|
- With this partial modification we have no problem in accepting it.
- Bu kısmi değişiklikle birlikte bunu kabul etmekte bir sorun görmüyoruz.
- Even in the proposal for a directive, this right is partial and its limits carefully defined.
- Direktif önerisinde bile bu hak kısmi olarak yer almakta ve sınırları dikkatle tanımlanmaktadır.
- It would have been premature and inappropriate for a partial delegation to respond.
- Kısmi bir delegasyonun yanıt vermesi erken ve uygunsuz olurdu.
- Total decoupling would be a total mistake and partial decoupling would be a partial mistake.
- Tam bir ayrıştırma tam bir hata, kısmi bir ayrıştırma ise kısmi bir hata olacaktır.
- We consider partial decoupling to be the right way forward.
- Kısmi ayrışmanın ileriye dönük doğru yol olduğunu düşünüyoruz.
- Nevertheless we will get a decoupling or a step-by-step partial decoupling of cereals.
- Yine de tahıllarda bir ayrıştırma ya da adım adım kısmi bir ayrıştırma elde edeceğiz.
- May I point out that the announcement of partial operational readiness in Laeken is not simply of theoretical value.
- Laeken'de kısmi operasyonel hazırlığın duyurulmasının sadece teorik bir değer taşımadığını belirtmek isterim.
- It is important to keep it simple, to keep away from partial decoupling and to cut red tape.
- İşi basit tutmak, kısmi ayrıştırmadan uzak durmak ve bürokrasiyi azaltmak önemlidir.
- They decide budgets, but you know, we have only partial budgetary powers.
- Bütçelere karar veriyorlar ama biliyorsunuz bizim sadece kısmi bütçe yetkilerimiz var.
- May I point out that the announcement of partial operational readiness in Laeken is not simply of theoretical value.
- Laeken'de kısmi operasyonel hazırlığın ilan edilmesinin sadece teorik bir değer taşımadığını belirtmek isterim.
- Fortunately, however, a partial breakthrough was achieved in the field of energy for the first time.
- Neyse ki enerji alanında ilk kez kısmi bir ilerleme kaydedildi.
- Beware of partial decoupling proposals!
- Kısmi ayrıştırma önerilerine dikkat edin!
- To us, partial equality is no equality at all.
- Bizim için kısmi eşitlik eşitlik değildir.
- That is why the Committee on Agriculture and Rural Development suggests partial decoupling.
- Bu nedenle Tarım ve Kırsal Kalkınma Komitesi kısmi ayrıştırma önermektedir.
- The view expressed by certain members of our Council with so-called partial decoupling is also particularly important.
- Konseyimizin bazı üyeleri tarafından ifade edilen ve kısmi ayrıştırma olarak adlandırılan görüş de özellikle önemlidir.
- Partial decoupling would be an incomprehensible compromise, a bureaucratic monster and an unsustainable system.
- Kısmi ayrıştırma anlaşılmaz bir uzlaşma, bürokratik bir canavar ve sürdürülemez bir sistem olacaktır.
- There should also be some harmonisation, even if only partial, of the training they should receive.
- Ayrıca almaları gereken eğitim konusunda kısmi de olsa bir uyumlaştırma yapılmalıdır.
- This means applying a partial use approach.
- Bu da kısmi kullanım yaklaşımının uygulanması anlamına gelmektedir.
- We have got some partial goals established, or target values for 2010, and these must be met.
- Bazı kısmi hedefler ya da 2010 yılı için hedef değerler belirledik ve bunların karşılanması gerekiyor.
- Your approach to economic aspects has also been partial and reductionist.
- Ekonomik konulara yaklaşımınız da kısmi ve indirgemeci olmuştur.
- They decide budgets, but you know, we have only partial budgetary powers.
- Bütçelere onlar karar veriyor ama biliyorsunuz, bizim sadece kısmi bütçe yetkilerimiz var.
- It is important to keep it simple, to keep away from partial decoupling and to cut red tape.
- Basit tutmak, kısmi ayrıştırmadan uzak durmak ve bürokrasiyi azaltmak önemlidir.
- Cooperation was blocked for several years, and five years ago partial cooperation began.
- İşbirliği birkaç yıl boyunca engellendi ve beş yıl önce kısmi işbirliği başladı.
- His business was only a partial success.
- İşi sadece kısmi bir başarıya ulaştı.
- Lunar eclipses can be total or partial.
- Ay tutulmaları tam ya da kısmi olabilir.
- It was a partial success.
- Kısmi bir başarıydı.
- The play was only a partial success.
- Oyun sadece kısmi olarak başarılıydı.
- It was only a partial success.
- Sadece kısmi bir başarıydı.
- It was only a partial success.
- O, sadece kısmi bir başarıydı.
- His business was only a partial success.
- İşi sadece kısmi bir başarıydı.
- It was a partial success.
- Bu, kısmi bir başarıydı.
- His business was only a partial success.
- Onun işi sadece kısmi bir başarıydı.
Show More (29)
|