|
- The performance of the new chair will undoubtedly be closely scrutinised.
- Yeni başkanın performansı şüphesiz yakından incelenecektir.
- The unsatisfactory performance of some countries is holding back the overall development of the Union.
- Bazı ülkelerin tatmin edici olmayan performansı Birliğin genel kalkınmasını engellemektedir.
- It is true that the performance of individual lorries is improving, but they are doing more miles.
- Şahsa ait kamyonların performansının arttığı doğru, ancak daha fazla kilometre yapıyorlar.
- It is absolutely essential to good performance.
- İyi bir performans için bu kesinlikle gereklidir.
- As a first step we are proposing a directive on mandatory social and environmental performance.
- İlk adım olarak, zorunlu sosyal ve çevresel performansa ilişkin bir yönerge öneriyoruz.
- Demands for improved performance also imply a need for more staff.
- Performansın artırılmasına yönelik talepler de daha fazla personele ihtiyaç duyulduğu anlamına gelmektedir.
- Modern theatre productions increasingly incorporate modern technology in their performances.
- Modern tiyatro prodüksiyonları, performanslarına giderek daha fazla modern teknolojiyi dahil etmektedir.
- However, differences in innovation performance between Member States are still significant.
- Bununla birlikte, Üye Devletler arasında inovasyon performansındaki farklılıklar hala önemlidir.
- The unsatisfactory performance of some countries is holding back the overall development of the Union.
- Bazı ülkelerin tatmin edici olmayan performansı Birliğin genel gelişimini engellemektedir.
- Macroeconomic stability and consensus about economic policy enhance the performance of a market economy.
- Makroekonomik istikrar, ve ekonomi politikası üzerinde uzlaşma, bir piyasa ekonomisinin performansını arttırır.
- Do you believe that the best-practice method could optimise our performance?
- En iyi uygulama yönteminin performansımızı optimize edebileceğine inanıyor musunuz?
- It is true that the performance of individual lorries is improving, but they are doing more miles.
- Bireysel kamyonların performansının arttığı doğrudur, ancak daha fazla kilometre yapıyorlar.
- It also provides for a marked improvement in the environmental performance of engines in non-road applications.
- Ayrıca kara yolu dışı uygulamalardaki motorların çevresel performansında belirgin bir iyileşme sağlamaktadır.
- It will also be necessary to monitor the performance of double hulls closely over time.
- Çift gövdeli gemilerin performansının da zaman içinde yakından izlenmesi gerekecektir.
- However, differences in innovation performance between Member States are still significant.
- Bununla birlikte Üye Devletler arasında inovasyon performansındaki farklılıklar hala önemlidir.
- Macroeconomic stability and consensus about economic policy enhance the performance of a market economy.
- Makroekonomik istikrar ve ekonomi politikası üzerinde uzlaşma, bir piyasa ekonomisinin performansını arttırır.
- There is a major difference in the area of the social market economy and the independent supervision of its performance.
- Sosyal piyasa ekonomisi ve bunun performansının bağımsız denetimi alanında önemli bir fark vardır.
- It also provides for a marked improvement in the environmental performance of engines in non-road applications.
- Ayrıca, karayolu dışı uygulamalardaki motorların çevresel performansında belirgin bir iyileşme sağlamaktadır.
- The communication was designed to boost our performance in this whole area.
- Bildiri tüm bu alandaki performansımızı arttırmak üzere tasarlanmıştır.
- Modern theatre productions increasingly incorporate modern technology in their performances.
- Modern tiyatro prodüksiyonları, performanslarında giderek daha fazla modern teknolojiye yer vermektedir.
- The economic assessment, for its part, is based on a forward-looking evaluation of Turkey’s economic performance.
- Ekonomik değerlendirme ise, Türkiye’nin ekonomik performansı hakkında ileriye dönük bir irdeleme üzerine dayalıdır.
- The performance of the new chair will undoubtedly be closely scrutinised.
- Yeni başkanın performansı kuşkusuz yakından incelenecektir.
- Fiscal performance in 2000 has been strong and the consolidation is proceeding even slightly faster than targeted.
- 2000 yılında mali performans güçlü olmuştur ve konsolidasyon hedeflenenden biraz daha bile hızlı ilerlemektedir.
- We do not need any cheap seats in the front row, as long as the ultimate performance is worth watching.
- Nihai performans izlemeye değer olduğu sürece ön sırada ucuz koltuklara ihtiyacımız yok.
- In the NAPs no significant suggestions are made for improving performance in the equality initiative.
- UEP'lerde eşitlik girişimindeki performansın iyileştirilmesi için önemli bir öneri bulunmamaktadır.
- The Commission can help the Member States to share experience and compare performance.
- Komisyon, Üye Devletlerin deneyimlerini paylaşmalarına ve performanslarını karşılaştırmalarına yardımcı olabilir.
- In the first half of this year performance was encouraging.
- Bu yılın ilk yarısında performans ümit vericiydi.
- I will just mention the story of the school in Oene, where performance at primary level declined.
- İlkokul düzeyinde performansın düştüğü Oene'deki okulun hikayesinden bahsedeceğim.
- If demand increases, we know that performance and quality will increase and costs fall.
- Talep artarsa performans ve kalitenin artacağını ve maliyetlerin düşeceğini biliyoruz.
- Anything else really is just a performance.
- Bunun dışındaki her şey gerçekten sadece bir performanstır.
- We should remember that sport does not just mean competitive sport, peak performance or world records.
- Sporun sadece rekabetçi spor, en yüksek performans veya dünya rekorları anlamına gelmediğini unutmamalıyız.
- Education obviously serves as a basis for what may come later, namely performance and competition.
- Eğitimin, daha sonra gelecek olan performans ve rekabet için bir temel teşkil ettiği açıktır.
