|
- I strongly recommend the mint hot chocolate; it's divine!
- Naneli sıcak çikolatayı şiddetle tavsiye ederim; muhteşem!
- I should actually recommend that the Commission circulate that report widely.
- Aslında Komisyon'a bu raporu geniş bir şekilde dağıtmasını tavsiye etmeliyim.
- We also have a recent RPII report, which I would recommend the Commission to study.
- Ayrıca Komisyon'a incelemesini tavsiye edeceğim yakın tarihli bir RPII raporumuz da var.
- It is likely to recommend sanctions because there has been no improvement.
- Herhangi bir gelişme kaydedilmediği için yaptırım uygulanmasını tavsiye etmesi muhtemeldir.
- I warmly recommend the acceptance of this outcome of conciliation in tomorrow's vote.
- Yarınki oylamada bu uzlaşma sonucunun kabul edilmesini hararetle tavsiye ediyorum.
- For those who share my doubts, I warmly recommend our amendments.
- Şüphelerimi paylaşanlar için değişikliklerimizi içtenlikle tavsiye ediyorum.
- It recommends to you all that the Secretary-General be given discharge for the work he did in 2001.
- Komite, Genel Sekreterin 2001 yılında yaptığı çalışmalardan dolayı ibra edilmesini hepinize tavsiye etmektedir.
- The report therefore recommends that the Member States increase their military spending.
- Bu nedenle rapor, Üye Devletlere askeri harcamalarını artırmalarını tavsiye etmektedir.
- I object to the trend towards a European state and recommend continued intergovernmental cooperation.
- Bir Avrupa devletine doğru gidişe itiraz ediyor ve hükümetler arası işbirliğinin sürdürülmesini tavsiye ediyorum.
- I should like to make a point about the PPE-DE recommended voting list.
- Avrupa Halk Partisi Grubu tarafından tavsiye edilen oylama listesi hakkında bir noktaya değinmek istiyorum.
- This is, then, an arrangement I should like to recommend to everyone.
- O halde bu, herkese tavsiye etmek istediğim bir düzenlemedir.
- We cannot now recommend that the House take a different decision.
- Şimdi Meclis'e farklı bir karar almasını tavsiye edemeyiz.
- Nobody who reads this report can doubt that it never recommends abortion.
- Bu raporu okuyan hiç kimse, kürtajı asla tavsiye etmediğinden şüphe edemez.
- For those who share my doubts, I warmly recommend our amendments.
- Şüphelerimi paylaşanlar için, değişikliklerimizi içtenlikle tavsiye ediyorum.
- The report therefore recommends that the Member States increase their military spending.
- Bu nedenle rapor, Üye Devletlere askeri harcamalarını arttırmalarını tavsiye etmektedir.
- In the circumstances, the Commission recommends the adoption of this without amendment.
- Bu koşullar altında Komisyon, bunun değiştirilmeden kabul edilmesini tavsiye etmektedir.
- If the voting goes as promised, I shall be recommending that my Group votes for your report.
- Oylama söz verdiğim gibi giderse Grubumun raporunuza oy vermesini tavsiye edeceğim.
- I hope that those considerations will recommend themselves to him.
- Umarım bu hususlar kendilerine de tavsiye edilir.
- We are concerned here with bilateral approaches, and we can therefore only put forward a recommended response.
- Biz burada iki taraflı yaklaşımlarla ilgileniyoruz ve bu nedenle yalnızca tavsiye edilen bir yanıt ortaya koyabiliriz.
- Colocation or aerial sharing, as recommended by the Commission, is therefore extremely important.
- Bu nedenle, Komisyon tarafından tavsiye edildiği üzere, konumlandırma veya havadan paylaşım son derece önemlidir.
- That is why I warmly recommend this amendment.
- Bu nedenle bu değişikliği içtenlikle tavsiye ediyorum.
- We would recommend carrying out the operation in such a way that nothing grows again.
- Operasyonun bir daha hiçbir şeyin büyümeyeceği şekilde yürütülmesini tavsiye ediyoruz.
- Vaccination, in my opinion, has to be one of the options that the inquiry can recommend if they so find.
- Bana göre aşılama, soruşturmanın uygun bulması halinde tavsiye edebileceği seçeneklerden biri olmalıdır.
- The use of long buses is furthermore recommended for environmental reasons.
- Uzun otobüslerin kullanımı ayrıca çevresel nedenlerden dolayı tavsiye edilmektedir.
- We also recommend approval of the joint draft.
- Ayrıca ortak taslağın onaylanmasını tavsiye ediyoruz.
- I am sorry, but I must recommend that the Commission proposal be rejected.
- Üzgünüm ancak Komisyon teklifinin reddedilmesini tavsiye etmek zorundayım.
- When I was having discussions with him about this, recommended precisely this approach.
- Bu konuda kendisiyle yaptığım görüşmelerde de tam olarak bu yaklaşımı tavsiye ettim.
- With these comments, I recommend that if the voting goes as promised earlier you should vote in favour.
- Bu yorumlarla birlikte oylama daha önce söz verildiği gibi giderse lehte oy kullanmanızı tavsiye ederim.
- I want to recommend to Parliament that it accept the Commission proposal.
- Parlamento'ya Komisyon'un önerisini kabul etmesini tavsiye etmek istiyorum.
- I therefore recommend that we rely on the firm foundations of European law and criteria.
- Bu nedenle Avrupa hukuku ve kriterlerinin sağlam temellerine dayanmamızı tavsiye ediyorum.
- I also recommend that this should be approved.
- Ben de bunun onaylanmasını tavsiye ediyorum.
- Wider availability of information is also recommended under the right-to-know principle.
- Bilme hakkı ilkesi kapsamında daha geniş bilgi edinilmesi de tavsiye edilmektedir.
- In the light of all these considerations, I can recommend this report to the House.
- Tüm bu değerlendirmeler ışığında bu raporu Meclis'e tavsiye edebilirim.
- I therefore recommend that Parliament approve the result of the conciliation.
- Bu nedenle Parlamento'nun uzlaşma sonucunu onaylamasını tavsiye ediyorum.
- The package of compromises before you is a very satisfactory result that I can heartily recommend to Parliament.
- Önünüzdeki uzlaşma paketi, Parlamento'ya içtenlikle tavsiye edebileceğim çok tatmin edici bir sonuçtur.
- This is the title which we warmly recommend.
- Bu, içtenlikle tavsiye ettiğimiz bir başlıktır.
- In the circumstances, the Commission recommends the adoption of this without amendment.
- Bu koşullar altında, Komisyon bunun değişiklik yapılmaksızın kabul edilmesini tavsiye etmektedir.
- The telecommunications sector showed us that auctions are not to be recommended.
- Telekomünikasyon sektörü bize ihalelerin tavsiye edilmemesi gerektiğini gösterdi.
- The coordinators agreed, and I therefore recommend that we proceed with the vote.
- Koordinatörler aynı fikirdeydi ve bu nedenle oylamaya geçmemizi tavsiye ediyorum.
- I have at any rate recommended this to my group.
- Her halükarda bunu grubuma tavsiye ettim.
- As shadow rapporteur, I too have recommended that my group vote for the Commission's proposal without amendments.
- Gölge raportör olarak ben de grubuma Komisyon'un teklifini değişiklik yapmadan oylamalarını tavsiye ettim.
- I have published it in consolidated form, but I can by no means recommend the book.
- Bunu birleştirilmiş bir şekilde yayınladım, ancak kitabı hiçbir şekilde tavsiye edemem.
