is that it also leaves the field wide open for misleading the buying public.
  • Daha da kötüsü, bu teklif, satın alan halkın yanıltılmasına da açık kapı bırakıyor.
  • Introducing this paper tiger is, in my view, misleading the consumers.
  • Bu kağıttan kaplanı tanıtmak bana göre tüketicileri yanıltmaktır.
  • The article on which this question is based contains a number of inaccuracies that could mislead the reader.
  • Bu sorunun dayandırıldığı makale okuyucuyu yanıltabilecek bir takım yanlışlıklar içermektedir.
Show More (22)
mislead yanlış yönlendirmek v.
  • It appears that purchasers and, by association, consumers are being misled on three counts.
  • Görünen o ki alıcılar ve buna bağlı olarak tüketiciler üç konuda yanlış yönlendiriliyor.
  • Pity the consumer who will eat GMOs without knowing it, whom we will quite deliberately be misleading.
  • GDO'ları bilmeden yiyecek olan ve kasıtlı olarak yanlış yönlendireceğimiz tüketiciye acıyorum.
  • She misled a customer.
  • O bir müşteriyi yanlış yönlendirdi.
Show More (21)
mislead kandırılmak v.
  • I misled Tom.
  • Tom'u kandırdım.
  • We misled you.
  • Biz sizi kandırdık.
Show More (-1)
mislead yanıltılmak v.
  • I think Tom was misled.
  • Bence Tom yanıltılmış.
  • You were misled.
  • Yanıltılmışsın.
Show More (-1)
mislead yanlış bilgilendirmek v.
  • They have misrepresented the aims of the directive, used misleading arguments and misinformed consumers.
  • Yönergenin amaçlarını yanlış tanıtmışlar, yanıltıcı argümanlar kullanmışlar ve tüketicileri yanlış bilgilendirmişlerdir.
Show More (-2)