peninsula - English Turkish Sentences
English Turkish
peninsula yarımada n.
  • The boat was anchored off the southern coast of the peninsula.
  • Tekne yarımadanın güney kıyısı açıklarında demirlemişti.
  • Indonesia consists of many islands and two peninsulas.
  • Endonezya birçok ada ve iki yarımadadan oluşuyor.
  • I am looking forward to walking around the Izu Peninsula with some of my friends during summer vacation.
  • Yaz tatilinde bazı arkadaşlarımla birlikte Izu Yarımadası'nda dolaşmayı dört gözle bekliyorum.
Show More (1)