- This splendid work has led the majority to recommend giving discharge.
- Bu muhteşem çalışma, çoğunluğun ibra edilmesini tavsiye etmesine yol açmıştır.
- I would like to recommend that discharge be granted on time this year.
- Bu yıl ibranın zamanında verilmesini tavsiye etmek istiyorum.
- So, at this point, I recommend modesty to our Member States.
- Bu noktada Üye Devletlerimize mütevazılık tavsiye ediyorum.
- Perhaps we should focus on the fact that the prosecution is now recommending that the charges against her be dropped.
- Belki de savcılığın şu anda kendisine yönelik suçlamaların düşürülmesini tavsiye ettiği gerçeğine odaklanmalıyız.
- We cannot now recommend that the House take a different decision.
- Şu anda Meclis'in farklı bir karar almasını tavsiye edemeyiz.
- In the circumstances, the Commission recommends the adoption of this without amendment.
- Bu koşullar altında Komisyon, bunun değişiklik yapılmaksızın kabul edilmesini tavsiye etmektedir.
- In a report, our own conflict prevention network has recommended that we put economic pressure on Israel.
- Bir raporda kendi çatışma önleme ağımız İsrail'e ekonomik baskı yapmamızı tavsiye etti.
- It is therefore recommended that harmonisation activities with the Community acquis continue on this basis.
- Dolayısıyla, Topluluk müktesebatı ile uyumlulaşma faaliyetlerinin bu temelde sürmesi tavsiye edilir.
- In the environmental sector, strategies for transposing the acquis as a first step are recommended.
- Çevre sektöründe, bir ilk adım olarak, müktesebatın aktarılması için stratejiler tavsiye edilir.
- I am not saying this on behalf of the Regional Policy Committee, but I would, however, recommend them warmly.
- Bunu Bölgesel Politika Komitesi adına söylemiyorum, ancak onları içtenlikle tavsiye ederim.
- I recommend obtaining this Danish report.
- Bu Danimarka raporunu edinmenizi tavsiye ederim.
- The Court of Auditors has submitted a statement of assurance in which it recommends the granting of discharge.
- Sayıştay, ibranın verilmesini tavsiye ettiği bir güvence beyanı sunmuştur.
- On behalf of the Group, I can recommend supporting this programme.
- Grup adına bu programın desteklenmesini tavsiye edebilirim.
- We are therefore voting in favour of enlargement today, but we would recommend that the conditions be renegotiated.
- Bu nedenle bugün genişleme lehinde oy kullanacağız ancak koşulların yeniden müzakere edilmesini tavsiye ediyoruz.
- I recommend that we should not vote on them.
- Bunlara oy vermememizi tavsiye ediyorum.
- I should still urge the Court of Auditors to do as OLAF has recommended.
- Yine de Sayıştay'ı OLAF'ın tavsiye ettiği şekilde davranmaya teşvik etmeliyim.
- Nor are we able to support a resolution recommending customs duties in the agricultural sphere.
- Tarım alanında gümrük vergilerini tavsiye eden bir kararı da desteklememiz mümkün değildir.
- Why do we opt for the first pillar, and why do I recommend that the first pillar be chosen?
- Neden birinci sütunu tercih ediyoruz ve neden birinci sütunun seçilmesini tavsiye ediyorum?
- I had expected to recommend the House to adopt this draft regulation unamended at second reading.
- Meclisin bu taslak tüzüğü ikinci okumada değiştirilmeden kabul etmesini tavsiye etmeyi bekliyordum.
- The Committee on Economic and Monetary Affairs has specifically recommended having the legal basis examined.
- Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi özellikle yasal zeminin incelenmesini tavsiye etmiştir.
- This paragraph recommends that a process of mutual learning should be started.
- Bu paragraf, karşılıklı öğrenme sürecinin başlatılmasını tavsiye etmektedir.
- I have published it in consolidated form, but I can by no means recommend the book.
- Bunları birleştirilmiş bir şekilde yayınladım, ancak kitabı kesinlikle tavsiye edemem.
- I would therefore warmly recommend the amendments tabled by my group.
- Bu nedenle grubum tarafından sunulan değişiklikleri içtenlikle tavsiye ediyorum.
- A weekend ban, well-known in the transport world, is being recommended by Dutch fishermen.
- Taşımacılık dünyasında iyi bilinen bir hafta sonu yasağı Hollandalı balıkçılar tarafından tavsiye ediliyor.
- He is wise to recommend that Parliament gives its assent to the position that the Council has adopted.
- Parlamento'nun Konsey'in benimsediği tutumu onaylamasını tavsiye etmek akıllıca olacaktır.
- I would therefore recommend, also on behalf of the delegation, that this proposal be adopted.
- Bu nedenle delegasyon adına da bu önerinin kabul edilmesini tavsiye ederim.
- I recommend the adoption of the text as voted on by the Committee.
- Metnin Komite tarafından oylandığı şekliyle kabul edilmesini tavsiye ediyorum.
- I do not recommend fighting fire with fire in this circumstance.
- Bu durumda ateşe ateşle karşılık vermenizi tavsiye etmiyorum.
- I can recommend discharge today without any reservations.
- Bugün herhangi bir çekince olmadan deşarjı tavsiye edebilirim.
- It recommends that the Commission intensify its checks and systematically turn the findings obtained to account.
- Komisyon'un denetimlerini yoğunlaştırmasını ve elde edilen bulguları sistematik olarak hesaba katmasını tavsiye eder.
- I warmly recommend the acceptance of this outcome of conciliation in tomorrow's vote.
- Yarınki oylamada bu uzlaşma sonucunun kabul edilmesini içtenlikle tavsiye ediyorum.
- I visited two of these houses that I can recommend to anyone.
- Herkese tavsiye edebileceğim bu evlerden ikisini ziyaret ettim.
- So, it is recommended that you use the best marketing techniques.
- Bu yüzden en iyi pazarlama tekniklerini kullanmanız tavsiye edilir.
- A new USB flash drive is recommended to ensure optimum performance.
- Optimum performans için yeni bir USB bellek tavsiye edilir.
- If someone's interested, I usually recommend a ride-along first.
- Birisi ilgileniyorsa, genellikle önce bir devriye turu tavsiye ederim.
- We highly recommend to use only compatible headsets for this device.
- Bu cihazla beraber yalnızca uyumlu kulaklıkları kullanmanızı önemle tavsiye ederiz.
- Lieutenant, fire missile one and recommend me for another medal.
- Teğmen, birinci füzeyi ateşle ve beni bir madalya için de tavsiye edin.
- I would highly recommend this as first choice in that city.
- Bunu o şehirde ilk tercih olarak tavsiye ederim.
- Tom recommended Mary.
- Tom Mary'i tavsiye etti.
- Could you recommend an inexpensive restaurant?
- Ucuz bir restoran tavsiye edebilir misin?
- I recommend we keep our distance.
- Mesafemizi korumamızı tavsiye ederim.
- Tom recommended this movie.
- Tom bu filmi tavsiye etti.
- I often recommend your website to my students.
- Sık sık öğrencilerime web sitenizi tavsiye ederim.
- Do you have any other hotels you would recommend?
- Tavsiye edebileceğiniz başka otel var mı?
- I'd recommend going there by bus.
- Oraya otobüsle gitmenizi tavsiye ederim.
- I highly recommend him.
- Ziyadesiyle onu tavsiye ederim.
- This is highly recommended.
- Bu hayli tavsiye edilir.
- I wouldn't recommend that.
