poorer - English Turkish Sentences
English Turkish
poorer daha yoksul adj.
  • That is how the inter-dependency between economies of the poorer and the richer countries developed.
  • Daha yoksul ve daha zengin ülkelerin ekonomileri arasındaki karşılıklı bağımlılık bu şekilde gelişmiştir.
  • Significantly poorer people will therefore be amongst us and also competing for jobs.
  • Bu nedenle önemli ölçüde daha yoksul insanlar aramızda olacak ve aynı zamanda iş için rekabet edecekler.
  • That is how the inter-dependency between economies of the poorer and the richer countries developed.
  • Daha yoksul ve daha zengin ülkelerin ekonomileri arasındaki karşılıklı bağımlılık bu şekilde gelişti.
Show More (4)
poorer yoksul adj.
  • Will the poorer regions stop receiving it?
  • Yoksul bölgeler bu yardımı almayı bırakacak mı?
  • From year to year they were growing poorer.
  • Yıldan yıla daha da yoksullaşıyorlar.
Show More (-1)