Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
History
English
Turkish
1
predatory
yırtıcı
adj.
Predatory
fishing becomes the norm.
Yırtıcı
balıkçılık norm haline gelir.
A falcon is a
predatory
bird.
Şahin
yırtıcı
bir kuştur.
Falcons are
predatory
birds.
Doğanlar
yırtıcı
kuşlardır.
Falcons are
predatory
birds.
Şahinler
yırtıcı
kuşlardır.
A falcon is a
predatory
bird.
Doğanlar
yırtıcı
kuşlardır.
Show More (2)
2
predatory
yağmacı
adj.
The
predatory
practice of pricing below cost is incompatible with these values.
Maliyetin altında fiyatlandırma şeklindeki
yağmacı
uygulama bu değerlerle bağdaşmamaktadır.
This is what some of those who are legitimately challenging a
predatory
and inhuman system still expect of Europe.
Yağmacı
ve insanlık dışı bir sisteme meşru bir şekilde meydan okuyan bazılarının Avrupa'dan beklediği de budur.
There is no longer any reason for fishing to continue as a
predatory
activity.
Balıkçılığın
yağmacı
bir faaliyet olarak devam etmesi için artık hiçbir neden kalmamıştır.
Predatory
fishing becomes the norm.
Yağmacı
balık avcılığı norm haline gelmektedir.
Show More (1)