- Bunu tavsiye etmem.
- I'll do what you recommended.
- Tavsiye ettiğini yapacağım.
- Can you recommend a good camera, please?
- İyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz, lütfen?
- Can you recommend a good doctor?
- İyi bir doktor tavsiye edebilir misin?
- What method of birth control do you recommend?
- Hangi doğum kontrol yöntemini tavsiye edersiniz?
- Tom recommended this restaurant.
- Tom bu restoranı tavsiye etti.
- Can you recommend a good book?
- İyi bir kitap tavsiye edebilir misin?
- Can you recommend me a good book?
- Bana iyi bir kitap tavsiye edebilir misiniz?
- Tom recommended this hotel.
- Tom bu oteli tavsiye etti.
- Could you recommend a nice restaurant near here?
- Buralarda güzel bir restoran tavsiye edebilir misiniz?
- I really don't recommend doing that now.
- Bunu şimdi yapmanı gerçekten tavsiye etmiyorum.
- This dish was recommended by the waiter.
- Bu yemeği garson tavsiye etti.
- Can you recommend a place to stay in Boston?
- Boston'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misiniz?
- Tom recommended this book.
- Tom bu kitabı tavsiye etti.
- I recommend you try it this way.
- Onu bu şekilde denemeni tavsiye ederim.
- Can you recommend a place to stay in Boston?
- Boston'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?
- Can you recommend an appropriate dictionary?
- Uygun bir sözlük tavsiye edebilir misin?
- Which would you recommend, spaghetti or pizza?
- Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi pizza mı?
- I recommend that you don't do that.
- Bunu yapmamanızı tavsiye ederim.
- Sami recommended that.
- Sami bunu tavsiye etti.
- The doctor recommended that he take the purple pill.
- Doktor mor hap almasını tavsiye etti.
- Tom didn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmamızı tavsiye etmedi.
- Can you recommend any other hotels?
- Başka oteller tavsiye edebilir misin?
- Can you recommend a good hotel?
- İyi bir otel tavsiye edebilir misin?
- Tom recommended doing that.
- Tom bunu yapmayı tavsiye etti.
- Can you recommend another hotel?
- Başka bir otel tavsiye edebilir misin?
- I recommend you look on the top shelf.
- En üst rafa bakmanı tavsiye ederim.
- Tom recommended not doing that.
- Tom bunu yapmamanı tavsiye etti.
- I recommend that you ask Tom.
- Tom'a sormanı tavsiye ederim.
- Can you recommend a place to stay in London?
- Londra'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misin?
- I recommended Tom for the job.
- İş için Tom'u tavsiye ettim.
- Tom recommended this book to me.
- Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
- I recommend that you ask Tom.
- Tom'a sormanızı tavsiye ederim.
- I recommend that you don't talk to Tom today.
- Bugün Tom ile konuşmamanızı tavsiye ederim.
- Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.
- Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir.
- He recommended that I go there.
- Oraya gitmemi tavsiye etti.
- I'd not recommend it.
- Ben bunu tavsiye etmem.
- Can you recommend a good game to me?
- Bana iyi bir oyun tavsiye edebilir misin?
- I recommended you.
- Seni ben tavsiye ettim.
- Tom was recommended by Mary.
- Tom, Mary tarafından tavsiye edildi.
- Could you recommend a cheap boarding house?
- Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- He recommended that I not believe in what he said.
- Söylediklerine inanmamamı tavsiye etti.
- Sami recommended that.
- Sami onu tavsiye etti.
- This is a highly recommended restaurant.
- Bu, çok tavsiye edilen bir restorandır.
- Driving in Rome is not recommended.
- Roma'da araba kullanmak tavsiye edilmez.
- This book is highly recommended.
- Bu kitap çokça tavsiye ediliyor.
- Which course do you recommend?
- Hangi kursu tavsiye edersin?
- Can you recommend another hotel?
- Başka bir otel tavsiye edebilir misiniz?
- Are there any types of cuisine or restaurants that you could recommend?
- Tavsiye edebileceğin mutfak türü ya da restoran var mıdır?
- What would you recommend?
- Ne tavsiye edersiniz?
- I don't recommend this technique.
- Bu tekniği tavsiye etmiyorum.
- It's recommended that you don't write your passwords down where others might see them.
- Şifrelerinizi başkalarının görebileceği yerlere yazmamanız tavsiye edilir.
- The doctor recommended that you should give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmanı tavsiye etti.
- I don't recommend doing that.
- Onu yapmanızı tavsiye etmem.
- Can you recommend a good restaurant for dinner?
- Akşam yemeği için iyi bir restoran tavsiye edebilir misin?
- The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- I highly recommend them.
- Ziyadesiyle onları tavsiye ederim.
- Is that something you recommend?
- O tavsiye ettiğiniz bir şey mi?
- Tom recommended a reasonably-priced hotel.
- Tom makul fiyatlı bir otel tavsiye etti.
- What medicine do you recommend?
- Hangi ilacı tavsiye edersiniz?
- It's been recommended to me.
- Bana tavsiye edilmişti.
- Can you recommend any vegetarian dishes?
- Vejetaryen yemekler tavsiye edebilir misiniz?
- I am happy the ointment the doctor has recommended really works.
- Doktorun tavsiye ettiği merhem gerçekten işe yaradığı için mutluyum.
- I'll recommend it.
- Onu tavsiye edeceğim.
- Can you recommend a good dictionary to me?
- Bana iyi bir sözlük tavsiye edebilir misiniz?
- I recommend studying French.
- Fransızca öğrenmeni tavsiye ederim.
- Can you recommend a good restaurant?
- İyi bir restoran tavsiye edebilir misin?
- I recommended them.
- Onları ben tavsiye ettim.
- I'd recommend taking a break.
- Biraz ara vermenizi tavsiye ederim.
- Can you recommend me a good camera?
- Bana iyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz?
- I recommend this.
- Bunu tavsiye ederim.
- I recommended Tom.
- Tom'a tavsiye ettim.
- I don't recommend doing it that way.
- Bu şekilde yapmanızı tavsiye etmem.
- Can you recommend a good carpenter?
- İyi bir marangoz tavsiye edebilir misin?
- Tom recommended that.
- Bunu Tom tavsiye etti.
- This dish was recommended by the waiter.
- Bu yemek garson tarafından tavsiye edildi.
- I recommend it strongly.
- Şiddetle tavsiye ederim.
- Are there any other hotels you can recommend?
- Tavsiye edebileceğin başka oteller var mı?
- Is there any place in particular that you'd recommend I visit while I'm in Boston?
- Ben Boston'dayken özellikle ziyaret etmemi tavsiye edeceğin herhangi bir yer var mı?
- Is there any place you recommend?
- Tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı?
- Who recommended that?
- Bunu kim tavsiye etti?
- This is the book that my teacher recommended to me.
- Bu öğretmenimin bana tavsiye ettiği kitap.
- Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend.
- Daha önce burada hiç yemek yemediğim için ne tavsiye edeceğimi bilemiyorum.
- This is the dictionary my teacher recommended I buy.
- Bu, öğretmenimin satın almamı tavsiye ettiği sözlük.
- Can you recommend me a place to stay in London?
- Londra'da, kalmak için bana bir yer tavsiye edebilir misin?
- Tom recommended this novel to them.
- Tom onlara bu romanı tavsiye etti.
- Do you recommend doing that?
- Bunu yapmanı tavsiye eder misin?
- The doctor recommended that he take the purple pill.
- Doktor onun mor hap almasını tavsiye etti.
