rail - English Turkish Sentences
English Turkish
rail demiryolu n.
  • We will pass the continent by rail.
  • Kıtayı demiryoluyla geçeceğiz.
  • The rail sector is of such social and economic importance that the precautionary principle must be applied.
  • Demiryolu sektörü o kadar sosyal ve ekonomik öneme sahiptir ki ihtiyatlılık ilkesi uygulanmalıdır.
  • We must create an investment policy, not simply a rail market.
  • Sadece bir demiryolu piyasası değil, bir yatırım politikası oluşturmalıyız.
Show More (84)
rail ray n.
  • The workers are putting the new rails.
  • İşçiler yeni rayları koyuyor.
  • We are attempting to move more goods on to rails and boats.
  • Daha fazla malı raylara ve gemilere taşımaya çalışıyoruz.
Show More (-1)
rail tırabzan n.
  • Please don't lean against the rails.
  • Lütfen tırabzanlara yaslanmayın.
  • Hold on to the rail.
  • Tırabzana tutun.
Show More (-1)
rail trabzan n.
  • He tried to grasp the rail.
  • Trabzanı tutmaya çalıştı.
  • He was leaning against the rail.
  • Trabzana yaslanmıştı.
Show More (-1)
rail parmaklık n.
  • Tom tied the horses to the rail.
  • Mary atları parmaklığa bağladı.
  • Tom was leaning against the rail.
  • Tom parmaklıklara yaslanmıştı.
Show More (-1)
rail yakınmak v.
  • My mom always rails at my laziness.
  • Annem her zaman tembelliğimden yakınır.
Show More (-2)
rail korniş n.
  • You need a new type of rail to use these curtains.
  • Bu perdeleri kullanmak için size yeni tip korniş lazım.
Show More (-2)
rail korkuluk n.
  • Hold on to the rail.
  • Korkuluğa tutun.
Show More (-2)