rubble - English Turkish Sentences
English Turkish
rubble enkaz n.
  • The entire primary class of children born in 1996 was killed under the rubble of that disaster.
  • 1996 doğumlu çocukların ilkokul sınıfının tamamı bu felaketin enkazı altında kalarak hayatını kaybetti.
  • An unknown number of victims may be trapped beneath the rubble.
  • Bilinmeyen sayıda kurban enkaz altında kalmış olabilir.
  • Many survivors were rescued from the rubble of the collapsed building.
  • Yıkılan binanın enkazından birçok kişi sağ olarak kurtarıldı.
Show More (3)
rubble moloz n.
  • The rubbles from the torn-down building are still uncollected.
  • Yıkılan binanın molozları hâlâ toplanmadı.
  • The building was reduced to rubble.
  • Bina moloz haline geldi.
  • The building was reduced to rubble.
  • Bina moloz yığınına dönmüştü.
Show More (1)
rubble yapı enkazı n.
  • During World War II, many famous landmarks in Europe were reduced to rubble.
  • İkinci Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'daki birçok ünlü simge yapı enkaza dönüştü.
Show More (-2)