- Unfortunately, I cannot recommend Tatoeba with a pure heart to persons intending to learn languages.
- Ne yazık ki Tatoeba'yı dil öğrenmek isteyenlere içime sinerek tavsiye edemiyorum.
- I'd recommend taking a bus.
- Bir otobüse binmenizi tavsiye ederim.
- Tom said he wouldn't recommend doing that.
- Tom bunu tavsiye etmeyeceğini söyledi.
- Tom was the one who recommended this restaurant to me.
- Bu restoranı bana tavsiye eden Tom'du.
- Some doctors recommend that their patients take an aspirin a day.
- Bazı doktorlar hastalarına günde bir aspirin almalarını tavsiye ederler.
- My doctor recommended that I eat more vegetables.
- Doktorum daha çok sebze yememi tavsiye etti.
- Tom might be able to recommend a good hotel.
- Tom iyi bir otel tavsiye edebilir.
- Can you recommend a good play?
- İyi bir oyun tavsiye edebilir misiniz?
- I highly recommend her.
- Ziyadesiyle onu tavsiye ederim.
- I recommended her.
- Onu tavsiye ettim.
- Do you recommend this restaurant?
- Bu restoranı tavsiye eder misiniz?
- Tom is the one who recommended this book.
- Bu kitabı tavsiye eden kişi Tom.
- It's been recommended to me.
- Bana tavsiye edildi.
- What did you recommend?
- Ne tavsiye etmiştiniz?
- I wouldn't recommend it.
- Ben olsam tavsiye etmezdim.
- I recommend it to everybody.
- Onu herkese tavsiye ediyorum.
- I don't recommend that at all.
- Bunu hiç tavsiye etmiyorum.
- Can you recommend a good travel agent?
- İyi bir seyahat acentesi tavsiye edebilir misin?
- I'd not recommend it.
- Tavsiye etmem.
- Can you recommend a good red wine?
- İyi bir kırmızı şarap tavsiye edebilir misin?
- Tom recommended this novel to them.
- Tom bu romanı onlara tavsiye etti.
- I wouldn't recommend that right now.
- Ben şu anda onu tavsiye etmezdim.
- I don't recommend it.
- Tavsiye etmiyorum.
- I can recommend this restaurant.
- Bu restoranı tavsiye edebilirim.
- Which course do you recommend?
- Hangi dersi tavsiye edersin?
- My doctor recommended that I eat more vegetables.
- Doktorum daha fazla sebze yememi tavsiye etti.
- I'd recommend not doing that.
- Bunu yapmamanızı tavsiye ederim.
- Can you recommend a romance novel for me?
- Bana bir aşk romanı tavsiye edebilir misiniz?
- Tom recommended that.
- Tom bunu tavsiye etti.
- I wouldn't recommend that right now.
- Şu anda bunu tavsiye etmem.
- I recommend that you don't do that anymore.
- Artık bunu yapmamanı tavsiye ederim.
- We ate at the restaurant Tom recommended.
- Tom'un tavsiye ettiği restoranda yedik.
- I recommend that you don't go there by yourself.
- Oraya tek başına gitmemeni tavsiye ederim.
- What do you recommend I do to get back into shape?
- Yeniden forma girmek için ne yapmamı tavsiye edersin?
- I recommend that restaurant.
- O restoranı tavsiye ediyorum.
- I strongly recommend it.
- Onu kuvvetle tavsiye ederim.
- I can recommend a good doctor.
- İyi bir doktor tavsiye edebilirim.
- I can recommend this book to you.
- Sana bu kitabı tavsiye edebilirim.
- We recommend cutting off all further contact with the rebels.
- İsyancılarla tüm irtibatı kesmenizi tavsiye ediyoruz.
- I'll recommend it.
- Tavsiye edeceğim.
- If this kind of music floats your boat, let me recommend a few other musicians you may want to listen to.
- Bu tür müzik hoşuna giderse, dinlemek isteyebileceğin birkaç müzisyen daha tavsiye edeyim.
- Which wine would you recommend?
- Hangi şarabı tavsiye edersin?
- I'd recommend doing that.
- Bunu yapmanızı tavsiye ederim.
- I recommend you to travel to Kabylie, Algeria, and learn Berber.
- Kabylie, Cezayir'e gitmenizi ve Berberice öğrenmenizi tavsiye ederim.
- Tom recommended that I apply for the job.
- Tom işe başvurmamı tavsiye etti.
- I don't recommend them.
- Onları tavsiye etmiyorum.
- Tom recommended these books to me.
- Tom bana bu kitapları tavsiye etti.
- I recommend it strongly.
- Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.
- What kind of wine do you recommend?
- Ne tür şarap tavsiye edersiniz?
- I'll do what you recommended.
- Ne tavsiye edersen onu yapacağım.
- I recommended Tom.
- Tom'u tavsiye ettim.
- I recommend this.
- Bunu tavsiye ediyorum.
- What would you recommend that I do?
- Ne yapmamı tavsiye edersin?
- Can you recommend a good place to eat Korean food?
- Kore yemeği yenilecek güzel bir mekan tavsiye edebilir misin?
- I recommend it to everybody.
- Herkese tavsiye ederim.
- I recommend that restaurant.
- O restoranı tavsiye ederim.
- Would you recommend buying a house on Park Street?
- Park Street'te bir ev almayı tavsiye eder misin?
- I'd recommend not doing that.
- Onu yapmamanı tavsiye ederim.
- I recommend it a lot.
- Bunu çok tavsiye ederim.
- He recommended this dictionary to me.
- O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
- Can you recommend a good red wine?
- İyi bir kırmızı şarap tavsiye edebilir misiniz?
- I definitely recommend it.
- Onu kesinlikle tavsiye ederim.
- I don't recommend that.
- Bunu tavsiye etmem.
- The waiter recommended this dish.
- Garson bu yemeği tavsiye etti.
- I'd recommend cleaning your room before your mother gets home.
- Annen eve gelmeden odanı temizlemeni tavsiye ederim.
- Tatoeba is the website I recommend to other translators, colleagues and language students.
- Tatoeba diğer çevirmenlere, meslektaşlarıma ve dil öğrencilerine tavsiye ettiğim bir web sitesi.
- Which do you recommend?
- Hangisini tavsiye edersiniz?
- Tom recommended this dictionary to me.
- Tom bana bu sözlüğü tavsiye etti.
- I recommend it a lot.
- Çok tavsiye ederim.
- I've read all the books that you recommended me.
- Bana tavsiye ettiğin tüm kitapları okudum.
- The teacher recommended that I read Shakespeare.
- Öğretmen Shakespeare okumamı tavsiye etti.
- Can you recommend a good movie?
- İyi bir film tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend another hotel?
- Başka bir otel tavsiye eder misiniz?
- Can you recommend anything?
- Herhangi bir şey tavsiye edebilir misiniz?
- He recommended this dictionary to me.
- Bu sözlüğü bana o tavsiye etti.
- Tom has decided to have the surgery that his doctor recommended.
- Tom doktorunun tavsiye ettiği ameliyatı olmaya karar verdi.
- My doctor recommended I eat more vegetables.
- Doktorum daha çok sebze yememi tavsiye etti.
- Don't recommend a bald guy to buy a comb.
- Kel bir adama tarak almasını tavsiye etme.
- I really don't recommend that today.
- Bugün bunu gerçekten tavsiye etmiyorum.
- Tom recommended this book to me.
- Bu kitabı bana Tom tavsiye etti.