- All of these symptoms can easily effect academic performance and social interactions.
- Bu semptomların herhangi biri akademik performansı ve sosyal etkileşimleri kolayca etkileyebilir.
- However, remember that two cards, does not mean double performance.
- Ancak iki kartın çift performans anlamına gelmediğini unutmayın.
- Each component's performance will have an effect on the others.
- Her bileşenin performansı diğerleri üzerinde etkili olacaktır.
- Each component's performance will have an effect on the others.
- Her bir bileşenin performansı diğerleri üzerinde bir etkiye sahip olacaktır.
- All of these symptoms can easily effect academic performance and social interactions.
- Tüm bu belirtiler akademik performansı ve sosyal etkileşimleri kolayca etkileyebilir.
- Each component's performance will have an effect on the others.
- Her bileşenin performansının diğerleri üzerinde etkisi olacaktır.
- All of these symptoms can easily effect academic performance and social interactions.
- Tüm bu belirtiler akademik performansı ve sosyal etkileşimleri kolaylıkla etkileyebilir.
- Poor signal strength can also have an effect in the cell phone's performance.
- Zayıf sinyal gücü de cep telefonunun performansını etkileyebilir.
- Opera introduces the looks and the performance of an exceptional new web browser.
- Opera, olağanüstü yeni bir web tarayıcısının görünümünü ve performansını sunar.
- A new USB flash drive is recommended to ensure optimum performance.
- Optimum performans için yeni bir USB bellek tavsiye edilir.
- Poor signal strength can also have an effect in the cell phone's performance.
- Zayıf sinyal gücü, cep telefonunun performansını da etkileyebilir.
- Blazing Performance Safari is the fastest web browser on any platform.
- Şaşırtıcı Performans Safari, herhangi bir platformdaki en hızlı web tarayıcısıdır.
- However, remember that two cards, does not mean double performance.
- Ancak unutmayın ki iki kart, çift performans anlamına gelmiyor.
- I'm very proud of my performance.
- Performansımla gurur duyuyorum.
- I'm pleased with his performance.
- Onun performansından memnunum.
- Our performance was a disaster.
- Performansımız bir felâketti.
- His performance was amazing.
- Onun performansı inanılmazdı.
- Speaking of AKB, I went to their live performances twice before their debut.
- AKB'den bahsetmişken, çıkışlarından önce iki kez canlı performanslarına gittim.
- I'm pleased with her performance.
- Onun performansından memnunum.
- I loved Tom's performance.
- Tom'un performansını sevdim.
- The performance got get terrific applause from the audience.
- Performans, seyirciden müthiş bir alkış aldı.
- The new server should have much better performance.
- Yeni sunucu çok daha iyi bir performansa sahip olmalı.
- She won an Academy Award for her performance in the film.
- O, filmdeki performansıyla bir Akademi Ödülü kazandı.
- He was able to put up remarkable performances at the sports competition.
- Spor müsabakalarında olağanüstü performanslar sergiledi.
- I'm pleased with their performance.
- Onların performanslarından memnun kaldım.
- Your performance was very good.
- Performansınız çok iyiydi.
- You can improve your performance.
- Sen performansını artırabilirsin.
- I'm pleased with Tom's performance.
- Tom'un performansından memnunum.
- The audience applauded the actors for their performance.
- Seyirci performansları için aktörleri alkışladı.
- The evening performance at the Royal Theater had ended, and the audience had gone home.
- Kraliyet Tiyatrosu'nda akşam performansı sona ermişti, ve seyirci eve gitmişti.
- That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
- Bu saygın bir performans oldu, ama kesinlikle heyecan verici değildi.
- The audience acclaimed the actors for their performance.
- Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.
- Many athletes forego a social life, so they can achieve their performance goals.
- Birçok sporcu, performans hedeflerine ulaşabilmek için sosyal hayattan vazgeçer.
- Tom's performance wasn't bad.
- Tom'un performansı kötü değildi.
- Tom's performance was very good tonight.
- Tom'un performansı bu gece çok iyiydi.
- His performance was worthy of praise.
- Performansı övgüye değerdi.
- The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.
- Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.
- A team of choreographers worked with the dancers to prepare the performance.
- Koreograflardan oluşan bir ekip, performansı hazırlamak için dansçılarla birlikte çalıştı.
- It was a splendid performance.
- Muhteşem bir performanstı.
- I'm pleased with their performance.
- Onların performansından memnunum.
- Tom's performance wasn't as good as I expected.
- Tom'un performansı beklediğim kadar iyi değildi.
- His performance fell short of expectations.
- Onun performansı beklentilerine yetmedi.
- I was fascinated by her performance.
- Onun perfomansına hayran kaldım.
- I'm pleased with his performance.
- Performansından memnunum.
- I'm very pleased with Tom's performance.
- Tom'un performansından çok memnunum.
- His performance was amazing.
- Performansı inanılmazdı.
- I'll hold a special performance for you.
- Senin için özel bir performans göstereceğim.
- The performance by the young violinist was awesome.
- Genç kemancının performansı harikaydı.
- I'm very proud of my performance.
- Performansımla çok övünüyorum.
- I'm pleased with her performance.
- Ben onun performansından memnunum.
- Did you enjoy the performance last night?
- Dün geceki performanstan keyif aldın mı?
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
- Koç, sahadaki performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşme yaptı.
- Tom's boss told him that his performance left a lot to be desired.
- Tom'un patronu ona performansının arzulanan çok şey bıraktığını söyledi.
- This car has a better performance than that one.
- Bu arabanın ondan daha iyi bir performansı var.
- The game's outcome hangs on his performance.
- Oyunun sonucu onun performansına bağlı.
Show More (84)
|
