|
- It puts right an unacceptable situation.
- Kabul edilemez bir durumu düzeltiyor.
- This is our chance to put right this sorry process of delay.
- Bu, bu üzücü gecikme sürecini düzeltmek için bir şans.
- I feel sure that this ought to be put right over the next few years.
- Bunun önümüzdeki birkaç yıl içinde düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum.
- My own view is that at Nice some big mistakes were made, which must at all costs be put right.
- Benim görüşüm Nice'de bazı büyük hatalar yapıldığı ve bunların ne pahasına olursa olsun düzeltilmesi gerektiğidir.
- On the other hand, we also want to put right an old injustice.
- Öte yandan eski bir adaletsizliği de düzeltmek istiyoruz.
- There is a mistake in our list of votes, which we are keen to put right.
- Oy listemizde bir hata var ve bunu düzeltmek istiyoruz.
- We have to put right what we have done wrong.
- Yanlış yaptığımız şeyi düzeltmek zorundayız.
- We have to put right what we have done wrong.
- Yanlış yaptıklarımızı düzeltmeliyiz.
Show More (5)
|