- Tom might be able to recommend a good restaurant.
- Tom iyi bir restoran tavsiye edebilir.
- Can you recommend a good travel agent?
- İyi bir seyahat acentesi tavsiye edebilir misiniz?
- Can you recommend a good Korean restaurant?
- İyi bir Kore lokantası tavsiye edebilir misiniz?
- This is a highly recommended restaurant.
- Burası çok tavsiye edilen bir restoran.
- The doctor recommended that you should give up smoking.
- Doktor, sigarayı bırakmanızı tavsiye etti.
- The recommended tyre pressure of the average car is around 32 psi.
- Ortalama bir arabanın tavsiye edilen lastik basıncı 32 psi civarındadır.
- Can you recommend anything?
- Bir şey tavsiye edebilir misin?
- I recommend that you don't buy this car.
- Bu arabayı almanı tavsiye etmem.
- Can you recommend a romance novel for me?
- Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?
- My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamamı, Apple'ın rakiplerinin neler çıkardığını görene kadar beklememi tavsiye etti.
- I recommend Tom.
- Tom'u tavsiye ederim.
- He recommended that I not believe in what he said.
- Onun söylediğine inanmamamı tavsiye etti.
- He recommended the novel to them.
- Romanı onlara tavsiye etti.
- What's the name of the person who recommended us to you?
- Bizi size tavsiye eden kişinin adı nedir?
- Can you recommend a good Chinese restaurant?
- İyi bir Çin restoranı tavsiye edebilir misin?
- We stayed at the hotel Tom recommended.
- Tom'un tavsiye ettiği otelde kaldık.
- I'd recommend that you try to take it easy.
- Sakin olmanı tavsiye ederim.
- I recommend that you don't buy this car.
- Bu arabayı almamanızı tavsiye ederim.
- Tom recommended me.
- Tom beni tavsiye etti.
- I'd recommend that you try to relax.
- Rahatlamaya çalışmanı tavsiye ederim.
- I recommended them.
- Onları tavsiye ettim.
- Weren't you the one who recommended that we hire Tom?
- Tom'u işe almamızı tavsiye eden sen değil miydin?
- I wouldn't recommend doing that.
- Bunu yapmanı tavsiye etmem.
- I can recommend it to anyone.
- Bunu herkese tavsiye edebilirim.
- The nurse recommended that he try walking.
- Hemşire onun yürümeyi denemesini tavsiye etti.
- Tom is the one who recommended this book.
- Bu kitabı tavsiye eden kişi Tom'dur.
- Do you recommend this restaurant?
- Bu restoranı tavsiye eder misin?
- Tom has recommended you for the job.
- Tom iş için seni tavsiye etti.
- Can you recommend a good dictionary?
- İyi bir sözlük tavsiye edebilir misiniz?
- Would you recommend buying a house on Park Street?
- Park Caddesi'nde bir ev almayı tavsiye eder misin?
- Tom was recommended.
- Tom tavsiye edildi.
- Can you recommend a restaurant that has good Korean food?
- İyi Kore yemekleri yapan bir restoran tavsiye edebilir misiniz?
- Tom said he didn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmayı tavsiye etmediğini söyledi.
- I'll do what you recommend.
- Ne tavsiye edersen onu yapacağım.
- Several relatives have recommended this residential hotel.
- Birkaç yakınım bu apart oteli tavsiye ettiler.
- I recommend this brand of coffee.
- Bu kahve markasını tavsiye ederim.
- I wouldn't recommend that.
- Ben onu tavsiye etmezdim.
- I recommend that you read that novel.
- O romanı okumanızı tavsiye ederim.
- What's the name of the person who recommended us to you?
- Bizi size tavsiye eden kişinin adı neydi?
- I can recommend a good barber.
- İyi bir berber tavsiye edebilirim.
- This movie is highly recommended.
- Bu film oldukça tavsiye ediliyor.
- I recommend you try it this way.
- Bu şekilde denemenizi tavsiye ederim.
- I recommend this book.
- Bu kitabı tavsiye ederim.
- I don't recommend that.
- Ben bunu tavsiye etmiyorum.
- You were recommended by a friend.
- Bir arkadaş tarafından tavsiye edildin.
- I definitely recommend it.
- Kesinlikle tavsiye ederim.
- Which would you recommend, spaghetti or pizza?
- Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi yoksa pizza mı?
- Can you recommend a good hotel in the area?
- Bölgede iyi bir otel tavsiye edebilir misiniz?
- What do you recommend to me?
- Bana ne tavsiye edersiniz?
- I would recommend otherwise.
- Aksini tavsiye ederim.
- I don't recommend doing it that way.
- Onu o şekilde yapmayı tavsiye etmem.
- I often recommend your website to my students.
- Web sitenizi öğrencilerime sık sık tavsiye ediyorum.
- Can you recommend a good place to eat Mexican food?
- Meksika yemeği yemek için iyi bir yer tavsiye edebilir misiniz?
- What do you recommend?
- Ne tavsiye edersiniz?
- I recommend Maui.
- Maui'yi tavsiye ederim.
- I can recommend a good lawyer.
- İyi bir avukat tavsiye edebilirim.
- Tom might recommend that we stay here for a week or two.
- Tom bir ya da iki hafta için burada kalmamızı tavsiye edebilir.
- I recommend that you call your mother.
- Anneni aramanı tavsiye ederim.
- I don't recommend it.
- Onu tavsiye etmiyorum.
- I'll do as you recommended.
- Senin tavsiye ettiğin gibi yapacağım.
- Is surgery always recommended?
- Ameliyat her zaman tavsiye edilir mi?
- Could you recommend a good book?
- İyi bir kitap tavsiye eder misiniz?
- Sami recommended Layla to see that documentary.
- Sami, Layla'ya belgeseli izlemesini tavsiye etti.
- Can you recommend a good motel in the area?
- Bölgede iyi bir motel tavsiye edebilir misiniz?
- I asked Tom if he could recommend a good lawyer.
- Tom'a iyi bir avukat tavsiye edip edemeyeceğini sordum.
- I found out a very interesting site I'd like to recommend.
- Tavsiye etmek istediğim çok ilginç bir site buldum.
- I recommended him.
- Onu tavsiye ettim.
- It is not recommended to leave phone handsets out of the charger for long periods of time.
- Telefon ahizelerinin uzun süre şarj cihazının dışında bırakılması tavsiye edilmez.
- I recommend that you don't do that again.
- Bunu bir daha yapmamanızı tavsiye ederim.
- Tom recommended these books to me.
- Tom bu kitapları bana tavsiye etti.
- Tickets are $30, and reservations are recommended.
- Biletler 30 dolar ve rezervasyon yaptırmanız tavsiye edilir.
- I recommend it highly.
- Şiddetle tavsiye ederim.
- I can recommend a good restaurant.
- İyi bir restoran tavsiye edebilirim.
- I don't recommend doing that.
- Bunu yapmanı tavsiye etmem.
- Tom might recommend doing nothing.
- Tom hiçbir şey yapmamanızı tavsiye edebilir.
- What did you recommend?
- Ne tavsiye ettin?
- I recommended him.
- Onu ben tavsiye ettim.
- Unfortunately, I cannot recommend Tatoeba with a pure heart to persons intending to learn languages.
- Ne yazık ki Tatoeba'yı dil öğrenmeye niyetli kişilere gönül rahatlığıyla tavsiye edemiyorum.
- I'm recommending you to Tom.
- Seni Tom'a tavsiye ediyorum.
- This book is highly recommended.
