not to believe - English Turkish Sentences
English Turkish
not to believe inanmamak v.
  • I advised Tom not to believe what Mary says.
  • Tom'a Mary'nin söylediklerine inanmamasını tavsiye ettim.
  • I've no reason not to believe him.
  • Ona inanmamak için bir sebebim yok.
  • I told Tom not to believe what Mary said.
  • Tom'a Mary'nin söylediklerine inanmamasını söyledim.
Show More (20)