pathetic - English Turkish Sentences
English Turkish
pathetic acınası adj.
  • The child looked pathetic, I decided to spare him some money.
  • Çocuk acınası durumda görünüyordu, ona biraz para ayırmaya karar verdim.
  • Nor should we be surprised at Washington's pathetic need to disguise its crimes.
  • Washington'un suçlarını gizlemek için duyduğu acınası ihtiyaca da şaşırmamalıyız.
  • Yes, it is true that our governments have presented a pathetic picture.
  • Evet, hükümetlerimizin acınası bir tablo ortaya koydukları doğrudur.
Show More (25)
pathetic acıklı adj.
  • How pathetic!
  • Ne kadar acıklı!
  • That's a pathetic excuse.
  • Bu acıklı bir mazeret.
  • How sad and pathetic!
  • Ne kadar hüzünlü ve acıklı!
Show More (7)
pathetic içler acısı adj.
  • This situation is quite pathetic.
  • Bu durum oldukça içler acısıdır.
  • Yes, it is true that our governments have presented a pathetic picture.
  • Evet, hükümetlerimizin içler acısı bir tablo ortaya koydukları doğrudur.
  • Yes, it is true that our governments have presented a pathetic picture.
  • Evet, hükûmetlerimizin içler acısı bir tablo ortaya koydukları doğrudur.
Show More (5)
pathetic zavallı adj.
  • You are wasting your life, you are pathetic!
  • Hayatını boşa harcıyorsun, zavallısın!
  • The British Government is just splitting hairs in its pathetic attempts to justify military attack.
  • İngiliz Hükûmeti askeri saldırıyı meşrulaştırmaya yönelik zavallı girişimlerinde adeta kılı kırk yarıyor.
  • The British Government is just splitting hairs in its pathetic attempts to justify military attack.
  • İngiliz Hükümeti askeri saldırıyı meşrulaştırmaya yönelik zavallı girişimlerinde resmen kılı kırk yarıyor.
Show More (4)
pathetic dokunaklı adj.
  • It's pathetic.
  • Bu dokunaklı.
  • What a pathetic story!
  • Ne dokunaklı bir hikaye!
Show More (-1)
pathetic acınacak adj.
  • My French is pathetic.
  • Fransızcam acınacak hâlde.
  • They're pathetic.
  • Onlar acınacak durumdalar.
Show More (-1)