- Bu kitap hayli tavsiye ediliyor.
- Tom doesn't recommend doing that that way.
- Tom bu şekilde yapmanızı tavsiye etmiyor.
- Can you recommend a place to stay in London?
- Londra'da kalacak bir yer tavsiye edebilir misiniz?
- Tom was recommended by Mary.
- Tom'u Mary tavsiye etti.
- I don't recommend them.
- Onları tavsiye etmem.
- Can you recommend a hotel?
- Bir otel tavsiye edebilir misiniz?
- This was recommended to me by Tom.
- Bu bana Tom tarafından tavsiye edildi.
- I recommend this book.
- Bu kitabı tavsiye ediyorum.
- Can you recommend a good lawyer?
- İyi bir avukat tavsiye edebilir misin?
- Tom recommended the novel to them.
- Tom onlara romanı tavsiye etti.
- I recommend Boston.
- Boston'ı tavsiye ederim.
- My teacher recommended that dictionary.
- Öğretmenim o sözlüğü tavsiye etti.
- I really don't recommend doing that now.
- Şimdi onu yapmanı gerçekten tavsiye etmiyorum.
- This is the only guidebook that was recommended to me that is really useful.
- Bana tavsiye edilen ve gerçekten faydalı olan tek rehber kitap bu.
- Which one would you recommend?
- Hangisini tavsiye edersin?
- I recommend you try studying a bit harder.
- Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.
- Several relatives have recommended this residential hotel.
- Birkaç akraba bu apart oteli tavsiye etti.
- The nurse recommended that he try walking.
- Hemşire yürümeyi denemesini tavsiye etti.
- I recommend Boston.
- Boston'u tavsiye ederim.
- I don't recommend this approach.
- Bu yaklaşımı tavsiye etmiyorum.
- Can you recommend a hotel near the airport?
- Havaalanına yakın bir otel tavsiye edebilir misin?
- I know who I'd recommend for the job.
- İş için kimi tavsiye edeceğimi biliyorum.
- Did anybody recommend us to you?
- Bizi size tavsiye eden oldu mu?
- I wouldn't have gotten the job if you hadn't recommended me.
- Beni tavsiye etmeseydin işi alamazdım.
- I recommend you to travel to Kabylie, Algeria, and learn Berber.
- Cezayir'de bulunan Kabiliye'ye gelip Berberice öğrenmenizi tavsiye ederim.
- Can you recommend a good upholsterer?
- İyi bir döşemeci tavsiye edebilir misin?
- I recommend you visit the Imperial War Museum in London.
- Londra'daki İmparatorluk Savaş Müzesi'ni ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
- Is there any place you recommend?
- Tavsiye edebileceğin biryer var mı?
- Tom recommended this dictionary to me.
- Bu sözlüğü bana Tom tavsiye etti.
- I recommended you.
- Seni tavsiye ettim.
- I don't recommend that at all.
- Ben onu hiç tavsiye etmiyorum.
- I'd recommend taking a bus.
- Otobüse binmenizi tavsiye ederim.
- I recommend it.
- Tavsiye ederim.
- Can you recommend a good hotel?
- İyi bir otel tavsiye edebilir misiniz?
- What do you recommend I should see?
- Ne görmemi tavsiye edersiniz?
- The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
- Can you recommend me a good book?
- Bana iyi bir kitap tavsiye edebilir misin?
Show More (370)
|
|
- The second was to recommend a detailed directive, stating exactly how cars are to be designed.
- İkincisi, otomobillerin tam olarak nasıl tasarlanması gerektiğini belirten ayrıntılı bir yönerge önermekti.
- I recommend we approve this report.
- Bu raporu onaylamamızı öneriyorum.
- What would you recommend as a result of all this assessment and forthcoming studies?
- Tüm bu değerlendirmeler ve gelecek çalışmalar sonucunda ne önerirsiniz?
- The rapporteur recommends that you reject 136 and accept 162.
- Sözcü, 136'yı reddetmenizi ve 162'yi kabul etmenizi öneriyor.
- I recommend the adoption of the common position without amendment.
- Ortak tutumun değişiklik yapılmaksızın kabul edilmesini öneriyorum.
- Is this the path we should follow, as the Commission recommends?
- Komisyon'un önerdiği gibi izlememiz gereken yol bu mu?
- I support the Bullmann report, which recommends public investment and social legislation.
- Kamu yatırımları ve sosyal mevzuat öneren Bullmann raporunu destekliyorum.
- First, we recommend the establishment of an ad hoc international criminal tribunal.
- İlk olarak, geçici bir uluslararası ceza mahkemesi kurulmasını öneriyoruz.
- I hope that he will also work hard on following up what we recommend today.
- Umarım kendisi de bugün önerdiğimiz hususların takibi konusunda sıkı bir şekilde çalışır.
- In particular, you had initially recommended that coccidiostats be phased out by 2008.
- Özellikle, başlangıçta koksidiyostatların 2008 yılına kadar aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını önermiştiniz.
- That would be the best recipe the European Parliament could recommend against terrorism and in order to achieve peace.
- Avrupa Parlamentosunun terörizme karşı ve barışa ulaşmak için önerebileceği en iyi reçete bu olacaktır.
- I therefore recommend that the House adopt it.
- Bu nedenle Meclis'in bunu kabul etmesini öneriyorum.
- The third was to recommend a framework directive.
- Üçüncüsü bir çerçeve yönerge önermekti.
- In order to correct this digression, I recommend nothing more and nothing less than going back to the Treaty.
- Bu sapmayı düzeltmek için Antlaşma'ya geri dönmekten başka bir şey önermiyorum.
- I do not recommend going any further than that.
- Bundan daha ileri gidilmesini önermiyorum.
- I recommend the adoption of the text as voted on by the Committee.
- Metnin Komite tarafından oylandığı şekliyle kabul edilmesini öneriyorum.
- I therefore recommend that there should be no vote on them.
- Bu nedenle bu konuda oylama yapılmamasını öneriyorum.
- I therefore recommend that we unanimously accept the offer of conciliation when we vote tomorrow.
- Bu nedenle yarın yapacağımız oylamada uzlaşma teklifini oybirliğiyle kabul etmemizi öneriyorum.
- I therefore recommend that we rely on the firm foundations of European law and criteria.
- Bu nedenle Avrupa hukuku ve kriterlerinin sağlam temellerine dayanmamızı öneriyorum.
- We did not support it because we are opposed to the so-called compensations the report recommends.
- Raporu desteklemedik çünkü raporun önerdiği sözde tazminatlara karşıyız.
- The third was to recommend a framework directive.
- Üçüncüsü ise bir çerçeve yönerge önermekti.
- First, we recommend the establishment of an ad hoc international criminal tribunal.
- İlk olarak, ad hoc bir uluslararası ceza mahkemesinin kurulmasını öneriyoruz.
- So we are recommending a rehabilitation agenda.
- Dolayısıyla bir rehabilitasyon gündemi öneriyoruz.
- We recommend the latter alternative.
- Biz ikinci alternatifi öneriyoruz.
- I recommend a vote against Amendment No 12.
- 12 sayılı Değişikliğe karşı oy kullanılmasını öneriyorum.
- Commissioner Bolkestein would have us believe that it only concerns journalists if they recommend shares.
- Komisyon Üyesi Bolkestein, konunun sadece hisse senedi öneren gazetecileri ilgilendirdiğine inanmamızı istiyor.
- I think it is difficult to recommend doctrinaire solutions.
- Doktriner çözümler önermenin zor olduğunu düşünüyorum.
- I recommend the adoption of the common position without amendment.
- Ortak tutumun değiştirilmeden kabul edilmesini öneriyorum.
- So the one thing I can recommend is that you vote for Latvia's accession to the European Union.
- Bu nedenle size önerebileceğim tek şey Letonya'nın Avrupa Birliği'ne katılımı için oy kullanmanızdır.
- This paragraph recommends that a process of mutual learning should be started.
- Bu paragraf karşılıklı öğrenme sürecinin başlatılmasını önermektedir.
- The second was to recommend a detailed directive, stating exactly how cars are to be designed.
- İkincisi ise araçların tam olarak nasıl tasarlanması gerektiğini belirten detaylı bir yönerge önermekti.
- I therefore recommend a measured approach.
- Bu nedenle ölçülü bir yaklaşım öneriyorum.
- Now, for tactical reasons, I recommend another course of action.
- Şimdi, taktiksel nedenlerden dolayı, başka bir hareket tarzı öneriyorum.
- He recommends sending a force to operate between the two parties.
- İki taraf arasında görev yapacak bir kuvvet gönderilmesini önerir.
- The common resolution, however, dares to recommend an increase in the power of coffee farmers on the market.
- Ancak ortak karar, kahve çiftçilerinin piyasadaki gücünün artırılmasını önermeye cesaret etmektedir.
- So what does the report recommend that is different, that adds value to this very long-running debate?
- Peki, rapor bu uzun soluklu tartışmaya değer katan, farklı olan ne öneriyor?
- We recommend using your local servers for the best effect.
- En iyi sonuç için yerel ağınızı kullanmanızı öneririz.
- We recommend using your local servers for the best effect.
- En iyi etki için yerel sunucularınızı kullanmanızı öneririz.
- If someone's interested, I usually recommend a ride-along first.
- Birisi ilgileniyorsa, genellikle önce birlikte gezmeyi öneririm.
- I recommend you the ASSIMIL method.
- Size ASSIMIL yöntemini öneririm.
- Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend.
- Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.
- Can you recommend a hotel near the airport?
- Havaalanına yakın bir otel önerebilir misiniz?
- What method of birth control do you recommend?
- Hangi doğum kontrol yöntemini önerirsiniz?
- Is there any place in particular that you'd recommend I visit while I'm in Boston?
- Boston'dayken özellikle ziyaret etmemi önerdiğin bir yer var mı?
- If this kind of music floats your boat, let me recommend a few other musicians you may want to listen to.
- Eğer bu tür müzikler hoşunuza gidiyorsa, size dinlemek isteyebileceğiniz birkaç müzisyen daha önereyim.
- Who recommended Tom for the position?
- Tom'u bu pozisyon için kim önerdi?
- What books do you recommend?
- Hangi kitapları önerirsin?
- That's why I recommend him for the post.
- Bu yüzden onu bu görev için öneriyorum.
- I recommend it.
- Bunu öneriyorum.
- Tom regrets not doing what his father recommended.
- Tom babasının önerdiği şeyi yapmadığı için pişman.
- He recommended that I go there.
- O oraya gitmemi önerdi.
- I recommend that you don't buy this car.
- Bu arabayı almanı önermiyorum.
- What wine would you recommend?
- Hangi şarabı önerirsiniz?
- What museums would you recommend that I visit?
- Hangi müzeleri ziyaret etmemi önerirsiniz?
- What museums would you recommend I visit?
- Hangi müzeleri ziyaret etmemi önerirsiniz?
- Tom didn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmayı önermedi.
- I recommend that you don't do that.
- Onu yapmamanı öneriyorum.
- Tom has decided to have the surgery that his doctor recommended.
- Tom, doktorunun önerdiği ameliyatı yaptırmaya karar verdi.
- Tom doesn't recommend doing that that way.
- Tom bunu o şekilde yapmayı önermiyor.
- This is the book that my teacher recommended to me.
- Bu, öğretmenimin bana önerdiği kitap.
- Tom doesn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmayı önermiyor.
- Tom didn't recommend specific measures.
- Tom belirli önlemleri önermedi.
- Could you recommend another hotel?
- Başka bir otel önerebilir misiniz?
- Tom might recommend doing nothing.
- Tom hiçbir şey yapmamayı önerebilir.
- The cough syrup that Tom recommended worked well.
- Tom'un önerdiği öksürük şurubu işe yaradı.
- I'd recommend that you try to take it easy.
- Kafana takmamaya çalışmanı öneririm.
- Tom recommends doing that.
- Tom bunu yapmamızı öneriyor.
- Tom recommended this movie.
- Tom bu filmi önerdi.
- I recommend you look on the top shelf.
- Üst rafa bakmanı öneriyorum.
- Tom recommended that I go there by myself.
- Tom oraya tek başıma gitmemi önerdi.
- Is that something you recommend?
- Bu önerdiğin bir şey mi?
- Are there any other hotels you can recommend?
- Önerebileceğiniz başka otel var mı?
- Can you recommend a good carpenter?
- İyi bir marangoz önerebilir misin?
- What museums would you recommend I visit?
- Ziyaret etmek için hangi müzeleri önerirsin?
- Can you recommend any other hotels?
- Başka otel önerebilir misiniz?
- Could you recommend a good book?
- İyi bir kitap önerebilir misiniz?
- Can you recommend a good Korean restaurant?
- İyi bir Kore restoranı önerebilir misiniz?
- Can you recommend a good red wine?
- İyi bir kırmızı şarap önerebilir misin?
- Tom recommended an investigation.
- Tom bir soruşturma önerdi.
- What would you recommend that I do?
- Ne yapmamı önerirsin?
- Can you recommend a place for me to stay in London?
- Londra'da kalabileceğim bir yer önerebilir misiniz?
- I recommend Tom.
- Tom'u öneririm.
- Doctors recommend eating three meals a day.
- Doktorlar günde üç öğün yemek yemeyi öneriyor.
- I can recommend this book to you.
- Bu kitabı size önerebilirim.
- I'll do as you recommended.
- Önerdiğiniz gibi yapacağım.
- We stayed at the hotel Tom recommended.
- Tom'un önerdiği otelde kaldık.
- Tom recommended the novel to them.
- Tom, romanı onlara önerdi.
- The teacher recommended that I read Shakespeare.
- Öğretmen Shakespeare okumamı önerdi.
- Can you recommend me a place to stay in London?
- Bana Londra'da kalabileceğim bir yer önerebilir misin?
- We ate at a restaurant Tom recommended.
- Tom'un önerdiği restoranda yemek yedik.
- What do you recommend?
- Ne önerirsiniz?
- I recommended Tom for the job.
- İş için Tom'u ben önerdim.
- Who recommended Tom for the position?
- Tom'u pozisyon için kim önerdi?
- I recommend that you don't talk to Tom today.
- Bugün Tom'la konuşmamanı öneriyorum.
- What museums would you recommend that I visit?
- Ziyaret etmek için hangi müzeleri önerirsin?
- The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkiline yasal yollara başvurmasını önerdi.
- I've read all the books that you recommended me.
- Bana önerdiğin bütün kitapları okudum.
- I recommend Maui.
- Ben Maui'yi öneriririm.
- I wouldn't recommend it.
- Ben onu önermezdim.
- I recommend that you don't do that again.
- Bunu tekrar yapmamanı öneririm.
- Tom might recommend that we stay here for a week or two.
- Tom burada bir ya da iki hafta kalmamızı önerebilir.
- I can recommend a good restaurant.
- İyi bir restoran önerebilirim.
- Tom might be able to recommend a good restaurant.
- Tom iyi bir restoran önerebilir.
- I recommend studying French.
- Fransızca okumanı öneriyorum.
- I recommend caution.
- Dikkatli olmanızı öneririm.
- Weren't you the one who recommended that we hire Tom?
- Tom'u işe almamızı öneren sen değil miydin?
- I recommend you try studying a bit harder.
- Biraz daha sıkı çalışmanı öneririm.
- What did Tom recommend we do?
- Tom ne yapmamızı önerdi?
- Can you recommend a good doctor?
- İyi bir doktor önerebilir misin?
- What wine would you recommend?
- Ne şarap önerirsin?
- I recommend you visit the Imperial War Museum in London.
- Londra'daki İmperial War Museum'u ziyaret etmenizi öneririz.
- I am happy the ointment the doctor has recommended really works.
- Doktorun önerdiği merhem gerçekten işe yaradığı için mutluyum.
- My vet recommended putting my dog to sleep.
- Veterinerim köpeğimi uyutmayı önerdi.
- Can you recommend a place to stay in Boston?
- Boston'da kalmak için bir yer önerebilir misin?
- Can you recommend a good dictionary?
- İyi bir sözlük önerebilir misin?
- What would you recommend we eat?
- Ne yememizi önerirsiniz?
- Could you recommend an inexpensive restaurant?
- Ucuz bir restoran önerebilir misiniz?
- Which course do you recommend?
- Hangi kursu öneriyorsunuz?
- Tom recommended this restaurant.
- Tom bu restoranı önerdi.
- Who recommended Tom for the job?
- İş için Tom'u kim önerdi?
- Can you recommend an appropriate dictionary?
- Uygun bir sözlük önerebilir misiniz?
- I recommend a thorough checkup for your husband.
- Kocanız için kapsamlı bir tetkik öneririm.
- Tom recommends that you not do that again.
- Tom bunu tekrar yapmamanızı öneriyor.
- Can you recommend a good dictionary to me?
- Bana iyi bir sözlük önerebilir misin?
- Can you recommend a good camera, please?
- İyi bir kamera önerebilir misiniz lütfen?
- What would you recommend?
- Ne önerirsiniz?
- Can you recommend a good place to eat Korean food?
- Kore yemeği yemek için iyi bir yer önerebilir misiniz?
- I highly recommend that you do that today.
- Bunu bugün yapmanızı son derece öneririm.
- Tell Tom that he was recommended by Mary.
- Tom'a onu Mary'nin önerdiğini söyle.
- The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.
- Kitabın zayıf noktası, evli bir yazarın bekar kalmayı önermesinin inandırıcılığının olmaması.
- I recommend that you don't do that anymore.
- Bunu artık yapmamanı öneriyorum.
- I'd recommend that you try to relax.
- Dinlenmeye çalışmanı öneririm.
- Can you recommend a good place to eat Mexican food?
- Meksika yemeği yemek için iyi bir yer önerebilir misin?
- Tom recommended doing that.
- Tom onu yapmayı önerdi.
- Can you recommend a good motel in the area?
- Buralarda iyi bir motel önerebilir misiniz?
- Can you recommend a good movie?
- İyi bir film önerebilir misin?
- We ate at a restaurant Tom recommended.
- Tom'un önerdiği bir restoranda yemek yedik.
- What would you recommend we eat?
- Ne yememizi önerirsin?
- I recommend we keep our distance.
- Mesafemizi korumamızı öneririm.
- Are there any types of cuisine or restaurants that you could recommend?
- Önerebileceğiniz herhangi bir mutfak türü veya restoran var mı?
- Tom said he wouldn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmayı önermeyeceğini söyledi.
- What did Tom recommend?
- Tom ne önerdi?
- Tom didn't recommend specific measures.
- Tom özel önlemler önermedi.
- Can you recommend any vegetarian dishes?
- Vejetaryen yemekler önerebilir misiniz?
- Can you recommend me a good camera?
- Bana iyi bir fotoğraf makinesi önerebilir misin?
- Tom said he didn't recommend doing that.
- Tom bunu yapmayı önermediğini söyledi.
- Can you recommend a good hotel in the area?
- Bu bölgede iyi bir otel önerebilir misiniz?
- The waiter recommended this dish.
- Garson bu yemeği önerdi.
- The doctor recommends that he take the pills with food.
- Doktor onun hapları yiyecekle almasını öneriyor.
- What medicine do you recommend?
- Hangi ilacı önerirsin?
- Which course do you recommend?
- Hangi kursu önerirsiniz?
- Which do you recommend?
- Hangisini önerirsiniz?
- Tom recommended an investigation.
- Tom bir araştırma önerdi.
- Tom recommends doing that.
- Tom bunu yapmayı öneriyor.
- Who recommended that?
- Bunu kim önerdi?
- This is the dictionary my teacher recommended I buy.
- Bu öğretmenimin almamı önerdiği sözlük.
- If you have some troubles, I recommend you confer with him.
- Eğer sıkıntılarınız varsa onunla görüşmenizi öneririm.
- I'd recommend doing that.
- Onu yapmanızı öneririm.
- I recommend that you don't go there by yourself.
- Oraya kendi başınıza gitmemenizi öneririm.
- What do you recommend I do to get back into shape?
- Tekrar forma girmek için ne yapmamı önerirsin?
- I recommend a thorough checkup for your husband.
- Kocanız için kapsamlı bir sağlık kontrolü öneririm.
- Can you recommend a restaurant that has good Korean food?
- Güzel Kore yemekleri yapan bir restoran önerebilir misiniz?
- Which wine would you recommend?
- Hangi şarabı önerirsiniz?
- We ate at the restaurant Tom recommended.
- Tom'un önerdiği restoranda yemek yedik.
- Tom recommended not doing that.
- Tom onu yapmamayı önerdi.
- Tom recommends that you not do that again.
- Tom bunu bir daha yapmamanı öneriyor.
- Do you recommend doing that?
- Bunu yapmayı önerir misin?
- The doctor recommends that he take the pills with food.
- Doktor hapları yemekle birlikte almasını öneriyor.
- I recommend you the ASSIMIL method.
- Sana ASSIMIL yöntemini öneririm.
- Can you recommend a good play?
- İyi bir oyun önerebilir misiniz?
- May I recommend another hotel?
- Başka bir otel önerebilir miyim?
- Some doctors recommend that their patients take an aspirin a day.
- Bazı doktorlar hastalarına günde bir aspirin almalarını önerir.
- My doctor recommended I eat more vegetables.
- Doktorum daha fazla sebze yememi önerdi.
- Who recommended Tom for the job?
- Tom'u bu iş için kim önerdi?
- I can recommend this restaurant.
- Bu lokantayı önerebilirim.
- I recommend a thorough checkup for your husband.
- Kocanız için kapsamlı bir inceleme öneririm.
- Could you recommend a cheap boarding house?
- Ucuz bir pansiyon önerebilir misiniz?
- My vet recommended euthanizing my dog.
- Veterinerim köpeğime ötenazi yapılmasını önerdi.
- Could you recommend a nice restaurant near here?
- Buraya yakın güzel bir restoran önerebilir misiniz?
- What kind of wine do you recommend?
- Ne tür şarap önerirsiniz?
- Doctors recommend eating three meals a day.
- Doktorlar günde üç öğün yemek yemeyi öneriyorlar.
Show More (178)
|
